TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin 14. maddesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yazıcı, mahkemelerin aynı konuya ilişkin farklı kararlar verdiğini, Danıştay'ın uyarma ve kınama kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olduğuna dair yeni verilmiş kararı olduğunu kaydetti. Yazıcı, uygulamada duraksamaya yer vermemek amacıyla Anayasada değişiklik yapılmasının gerekli olduğu inancını taşıdıklarını ifade etti.

Yazıcı, Anayasa değişikliklerinin kişi, sınıf ya da zümreler için yapılmadığını, 72 milyonu ilgilendirdiğini anlattı. Son olayları hangi gerekçeye dayanarak provokasyon olarak nitelendirdiği sorusuna karşılık Yazıcı, bunun kendi kişisel kanaati olduğunu vurguladı.

Bakan Hayati Yazıcı, bir milletvekilinin ''1987 yılından beri Anayasada değişiklik yapıldı. Hangi ülkede bu kadar değişiklik yapıldı?'' sorusuna, ''Ben de size soruyorum; Hangi ülkenin bu kadar kötü bir Anayasası var? Demek ki böyle bir Anayasa, bu ülkede var'' karşılığını verdi.

''Türkiye'de onca işsizlik, sorun varken niye Anayasa değişikliği yapıldığının'' sorulduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:

''22 Temmuz 2007'de seçim yapıldı. Seçimden 5-6 ay sonra Mart 2008'de iktidar partisi aleyhine, dünyada ve Türk siyasi tarihinde örneği görülmedik şekilde dava açıldı. Türkiye, 4-5 ay o davayla meşgul oldu. Yapılan hesaplara göre o davanın Türkiye'ye maliyeti 20 milyar dolar. Türkiye'nin 2008 yılında yatırım bütçesi 12 milyar dolardı. İşte bu düzenlemeler, bu tür davranış biçimlerini hukuk kalıbı içerisine alacak ve aynı zamanda Türkiye'nin işsizlik ve yatırımlarına da katkı sağlayacak. ''

İdari yargının yerindelik denetimine ilişkin düzenlemeye işaret eden Yazıcı, ''Bakanlığa atandıktan hemen sonra İzmir'e gittim. İzmir Limanında gemiler rıhtımda bekliyordu. Vali Bey'e bunun nedenini sordum; 'Limanın kapasitesi düşük, özelleştirildi. Dava açıldığı için ihaleyi alan kişi yatırım yapmıyor' dedi. O dava yeni sonuçlandı. Özelleştirilen 1 milyar 250 milyon dolardı. Bugün özelleştirin bakalım kaça satarsınız?'' diye konuştu.

CHP'li milletvekilleri Bakan Yazıcı'ya bazı sorulara yanıt verilmediği şeklinde tepki göstermesi üzerine, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Soru sormak milletvekillerinin takdiri olduğu gibi, cevap vermek de bakanların takdiridir. Bunu ben tayin edemem. Kendi takdiridir'' dedi.