Kalemi, metresi, bilgisayarı elindeyken şehit edilen mühendisin ailesinden teröre ortak tepki çağrısı
Mardin'in Nusaybin ilçesinde teröristlerin 3 Nisan'da karakol inşaatında çalışan sivillere yönelik düzenlediği saldırıda şehit olan inşaat mühendisi Mazlum Gözenoğlu'nun ailesi teröre tepkisini dile getirdi
MARDİN (AA) - HALİL İBRAHİM SİNCAR/SELAHATTİN EROL - Mardin'in Nusaybin ilçesinde PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan inşaat mühendisi Mazlum Gözenoğlu'nun ailesi teröre ortak tepki gösterilmesi çağrısında bulundu.
Nusaybin'in Dibek Mahallesi kırsalında karakol inşaatında çalışan sivillere PKK'lı teröristlerce 3 Nisan'da uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu şehit olan 27 yaşındaki mühendis Gözenoğlu için ailesinin yaşadığı acı dinmedi.
Geride biri 50 günlük diğeri 3 yaşında iki yetim bırakan, kızına ismini verdiği, çok sevdiği babaannesinin mezarının yanına defnedilen Gözenoğlu'nun ismi ailesinin yaşadığı Midyat ilçesinde bir caddeye verildi.
Şehidin hatırasını yaşatmak için de evlerinin bir bölümünde özel bir köşe oluşturan acılı aile yaşanan acıların son bulması için herkesi teröre karşı ortak tepki vermeye çağırıyor.
- "Elinde kalemi, metresi, bilgisayarı varken şehit edildi"
Şehidin babası Hüseyin Gözenoğlu, AA muhabirine, 4'ü kız 6 çocuğundan Mazlum'un haince katledilerek şehit edildiğini belirtti.
Bütün çocukları gibi Mazlum'un eğitimine de büyük önem verdiğini, vatanına, milletine faydalı bir birey olması için çok özen gösterdiklerini dile getiren Gözenoğlu, "Ama maalesef 3 Nisan'da Bagok kırsalında inşaat sahasında elinde kalemi, metresi, bilgisayarı varken hain, kalleş, insanlık düşmanı PKK tarafından şehit edildi. Suçu emekçi olmak, okumak, aydın olmak." dedi.
- "Mazlum her zaman gurur duyacağım bir evlat olarak kalacak"
"Mazlum, her zaman gurur duyacağım bir evlat olarak kalacak. Çok alçak gönüllüydü, yufka yürekliydi, mertti, hayırseverdi. Herkesin gönlünde taht kurmuştu. Ne mutlu bana böyle bir evlada, bir şehide sahip olmuşum." diyen Gözenoğlu, hem buruk hem de gururlu olduklarını aktardı.
Gözenoğlu, "Allah kimseye evlat acısı göstermesin, acısı telafisi izah edilemez. Arkasında bıraktığı miras az da olsa acımı hafifletiyor ve beni gururlandırıyor. Bize iki emanet bıraktı. Kızına adını verdiği Behiye rahmetli annemin adıydı. Behiye şimdi oğlumun da emaneti oldu. Onlara gözümüz gibi bakacağız. Onları Malzum'a yakışır şekilde, vatanımıza, milletimize faydalı, salih evlatlar olarak yetişmeye özen göstereceğiz." diye konuştu.
Şehit oğlu için evlerinin baş köşesinde ona özel bir yer ayırdıklarını dile getiren Gözenoğlu, ondan geriye kalan emanetlerini, hatıralarını orada yaşatacaklarını belirtti.
Gözenoğlu, "Mazlum sürekli gözümüzün önünde, kalbimizde yaşasın istiyoruz. Mazlumu yaşatma girişimlerimiz her zaman devam edecek. İlçede belediye ekiplerince bir caddeye adının verilmesi de bizi mutlu etti." ifadelerini kullandı.
- "Örgütü, katılımı azaltarak bitirebiliriz"
Terör örgütünün elinde, cebinde çakı bile bulunmayan sivilleri dahi katlettiğini, bunun onların ne kadar aciz durumda olduğunun önemli bir göstergesi olduğunu kaydeden Gözenoğlu, şöyle konuştu:
"Mazlum, gerçekten adı gibi mazlumdu. Mazlum'u hunharca katletmeleri bizi çok derinden üzdü. Bunun izahı yok. Bir inşaat mühendisinin çoluk çocuğuna ekmek götürmek için çalışırken bir hiç uğruna katledilmesi bizi üzdü. Bir daha böyle mazlumların şehit olmaması için Diyarbakır annelerinin girişimi gibi daha fazla şehit vermeden, örgütü, katılımı azaltarak bitirebiliriz. Bu benim birinci görevim olacak."
