‘Kara Propaganda’ ile yüz yüze hesaplaşma
AK Parti, hakkındaki kapatma davasına delil üreten kara propaganda siteleriyle ilgili davada kurumsal olarak ‘müdahil’ oldu. Daha önce de Hüseyin Çelik müdahil olmuştu.
Helin Şahin
ERGENEKON Silahlı Terör Örgütü iddasıyla sürdürülen soruturma kapsamında açılan ve İrtica İle Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen İnternet Andıcı davasında, kara propaganda sitelerinin hedefi olan AK Parti davada resmen müdahil oldu. Mahkeme, ‘suçtan zarar görme ihtimali’ nedeniyle AK Parti’nin müdahillik talebini kabul ederken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de yine aynı davada müdahil olmuştu. Türkiye tarihinde ilk kez bir siyasi part, darbe teşebbüsüyle yargılanan askerlerin karşısına müdahil olarak çıkmış oldu.
‘Şikayetçiydi’, ‘müdahil’ oldu
İnternet Andıcı davasıyla birleştirilen 15’i tutuklu, 2’si firari toplam 29 sanıklı Islak imza davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmasında önemli bir gelişme yaşandı. İnternet Andıcı soruşturması başladıktan sonra Kara Propaganda sitelerinde aleyhine yapılan haberler nedeniyle ‘şikayetçi’ olan ve Andıç iddianamesindeki müştekiler arasında yer alan AK Parti Avukatı Muammer Cemaloğlu, dün ilk kez Silivri’de yapılan duruşmaya katıldı ve parti adına müdahillik talebinde bulundu.
Suçtan zarar görme olasılığı var
AK Parti’nin 16 Eylül 2008’de verdiği şikâyet dilekçesi üzerine davaya ‘müşteki’ olarak kabul edildiklerini anlatan avukat Cemaloğlu, parti adına “mağdur ve müşteki” olarak duruşmalara da katılmak istediklerini belirtip “Biz müşteki sıfatıyla davaya müdahil olmak istiyoruz” dedi. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcıları, sanıklar ve avukatlara tek tek bu talebe karşı düşüncelerini sordu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “suçtan zarar görme olasılığı” nedeniyle AK Parti’nin davaya katılma talebinin kabul edilmesini istedi.
Kapatma davasına delil üretildi
‘Darbeye teşebbüs’ davasının tutuklu sanıkları ise AK Parti’nin müdahillik talebinin reddedilmesini istedi. Sanıklar, AK Parti’nin hangi açıdan zarar gördüğünü detaylı biçimde anlatmasını istedikten sonra talebin değerlendirilmesini, asılm mağdur olanın ise kenhdileri olduğunu iddia ettiler. Genelkurmay tarafından kurulan kara propaganda sitelerinde yapılan haberler, daha sonra dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasında ddelil olarak kullanılmıştı.
Hüseyin Çelik de müdahil olmuştu
Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, sanık ve sanık avukatlarının taleplerinin ardından druruşmaya 5 dakika ara veren mahkeme heyeti, “suçtan zarar görme olasılığı” bulunduğu gerekçesiyle AK Parti’nin müdahillik talebini kabul etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İnternet Andıcı davasıyla birleştirilmeden önce Islak İmza davasında da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in avukatı Mehmet Fuat Aksoy’un davaya katılma dilekçesini de değerlendirerek müşteki Çelik’in “suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu”ndan müdahillik talebinin kabulüne karar vermişti.
İki yeni üye hakim ile bir yeni savcı heyette
BİR süre önce Başkanlığını Hasan Hüseyin Özese’nin yaptığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine, atanan hakimler Nihat Topal ve Mehmet Fatih Uslu dünkü Islak İmza davasında üye hakim olarak kürsüde yer aldılar. Ergenekon davaları başladığı günden bu yana iddia makamını temsil eden Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in yanında da yeni görevlendirilen savcı Murat Dalkuş hazır bulundu. Öte yandan, duruşma salonunda izleyiciler ile sanıkların bulunduğu bölüm arasına kilitli metal bariyer konulduğu görüldü. Yeni düzenleme sonucu, daha önceden 3 metre mesafeden yakınlarıyla görüşebilen izleyiciler, artık yaklaşık 5 metre mesafeden konuşabilecekler.
