İçerdikleri kolesterol miktarı açısından değerlendirildiğinde tüm hayvansal ürünlerin kolesterol içeriğinin birbirine benzer olduğunu söyleyen Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, " Bu nedenle kırmızı eti tek başına suçlamak doğru değil" dedi.

Özellikle yaz günlerinde kalp sağlığı için kolesterol içeren besinlerin tüketiminin azaltmanın gerektiğini söyleyen Amerikan Hastanesi'nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, "Doymuş yağ ve kolesterol oranları yüksek besinler, özellikle et ve et ürünleri tüketmek kan kolesterol düzeyinizin yükselmesi için önemli bir nedendir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, yenilenlerin doymuş yağ ve kolesterol oranı düşük besinlerle değiştirilmesi gerekir" diye konuştu.

KAN YAĞLARININ TANIMINI BİLİN

Kalp-damar sağlığı dendiğinde damar sertliğinin oluşmasında önemli bir etken olan kan yağlarının tanımlarının iyi bilinmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Çelik, "Kolesterol, hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan yaşam için gerekli olan akıcı mum kıvamında yağımsı bir maddedir. HDL (İyi Kolesterol); damar duvarında biriken kolesterolü temizlediğinden dolayı iyi kolesterol olarak adlandırılır. LDL(Kötü Kolesterol); damar duvarında kolesterolün birikmesinden dolayı kötü kolesterol olarak adlandırılır. Gerek diyabet gerekse kalp damar hastalıklarında total kolesterol ve kötü kolesterolün düşük, iyi kolesterolün yüksek olması istenir" diye konuştu.

YAĞIN TÜRÜ VE MİKTARI ÖNEMLİ

Kanda bu değerleri dengede tutabilmek için yapılması gerekenleri sıralayan Çelik, "Kan kolesterol seviyesini etkileyen en önemli faktörlerden biri besinlerle aldığımız yağın türü ve miktarıdır. Hayvansal kaynaklı denilen doymuş yağlardan ziyade bitkisel kaynaklı olanların tercih edilmesinde fayda vardır. Doymuş yağlar kan kolesterolünün yükselmesinin en önemli nedenidir. Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri yüksek oranda doymuş yağ içerir" şeklinde konuştu.

KALP KRİZİNİ TETİKLER

Kan kolesterolü ne kadar yüksekse kişinin kalp krizine ve diğer kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin de o denli yüksek olduğunu dile getiren Çelik, "Çünkü kan kolesterolü kalbe ve vücudun diğer bölümlerine kan taşıyan damarların yavaş yavaş tıkanmasına neden olur" ifadesini kullandı.

HANGİ ETTEN NE KADAR?

Etlerin içerdikleri kolesterol miktarı açısından değerlendirildiğinde tüm hayvansal ürünlerin kolesterol içeriği birbirine benzediğini aktaran Çelik, "Bu nedenle kırmızı eti tek başına suçlamak doğru olmaz. Ancak balıkta bulunan omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığımız için olumlu etkisi düşünülerek daha sık tüketilmesi önerilmektedir" diye konuştu. Et tüketim sıklığı değerlendirilerek haftada 1-2 defa balık tüketilebileceğini kaydeden Çelik, kümes hayvanları (tavuk/hindi) ve kırmızı etin ise yağsız olmasına dikkat edilerek belirli miktarlarda yenilmesinde bir sakıncanın olmadığını yoktur. Bu etlerin işlenmiş halleri yüksek sodyum ve yağ içeriklerinden dolayı yenilmesi önerilmeyen grup içerisinde yer almaktadır. Yine benzer şekilde tüketilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken ve aşırı tüketimlerinin diyabetli ve kalp hastalığı olan kişlerde sorun oluşturacağı bilinen yiyecekler aşağıdaki gibidir" dedi.

AZ TUZ ÇOK SAĞLIK DEMEK

Gıda sanayinde tuz yoğun olarak kullanılıyor. Gıda sanayinde tuz kullanılmasının başlıca nedenleri; lezzet oluşturmak, besinin yapısını korumak ve saklama ömrünü uzatmak olarak sıralanıyor. Günümüzde beslenme alışkanlıkları gözden geçirildiğinde alınan sodyumun yüzde 75'inin işlenmiş besinler, yüzde 10-12'sinin besinlerin yapısında doğal sodyumdan ve yüzde 10-15'inin ise pişirme sırasında ve sofrada eklenen tuzdan geldiği tahmin ediliyor. Uzmanlar, bu sebeple işlenmiş et ürünlerinin az tüketilmesinin günlük sodyum alımında anlamlı düşüş sağlayacağını söylüyor.

HABER: Münevver ÇAKIRTAŞ / İSTANBUL - BUGÜN