- "Mazlum Kürt işçisi olarak şehit oldu, bunu halkımız görsün"
"Mazlum bir Kürt işçisi olarak, 2,5 yaşında ve 50 günlük çocuğu, eşi, annesi ve babası için şehit oldu, bunu halkımız görsün. Güya Kürtleri savunan insanları, ekmeği için koşanları katledenlere seyirci kalan veya destek verenleri görsünler. Mazlum'un öldürülmesi inşallah bir kırılma noktası olacak." ifadelerini kullanan Gözenoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zihniyetin yönettiği şehirlerin hepsi yıkıldı, hizmete dair tek bir çalışma yapılmadı. Bunların olduğu yerde kültür olmaz, eğitim olmaz, hizmet olmaz, aydın olmaz. Midyatlılar olarak Nusaybin'i kıskanırdık. Bunların yüzünden Nusaybin'in o dönem ne duruma düştüğüne baksınlar. Bunların insanlara zarar vermekten başka bir şeyleri yok. Bu da yetmiyor, insanları katlediyorlar. Niye sesimizi çıkarmıyoruz? İlla ki benim gibi bir evlat acısı yaşadıktan sonra mı, hepimizin başına böyle bir olay geldikten sonra mı tepkimizi göstereceğiz?"
- "Tepkilerimizi yüksek sesle gösterelim, Diyarbakır anneleri gibi"
Son dönemde yaşanan sivillere yönelik terör saldırılarına değinen Gözenoğlu, şunları kaydetti:
"Diyarbakır'da orman işçileri katledildi. Bir insan düşünün, o kadar yoksul ki elinde bir tek baltası var, ormana gidecek, odun getirecek. Bunu da katledeceksin. Bunu nereye sığdıracaksın? Şırnak'ta işçiler yine katledildi. Van'da insani yardım dağıtmaya gidenleri katlediyorlar. Bunları görün. Gelelim bunların siyasi uzantılarına... Bunların hiçbirinin sesi çıkmıyor. HDP çıkıyor, 'demokrasi', 'barış' diyor. İşinin başında ekmeği için çalışanlar şehit ediliyor. Mazlum ve Mazlum gibi bu kadar kişi şehit ediliyor. Buna sessiz sedasız kalıyorsan benim gözümde Mazlum'u katledenlerden bir farkı yok. Hatta onlar bu insanlardan cesaret alarak bu eylemleri yapıyor. Bunlar nasıl milletin içine çıkıyor nasıl barıştan bahsediyor nasıl insan haklarından bahsediyor? Bunlardan daha ne bekliyorsunuz? Size yatırım getirecek halleri yok, şehirler yıkıldı. Bunların derdi Kürt değil, Kürtleri basamak olarak kullanmak. İnşallah bu azimle, milletimizin ve kahraman ordumuzun desteğiyle yeneceğiz. Ama halk olarak bize daha fazla görev düşüyor. Tepkilerimizi yüksek sesle gösterelim, Diyarbakır anneleri gibi. O benim gözümde büyük bir mücadeledir. Diyarbakır annelerini saygıyla selamlıyorum."
- "Mardin Barosundan bir çıt bile çıkmadı"
Gözenoğlu, Mardin ve bölge barolarına bu saldırılara sessiz kaldıkları gerekçesiyle tepkisini dile getirerek, "Mardin Barosu içinde Mazlum'un en az 20 sınıf arkadaşının olduğu bir kuruluş. Mardin Barosundan bir çıt bile çıkmadı. Bu gibi sivil toplum örgütleri de inşallah bunun farkında olurlar. Onları da duyarlı ve insan haklarına duyarlı olmaya davet ediyorum." diye konuştu.
- "Yavrularına doyamadı"
Ezgi Gözenoğlu da şehit eşiyle gurur duyduklarını belirterek onu bir an olsun unutmadıklarını söyledi.
Şehidin geride bıraktığı emanetlerine gözü gibi bakacaklarını ifade eden Gözenoğlu, "2 kızımız var. Eşim zalimce katledildiğinde Behiye 3 yaşını doldurmamış, Saliha ise 50 günlüktü. Eşim ekmek peşinde koşarken, rızkının peşindeyken onu zalimce katletmelerini hiçbir zaman unutmayacağım. Acımız ilk günkü gibi, hiç değişmiyor, değişmeyecek de. Yavrularına doyamadı. Tarifi imkansız acılar yaşıyoruz. Başka çocukların babasız kalmaması için her zaman dua ediyoruz. Rabb'im kimseye böyle bir acı yaşatmasın." şeklinde konuştu.
Çocuklarını en güzel şekilde, eşi varmış gibi büyüteceğini ifade eden Gözenoğlu, terörü lanetledi.
Gözenoğlu, "Allah zalimlere fırsat vermesin. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada hak ettikleri cezayı çekeceklerini umut ediyorum. Devlet hiçbir zaman peşlerini bırakmıyor. İnşallah sonlarını getirir."
Hukuk fakültesini kazanan şehidin kardeşi İbrahim Gözenoğlu da hakim olmak istediğini belirterek "Ağabeyim gibi nice Mazlumların hakkını savunacağım. Allah hakkını bırakmasın. Onun emanetine sahip çıkacağız." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.