Kaç emri İran'dan
Tahliye edilen Hizbullahçıların, İran'daki örgüt lideri İsa Altsoy'un talimatıyla kaçtıkları tespit edildi. Polis, İsviçre-İran-Türkiye hattındaki müthiş trafiği adım adım izledi, ama 10 sanığın firarını önleyemedi.
Polis, 102’nci maddeyle tahliye edildikten sonra sırra kadem basan Hizbullah sanıklarının İran’a kaçtığını düşünüyor. Sanıkların kaçış planının ise İran’da yaşayan ‘Dayı’ kod adlı örgüt lideri İsa Altsoy tarafından hazırlandığı tahmin ediliyor.
Tutukluluk sürelerini kısıtlayan CMK 102. madde kapsamında tahliye edilen ve aralarında örgütün askeri kanat sorumlusu Edip Gümüş ve Cemal Tutar’ın da bulunduğu Hizbullahçıların kayıplara karışmasının ardından yeni Hizbullah operasyonları için düğmeye basılmıştı.
İstanbul’da düzenlenen operasyonlarda ilk olarak kaçış planları yaptığı değerlendirilen örgütün beyni Hacı İnan, oğlu Seyfülislam İnan ile birlikte gözaltına alınıp tutuklanmış, ardından örgüte yakın olduğu bilinen gazete ve derneklere düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 13 kişiden 3’ü tutuklanmıştı.
Polis 1 yıldır izliyordu Polisin bu operasyonlar öncesinde yeniden yapılanma çalışmalarına giden örgüt üzerinde 1 yıl boyunca teknik takip yaptığı ve örgütün yeni yapılanmasını deşifre ettiği ortaya çıktı.
Takiplerde, 2000 yılında öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun yerine geçen “Dayı” lakaplı İsa Altsoy’a bağlı olarak çalışmalarına devam eden örgütün Avrupa sorumlusunun kırmızı bültenle aranan Ali Demir, Türkiye yapılanması sorumlusunun ‘Bünyamin Abi” kod adlı Mehmet Bahattin Temel, örgütün medya sorumlusunun ise Doğru Haber Gazetesi yazarı Fikret Gültekin olduğu belirlendi.
Örgütün Türkiye’deki bir diğer üst düzey yöneticisinin ise 28 Şubat sürecinde cezaevine konulan eski müftü Mehmet Ali Gönül olduğu ortaya çıktı.
Örgütün üst düzey yöneticilerini sıkı takip altında tutan polis, hem telefonlarını dinliyor hem de gerektiği durumlarda fiziki takip yapıyordu. 31 Aralık’ta yürürlüğe giren 102. madde kapsamında Ocak ayının ilk haftasında yaşanan tahliyelerin ardından, örgütün yeni yöneticileri arasında sıkı bir haberleşme başladı.
Eski askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar ve Edip Gümüş’ün de aralarında bulunduğu sanıklar serbest kalır kalmaz, örgütün Avrupa sorumlusu Ali Demir soluğu İran’daki örgüt lideri Altsoy’un yanında aldı.
Talimatla kayboldular Altsoy’dan talimatları alan Demir daha sonra örgütün Türkiye sorumlusu “Bünyamin Abi” kod adlı Mehmet Bahattin Temel’le iletişim kurdu. Demir ile Temel arasındaki bir telefon konuşması da polisin teknik takibine yakalandı. Telefon konuşmasında Demir, “Bünyamin Abi (Mehmet Bahattin Temel) ne zaman ticarete gidecek? Dayı (İsa Altsoy) gelsin dedi” diye konuşurken, Temel ise “Ayın dokuzunda” şeklinde cevap verdi. Bu konuşmanın ardından da 9 Ocak tarihinde Mehmet Bahattin Temel Atatürk Havalimanı’ndan yurt dışına çıkış yaptı.
