2011 yazı karmakarışık geldi, yine öyle geçiyor. Akımlar akımları kovalıyor. 70'li yılların izlerini görmek de mümkün, minimalist akımların hakimiyeti ile karşılaşmak da. Güzel tarafı bu belki de. Hemen herkes zevkine uygun bir şeyler bulabiliyor. Bu yılın öne çıkan akımlarından biri de malum çiçek desenlerdi. Ayakkabıdan çantaya, elbiseden eteğe her yerde çeşit çeşit çiçekler var. Çiçek denince açıkçası akla çiçek düzenlemeleri de geliyor. Bu işin ustası Japonlar. Kenzo'nun efsanevi kırkıncı yıl defilesinde de Asya'nın en güzel çiçekleri, kıyafetleri süslemişti podyumu. Asya'dan esen bu rüzgâr sadece çiçek desenleri ile sınırlı kalmadı. Kumaşlar ve stillerde de Asya etkisini hisseder olduk. İpekli kumaşlardan yapılan tunikler ve elbiseler hemen hemen birçok global markanın askısında yer buldu.

Kimono bluzlar geliyor

Japonya ve Asya kültürünü en iyi özetleyen kıyafetlerden biri şüphesiz kimonolar. Rengarenk desenli baskıları ile kimonoları hem uygun fiyatlara hem de farklı kalıplarda birçok markada bulmak mümkün. Bol kesimli bir tasarıma sahip oldukları için gördüğünüz anda rahat bir nefes aldırıyor size. Kimono etkisi sadece bluz olarak çıkmıyor karşımıza. Ceket kolları, hatta ceket kemerleri de kimono stilini yansıtan şekilde tasarlanıyor sık sık. Açıkçası dünyanın global bir köye döndüğüne böyle durumlarda insan cidden inanıyor. Size çok uzak ve belki derinlemesine hiç bilmediğimiz bir kültürün yansıması kıyafetler bir bakmışsınız elinizin altında. Hint ve Japon kültürü modayı oldukça besleyen özelliklere sahip. Artık yerel değil nerdeyse global bir stildeler. Açıkçası Anadolu'nun birçok kendine has stili de dünya vitrinlerine yakışır. Kaftanlarımız, cepkenlerimiz, bu topraklara özgü nakışlarımız, desenlerimiz neden günlük hayatımızın bir parçası olmasın?

Kimono bluzlar o kadar benimsenmiş ki giyim dergileri birçok farklı modelin patronlarını vermeye başlamış. 'Kimonomu kendim dikerim' diyenlere ya da 'kendime özel kimono bluz isterim' diyenlere de alternatifler bulmak mümkün oluyor böylece.

Kuşak şeklindeki obi kemerler

Kuşak şeklinde bağlanan kemerlere obi kemer deniyor malum. Birkaç sezondur gündemimizde olan obi kemerler bu yaz kimono ceket ve bluzlarla kıyafetlerin ayrılmaz bir parçası oldu. Kemerlere bu yıl bir de püsküller eklendi. Fakat obi kemerler tam bir moda kurbanı kitlesini de getirdi beraberinde. Eğer beliniz kalınsa obi kemerden uzak durun, sizi daha geniş gösterebilir. Özellikle birçok abiye kıyafette kuşak kemerler kullanılıyor. Bu arada obi kemer konusunda tüyo verelim. Bu kemerler kışın paltolarla beraber kullanılacak. Özellikle deri obi kemerlerin birçok rengini göreceğiz.

Palto değil, manto

Daha çok tasarladığı abiye kıyafetler ve gelinliklerle tanıdığımız Tanju Babacan geçtiğimiz hafta 'Palto değil Manto' konsepti ile bir defile düzenledi. Babacan bu koleksiyonla ülkemizde sıkça görülen mantoya palto deme hatasını düzelten bir gönderme yapıyor. Klişelerden uzak hazırlanmış "Palto değil Manto" koleksiyonunda kaşmirler, likra, tüvidler kullanılırken, renklerde siyah, ekru, pudra, kahve, kırmızı tonlara yer verilmiş.

Koleksiyondaki aksesuar detayları ise farklıydı, mantolara hareket kazandırmış. Lazer kesim kullanılarak oluşturulan dantel etkisi veren kumaşlar ise tasarımlara elbise havası katmış. Ama asıl ilgi çekici olan koleksiyonun kürk kullanımına bir karşı duruşu olması. Malum geçen yıl başlayan kürk akımı bu kış da devam edecek.

Maalesef hâlâ hayvanların vahşice katledilip kürklerini elde eden bir sektör var. Tanju Babacan, koleksiyonunda aslında kürk kullanmadan da ne kadar zarif ve şık mantolar yapılabileceğini göstermiş oluyor. Babacan, "Annemin sadece kürk mantolarının olduğu bir dolabı vardı. 80'li yıllarda kürk zenginliğin ve şıklığın temsiliydi. Ama bu artık değişmeli. Hayvanların modaya kurban edilmesine bir tavır sergilemeliyiz." diyor. Kürkleri ile hava atmaya çalışan ünlüleri düşünürsek Babacan'ın bu koleksiyonu anlamlı bir mesaj iletir umarız. Artık gerçek kürk çok demode...

ZAMAN