Ege Denizi'nde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki deprem, İzmir ve Çanakkale'de panik yarattı. Uzmanlar, can ve mal kaybının yaşanmadığı depremin Karaburun Fayı'nın uzantısı olan faylarda meydana geldiğini söyledi. Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın "7.2'lik deprem bekliyoruz" açıklaması korkuttu.

PANİKTEN DIŞARI ÇIKTILAR

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 10.17'de merkez üssü Ege Denizi'nde Midilli Adası'nın güneybatısı olan 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli, depremin 6 kilometre derinlikte olduğunu açıkladı. Deprem İzmir'den Çanakkale'ye kadar sahil kesiminde, Manisa ve Aydın'da hissedildi. Vatandaşlar arasında kısa süreli panik yaşandı. Dikili ilçesi açıklarında da saat 09.42 sıralarında 3.0 büyüklüğünde deprem meydana geldiği belirtildi. Yabancı deprem siteleri depremin koordinatlarını, İzmir'in kuzeybatısında 84 kilometre uzaklıkta, Midilli Adası'nin güneybatısına 35 kilometre uzaklıkta olarak verdi. Özellikle yüksek binaların üst katlarında oturanlar, depremi daha çok hissetti. Depremle ilgili olarak herhangi bir can ve mal kaybı bilgisi ulaşmadı. Çanakkale'de yüksek katlarda yaşayan vatandaşlar kendilerini sokağa attı. Bir süre güvenlik açısından dışarıda bekleyen vatandaşlar, daha sonra ev ve iş yerlerine geri döndü.

CAN VE MAL KAYBI YOK

İzmir Valisi Cahit Kıraç, şehir ve çevresinde herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmadığını söyledi. Geçen hafta İzmir'e atanan İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ı makamında ziyaret eden Vali Kıraç, depremi de değerlendirdi. Kıraç, "Merkezi Karaburun çevresi olan 5.1 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. İzmirmerkezde pek hissedilmedi. Allah beterinden korusun. Özellikle bu vesileyle Van'daki depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Yaklaşık bin 400 depremzede vatandaşımızı, İzmir ve ilçelerindeki kamu kurumlarına ait misafirhanelerde ağırlıyoruz. Eğitim ve sağlık gibi her türlü ihtiyaçlarını da karşılıyoruz" dedi.

EN ÇOK KARABURUN SARSILDI

Türkiye'de depremin merkez üssüne en yakın yer Karaburun Yarımadası. Karaburun Kaymakamı Fatih Aksoy, depremi hissettiklerini, ancak kimsenin paniğe kapılmadığını söyledi. Aksoy, ilçede herhangi bir hasar olmadığını belirtti.

ARTÇILAR SÜRÜYOR

Depremin ardından artçı sarsıntılar gün boyunca sürdü. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü bilgilerine göre saat 11.51 itibariyle büyüklükleri 4.2 ile 2.4 arasında değişen 11 deprem meydana geldi.

PROF. DR. ERCAN'DAN KORKUTAN AÇIKLAMA: 7.0-7.2 ARALIĞINDA BİR DEPREM BEKLİYORUZ

İzmir'de tedirginliğe neden olan depremlerle ilgili konuşan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, büyük bir deprem beklediklerini söyledi. Van Depremi'nin ardından Ege Denizi ve açıkları için yaptığı açıklamada Karaburun-Midilli ve Foça üçgeninin altını çizdiğini ve uyarıda bulunduğunu ifade eden Ercan, "Bu üçgende şiddetli bir depremin olacağını söylemiştim. Tam da tahmin ettiğim ve uyarısını yaptığım yerlerde depremler oluyor. Bölge çok gerilmiş durumda. Bunlar uyarıcı depremler. Ulusal Deprem İzleme Merkezi'nin kayıtlarına da giren depremlerin ardından fay hattı 'patlayacağım, geriliyorum' diyor. Gelecekte bu bölgede 7.0-7.2 aralığında bir deprem bekliyoruz. Bu depremin İzmir'de hissedilme şiddeti 6-6,5 olacaktır. Yüksek yerlerde yani dağlık ve sağlam zeminli yerlerde bu deprem 5.2 şiddetinde hissedilir" dedi.

Fay hattının kırılmasının ardından ortaya çıkması beklenen 7.2 büyüklüğündeki depremden İzmir'in ciddi oranda etkileneceğini anlatan Prof. Dr. Ercan, "Bayraklı, Konak Alsancak, Urla, Karşıyaka, Mavişehir ve Bornova Ovası'nda ciddi problemler olacak. Deprem en çok buralarda hissedilecek. Deprem sağlam yapıları ayırır. O yüzden binaların niteliklerine göre yıkımlar ve etkisi de farklı boyutlarda olacaktır. Bu yüzden kent dönüşümü çok büyük önem taşıyor ve acilen hayata geçirilmelidir" diye konuştu.

FAY HATTI GÜNEYDOĞU'YA KAYIYOR

Depremin olduğu bölgede bulunan hattın zamanla daha da gerileceğini tahmin ettiklerini anlatan Prof. Dr. Ercan, Dikili ve Menemen ilçelerinin üzerinde bulunduğu hattın güneybatı yönüne doğru gerildiğini söyledi. Üzerinde yerleşim ve geniş ovanın bulunduğu hatta meydana gelen gerilmenin ciddi bir uyarı olduğunu bunun da çekilen hava fotoğrafları ile kanıtlandığını söyledi.

PROF. DR. AKÇIĞ: BU DEPREMİN DAHA BÜYÜKLERİ DE GELEBİLİR

Ege Denizi'nde meydana gelen ve İzmir'de de hissedilen depremlerle ilgili bir açıklama da Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ'dan geldi. Akçığ, "Karaburun Fayı'nın uzantısında bu depremlerin yaşandığını tahmin ediyoruz. İzmir'de de hissedilen bu deprem ayrı bir depremdir. Bunun 5.1 şiddetine kadar çıkması zaten durumu gösteriyor. Fayda kırılmalar yaşanmış olabilir. Bunun boyutunu tahmin etmek şimdilik zor. Diğer fayları de tetikleyebilecek nitelikte olan bu depremin ardından daha büyükleri de gelebilir. İzmir kent merkezine 200 kilometre uzaklıkta meydana gelen depremin büyümesi kente olan etkisini arttıracaktır. Zaten düz alanlarda ve ovalarda daha çok hissedildi" dedi.

KOCAOĞLU: KENT DÖNÜŞÜMÜ İÇİN 9 DOSYAMIZ BEKLİYOR

Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bakanlar Kurulu'nda kent dönüşümü ile ilgili onanması beklenen 9 dosyanın bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Deprem denilince kent dönüşümü yani sağlıklı konutlar önemlidir. Kent dönüşümü dediğimiz zaman sadece gecekondular akla gelmemelidir. Pek çok büyük bina da depreme dayanıksız. Onun için binaların dayanıklığının, sağlamlığının ölçülmesi ile kentin yenilenmesi gerekmektedir. Bu durum sadece İzmir için söz konusu değildir. Biz İzmir'in belediye başkanıyız. Tüm son dönemde gelişen, göç alan kentlerde bunun ilacı kent dönüşümüdür. Bunu yapmak için şu anda 9 tane dosyamız Bakanlar Kurulu'nda beklemektedir. Bunun 3 tanesi Romen açılımı çerçevesinde Başbakan'ın ve ilgili birimlerin talebiyle gelenlerdir. Bakanlıktan onay çıktıktan sonra bir iki tanesinde hemen başlayacak durumdayız. Sanıyorum dosyalar İçişleri Bakanlığı'nda inceleniyormuş."