Devrimci Karargah terör örgütü soruşturması kapsamında eski polis müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin 48 ek klasörü sanık avukatlarına dağıtıldı. Klasörlerde, sanıklara ait iletişim tespit tutanakları, adli tıp raporları, parmak izi kayıtları, fotoğraf kayıt formları, ifade tutanakları, tahkikat evrakları, video inceleme ve çözüm tutanakları, irtibatlandırma tespit tutanakları, fotoğraf tespit ve teşhis tutanakları, dijital ön veri inceleme tutanakları, teknik araç izleme ve takip tutanakları, tükürük alma ve tespit tutanakları, arama, el koyma ve yakalama tutanakları, mühür açma tutanakları ile fotoğraf içeren CD'ler yer aldı.

Klasörlerde, Hanefi Avcı'ya ait, Avcı'nın işyeri ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen sahte pasaport, nüfus cüzdanları fotokopileri, yakalanan silahlara ilişkin belgeler, parmak izi kayıtları ve fotoğraf kayıt formu ile çeşitli tarihlere ait ekspertiz raporları da bulunuyor. Klasörlerde, Hanefi Avcı'nın 'Haliç'te Yaşayan Simonlar', gazeteci Belma Akçura'nın 'Teşkilatın Adamları' ve gazeteci Mehmet Baransu'nun 'Mösyö Hanefi Avcı'nın Yazamadıkları' adlı kitaplar da delil olarak yer aldı.

Ek klasörlerde bir de esrarengiz darbe planı vardı. 29 No'lu klasörün 15. ve 16. sayfalarındaki iki sayfalık word belgesinden planın hangi döneme ait olduğu anlaşılmıyor. Altında herhangi bir imza da yok. İki sayfalık belgenin girişinde darbe hazırlığı içinde olan bir ekipten bahsediliyor. Bu ekibin Şevket Süreyya Aydemir'in '27 Mayıs ve İhtilalin Mantığı' isimli eseri yoğun şekilde okudukları, sık sık toplantılar yaptıkları, toplantılara bazı MİT ve Emniyet yetkililerinin de katıldığı belirtiliyor. Bu girişin ardından darbe planının ayrıntılarına geçiliyor.

DİRENEN KOMUTAN VE POLİTİKACILAR YARIM SAATTE DERDEST EDİLMELİ

Darbe planı şöyle anlatılıyor: "Darbe mutlaka yapılmalıdır. Bunun için İslamcı hareketlerin ekonomik sıkıntılarının ve terörün daha da artması gerekmektedir. Bunların sonbahara doğru gerçekleşeceği ve hareketin de bu dönemde yapılabileceği mümkündür. Amerika'nın ve Avrupa'nın ülkemizi yalnızlığa iten politikası bizim lehimize. Ülkenin içinde bulunduğu olumsuzluklar hızlanmalı ve bunların hızlanmasını önleyici her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır. Birliklerdeki faaliyetler (irticai) darbeye kadar sabırla karşılanmalı. Darbe gerekçesini ortadan kaldıracak hareketlere yani bir temizlik hareketine girişilmemelidir. Hatta geçen yılki öğretmen subayların kıtalara gönderilme hatası bu yıl kesinlikle yapılmamalı, gerekçe oluşturulmalıdır.

Darbe planının son bölümü ise "Tereddütler" başlığını taşıyor. Bu bölümde Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları ile politikacıların, medyanın ve halkın tutumu maddeler halinde değerlendiriliyor. Komutanların ve politikacıların direnmelerinin engellenmesi için yarım saat içinde derdest edilmeleri öngörülüyor. Bir büyük gazetenin sahibinin destek imasında bulunduğu belirtiliyor. Darbe planı şu cümlelerle bitiyor: "En iyimser tahminler bile darbenin kansız olmayacağını gösteriyor. Her şey göze alınacak ve darbe yine de yapılacaktır."

Politikacılar yurtdışına sürgüne gönderilecek

Darbe aşamasında kritik rol alacak bazı askeri birliklerle ilgili notlara ve uyarılara da yer verilmiş. Bu kısımdaki bazı maddeler oldukça çarpıcı: "Politikacıların durumunu daha sonra yine düşünelim. Daha önceki darbelerden anlaşıldığı üzere cezalandırmak yarar sağlamıyor. Bunların yurtdışına sürgüne gönderilmesi en mantıklı yol görünüyor. Sivillere dikkat edilmeli, bizi kullanmamalarına çalışalım. Darbe sonrasında daha önceki darbelerde görülmedik şekilde sosyal, siyasal ve ekonomik reformlara gidilmeli. Kürt ve Refah sorunu ne şekilde olursa olsun bir daha canlanmayacak şekilde çözümlenmelidir."