Kâr hırsı fiyatları uçuruyor
Kâr hırsı fiyatları uçurdu, borsalarda kâğıt üzerinden petrol ticareti katlanıyor.
ABD ham petrolü varil başına 120,93 dolarla yeni bir rekor kırdı. Sebep olarak, İran ile Amerika arasındaki gerilim ve Nijerya'daki ayrılıkçı militanların saldırıları gösteriliyor.
Ancak dünya ekonomisinin ısınmasına ve merkez bankası başkanlarının korkulu rüyalar görmesine sebep olan bu rakamın nasıl ortaya çıktığı konusunda, üretici ülkeler ile tüketiciler arasında ciddi tartışmalar yaşanıyor. Petrol üreten ülkeler, 'tüketim' artmadığı için fiyatları düşürmek amacıyla üretimin artırılması çağrısına karşı çıkıyor. Almanya ise petrol fiyatlarının yüksekliğinden dolayı ABD'yi ve ülke ülke dolaşarak spekülasyon yapan 'hedge' fonları suçluyor. Söz konusu fonlar, 'yüksek kâr' elde etmek için piyasalarda spekülatif ve manipülatif hareketler yapmalarıyla biliniyor. Ülkenin eski ekonomi bakanı Wolfgang Clement, bu fonların yaptığı spekülasyonların fiyat artışlarında etkili olduğunu vurguluyor.
Alman bakanın tezine, enerji uzmanı Dr. Sohbet Karbuz da destek veriyor. Karbuz, petrol fiyatlarındaki tırmanışın, 'kâğıt varil ticareti'nden kaynaklandığını belirtiyor. Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Doğalgaz Bölüm Başkanı Dr. Sohbet Karbuz, fiyat artışlarının, 'piyasada işlem gören kâğıt sayısının artışı'na bağlıyor. Piyasa işlemlerinin 2000 yılından bu yana büyük artış gösterdiğini kaydeden Karbuz, petrol fiyatının kâğıt üzerinden nasıl şişirildiğini şöyle anlatıyor: "Londra'daki ICE'de günlük ortalama işlem gören kontrat sayısı (futures ve options) 2000 yılında 50 bin iken, 2007'de 285 bine ulaştı. NYMEX'de ise yine aynı dönemde bu rakam 158 binden 500 bine çıktı. Her bir kontratın 1.000 varile eşdeğer olduğu düşünüldüğünde, ICE ve NYMEX'de günde yaklaşık 800 milyon varil ham petrolün yani günlük dünya üretiminin 10 katı işlem yapıldığını görüyoruz." Uzmanlar, fiyatların yükselmesinin altında yatan bir diğer önemli faktörün de Amerikan Doları'nın uluslararası piyasalardaki değer kaybı olarak olduğunu belirtiyor. Doların değerinin düşmesi Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gelirlerinin satın alma gücünü düşürdü ve dolar kullanmayan bazı tüketicilerin satın alma gücünü artırdı. OPEC petrol bakanları her ne kadar petrol fiyatları rekor seviyelerde yükselse bile, enflasyon ve doların bunun etkisini yumuşattığını söylüyorlar. Sanayiden ticarete pek çok işkolunun en büyük girdisini petrol ürünleri oluşturuyor. Yapılan hesaplamalara göre petrol fiyatındaki 10 dolarlık artış, dünya ekonomisinde yarım puanlık enflasyon meydana getiriyor. 'Kâğıt varil ticareti' petrol üreten ülkelerin kasalarını şişirirken, Türkiye gibi petrole bağımlı ülkeleri çok zor durumda bırakıyor. Türkiye'nin önceki yıllarda 20 milyar dolar bandında gezinen enerji faturası, 40 milyar dolara dayandı. Bu miktar, ekonominin yumuşak karnı diye tabir edilen cari açığın da genişlemesine yol açıyor. Enerji uzmanları, petrol fiyatındaki her 1 dolarlık artışın Türkiye'nin ödemeler dengesine yılda 530 milyon dolarlık ek maliyet olarak yansıdığını belirterek, 40 dolarlık artışın 20 milyar dolarlık bir kayıp anlamına geldiğinin altını çiziyor.
Bu arada yatırım bankası Goldman Sachs'a göre, "petrol fiyatları gelecek iki yılda, petrol arzının yeteri kadar artmaması nedeniyle 200 dolara kadar yükselebilir.'' İki yıl önce petrol fiyatlarında üç haneli rakamları ilk kez telaffuz eden kuruluşlardan olan Goldman Sachs, piyasanın, fiyatlarda "süper artış" dönüm noktasına yaklaştığına inandığını açıkladı. Banka, gelecek 6 ila 24 ayda petrolün varil fiyatının 150-200 dolara çıkması olasılığının arttığını bildirdi. Öte yandan 120,93 dolara çıkarak rekor kıran ABD ham petrolünün varil fiyatı öğleden sonra 119,63 dolardan işlem görmeye başladı.
Zaman - Ufuk Şanlı