İzdivaç umudunu reyting eyledik!

İzdivaç umudunu reyting eyledik!

Ekranlardaki evlilik programlarının sayısı giderek artıyor. Amacın evlilik olmadığını belirten uzmanlar, umutsuzluğu eğlenceye dönüştürmenin de sakıncalarına dikkat çekiyor.

Ekranların son modası evlenmek isteyenlerin tanıştırıldığı izdivaç programları. Evlilik umudu üzerinden reyting kazanılan yayınlarda her şey çok hızlı herşey çok pratik. İki gönlün bir olup olamayacağına yaklaşık 5, 10 dakikada karar veriliyor. Üstelik bu gibi meselelerle yakından ilgilenen halkımızın programlara ilgisi de yoğun. İlk olarak Flash Tv'de uygulamaya konulan ve yüksek reyting alan Dest-i İzdivaç bir süre sonra Star'a transfer oldu. Kısa sürede de benzerleri türedi. Fox'ta Uğur Arslan ve Songül Karlı 'İki Gönül Bir Olunca'ya başladı. Kanal 1'in izdivaç programı ise Ebru Sulukahya'nın sunduğu 'Gel Yarim Ol'. Kanal 7'de yıllardır Nur Ertürk'le Her Sabah ismiyle izleyiciyle buluşan program da artık evlenmek isteyen çiftlere kapısını açtı. Öte yandan katılım da oldukça fazla. Ekranlar aracılığıyla kısmet bulmaya çalışanlar arasında yaşlı amcalar da var 18'lik genç kızlar da.

İNSANLARIN İLİŞKİ KURMA PROBLEMİ VAR

Uzmanlar bu gibi programların zararları üzerine söz söylese de reyting canavarı hız kesmiyor. Bu programlar sayesinde evlenen insanların mutlu bir evlilik yapamayacağını ifade eden evlilik psikoterapisti Armağan Samancı “Evlilik gibi özel bir konunun televizyonda gerçekleştirilmesi evliliğin ileride başarısızlığı konusunda en büyük gösterge” diyor. Samancı programa katılan kişiler hakkında ise şöyle değerlendirmede bulunuyor: “Bu insanların önemli bölümünde ilişki kurma ve ilişkiyi yürütme konusunda problemler olduğu için böyle bir noktaya gelinmiştir. Davranış problemleri vardır mutlaka çünkü kimse kolay kolay evlenmek için ekrana çıkmaz”

Fatma K. Barbarosoğlu

Uygunluğun dili güzellik ve para

Evlilik programları sosyolog Fatma Karabıyık Barbarasoğlu'na göre görücü gitme geleneğinin ekran üzerinden modernize edilmeye çalışılması. Barbarosoğlu programlar hakkında şöyle konuşuyor: “Bu programlarda herkes herkesi görüyor ama “bazıları” kendisi için “uygun” olanı bulamıyor. Çünkü uygunluğun dili gençlik, güzellik ve para üzerinden değerlendiriliyor. Ben bu programları insanların umutsuzluğunu bir eğlenceye dönüştürme girişimi olarak değerlendiriyorum. “Evlenemesem bile bu vesile ile ekrana çıkarım ve tanınırım” diye düşünüyorlar. Bireyler oradan bir kısmeti çıkmasa bile ekrana çıktıktan sonra buradaki kısmetlerinin artacağını düşünüyorlar.

Yeni Şafak - Aysel Yaşa