Rusya’ya kaçmadan önce İstanbul’da ağırlanmış
İNTERNET Andıcı davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıktıktan sonra skandal bir şekilde emekli olup, hesaplarını boşalttıktan sonra Kuzey Irak üzerinden Rusya’ya kaçtığı ortaya çıkan firari emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı’ya ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internete düştü. Video paylaşım sitesi dailymotion.com’da yayınlanan ses kaydınının Tümgeneral Bakıcı ile İstanbul Garnizon Komutanı Tuğgeneral Muhittin Yenikeçeci’ye ait olduğu iddia edildi.
‘Kararı beklesem sorun olur mu?’
Emekli Tümgeneral Bakıcı’nın hakkında yakalama kararı çıktıktan sonra İstanbul’a gelerek Tuğgeneral Yenikeçeci olduğu iddia edilen kişiyle yemekte bir araya geldiğini ve sonra da ortadan kaybolduğunu gözler önüne seren ses kaydında, Bakıcı “hakkındaki yakalama kararına itiraz ettiğini, mahkemenin vereceği kararın ardından gelip teslim olacağını” söylüyor ve ‘bir sıkıntı olup olmayacağını’ soruyor. Yenikeçeci olduğu iddia edilen kişi de “bir sorun olmayacağını” dile getiriyor.
İşte o ses kaydı:
MUSTAFA BAKICI: Muhittin Gardaş, ne haber yaa. Ben akşam (yemeği) için tekrar dedim teşekkür edem gardaşıma.
MUHİTTİN YENİKEÇECİ: Olur mu estağfirullah.
M.B.: Haa ne var ne yok?.
M.Y.: Sağolun komutanım.
M.B.: Bugün biraz sakinsin herhalde haaa.
M.Y.: Komutanım.
M.B.: Öbür taraflara (Şırnak’a) gitmişler.
M.Y.: Evet komutanım.
M.B.: Bizim de zaten itirazın sonucu henüz daha belli değil.
M.Y.: Anlaşıldı komutanım.
M.B.: Dedim itirazın sonucu belli etsin öyle gideyim yaav. Değil mi?
M.Y.: Tabi tabi tabi komutanım.
M.B.: Acelem ne?
M.Y.: Tabi komutanım
M.B.: Nasıl olsa gideceğim.
M.Y.: Tabi tabi.
M.B.: Kaçmıyorum, göçmüyorum gelmişim. Herhalde muhtemel ki üç dört güne kadar ancak çıkar. zaten yarından sonra tatil ya. Pazartesi de çıkarsa gelirim pazartesi. Öyle olur mu Muhittin gardaş. Bir sıkıntı olmaz değil mi?
M.Y.: Komutanım. Sıkıntı olmaz bundan dolayı.
M.B.: Tabi. Gardaş, ben tekrar teşekkür ederim. Senin bir emrin bir isteğin var mı?
M.Y.: Komutanım benim yapabileceğim bir şey var mı? Bir emriniz var mı komutanım?
M.B.: Hiçbir şey yok. Gardaş sağolasın. Ben hani tekrar dönerim olmazsa. Bakalım zaten avukata da söyledim takip edecek. Bildirdiğinde ona göre değerlendirip gelirim zaten.
M.Y.: Anlaşıldı komutanım.
M.B.: Değil mi gardaş.
M.Y.: Tabi ki hiç yani hiç sıkıntı yok komutanım.
M.B.: Tamam emmoğlu ya. Ben bugün sabah gelecektim ama şeye sordum avukata sordum. Hayır, sonuç daha çıkmamış. Gardaş, kendimizi zorluyoruz. Aman bizi tut. Alın içeri diye. Değil mi?
M.Y.: Evet komutanım. Hiçbir sıkıntı yok.
M.B.: Tamam gardaş.
M.Y.: Komutanım sağolun.
M.B.: Akşam için tekrar teşekkür ederiz.
M.Y.: Estağfurullah afiyet olsun.
M.B.: Bir sürü de zahmet verdik....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.