Uzakdoğu üzerinden gitti Takip edilmek istemeyen Temel, Uzakdoğu ülkeleri üzerinden İran’a geçti. İran’da örgüt lideri Altsoy ile buluşan Temel, gerekli talimatları aldıktan sonra yeniden Türkiye’ye döndü. Türkiye’ye döner dönmez örgütün üst düzey yöneticileri ile temasa geçen Temel, tahliye olan Hizbullahçıların kaderini belirleyecek kararları anlattı. Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra ise Hizbullahçılar kayıplara karıştı.
İŞTE HİZBULLAHÇILAR’I KAÇIRAN ADAMLAR - İran’daki örgüt lideri ‘Dayı’ lakaplı İsa Altsoy - Türkiye’deki medya sorumlusu Fikret Gültekin - Türkiye sorumlusu ‘Bünyamin Abi’ kod adlı Mehmet Bahattin Temel 1 yıldır teknik takibi sürdüren polis sonunda düğmeye bastı ve Gültekin ile Temel, geçen hafta İstanbul’da yapılan bir operasyonla tutuklandı. Avrupa sorumlusu Ali Demir ise İnterpol tarafından kırımızı bültenle aranıyor.
Şifre: İstanbul’un fethinden 100 düş, 5 kere yaz! Polisin yaptığı takiplerde Hizbullah yöneticilerinin yakalanmamak için tüm temaslarını büyük bir gizlilik ve şifreli şekilde gerçekleştirdiği ortaya çıktı.
Bu tespitlere göre örgüt lideri Altsoy, hiçbir zaman Türkiye ile doğrudan temas sağlamıyordu. Talimatlarını Avrupa sorumlusu Ali Demir’e iletiyor, o da bu talimatları Türkiye’ye ulaştırıyordu. Gültekin de Demir ile irtibat kuruyordu.
Buna göre Türkiye ile haberleşmek isteyen Demir, “41” ile başlayan bir İsviçre numarasından Gültekin’in telefonuna çağrı bırakıyordu. Çağrıyı alan Gültekin ise bir ankesörlü telefona giderek Demir’in cep telefonunu arıyordu.
Ali Demir ile Türkiye sorumlusu Mehmet Bahattin Temel arasındaki bir konuşma ise örgütün kullandığı enteresan bir şifreyi ortaya koydu. Temel’in örgüt lideri Altsoy’a gönderdiği örgüt dokümanlarıyla ilgili konuşan Demir, “Dayımlar onu açamamışlar. Anahtarı yokmuş” diyor. Temel ise “İstanbul fethinden yüz düşürsünler, beş defa yan yana yazsınlar” diye cevap veriyor.
Telefon görüşmesini değerlendiren polis ise Türkiye’den İran’a gönderilen çok önemli bilgiler içeren dijital belgelerin, polisin eline geçme ihtimaline karşı şifrelendiğini, anahtarının ise “1353 1353 1353 1353 1353” olduğunu öne sürüyor.
Paralar çantayla geliyor Teknik takipte örgütün paralarını bankaya yatırmadığı ve Avrupa-Türkiye-İran arasındaki transferlerin de güvenilir üyelerden seçilen kuryelerle sağlandığı belirlendi.
Fikret Gültekin ile Ali Demir arasında geçen bir telefon konuşmasında Gültekin, “Matbaacı buralarda mı?” diye şifreli şekilde para transferini sağlayan Eyyup Arslan’ı soruyordu. Demir ise yakın zamanda geleceğini ve bir emanet getireceğini söylüyordu.
Bu konuşmanın ardından sınır kapılarını takibe alan polis, kurye Arslan’ın 3 Ağustos’ta iki örgüt mensubu ile birlikte Kapıkule’den Türkiye’ye giriş yaptığını belirledi ve takibe aldı. Avrupa’dan getirdiği emanetle İstanbul’a gelen Kurye, Mustazaf-Der binasında örgüt sorumluları Mehmet Ali Gönül ve Fikret Gültekin ile buluştu.
Kaynak: