Avrupa'nın en hoşgörülü ülkesi olduğu ileri sürülen İsviçre, İslami mimariye bile tahammül gösteremedi. İsviçre'de, dini bir simge olduğu gerekçesiyle camilere minare yapılmasının yasaklanmasını isteyen aşırı sağcılar, konuyu referanduma götürebilmek için gerekli sayıda imza topladıklarını açıkladılar.

Geçen yılın mayıs ayında, minare inşasına karşı bir kampanya başlatan Girişim Komitesi Eşbaşkanı ve aşırı sağcı İsviçre Halk Partisi üyesi Ulrich Schlüer, şu ana kadar 103 bin kişiden imza toplamayı başardıklarını söyledi.

Bu rakamın, anayasada bir değişiklik önerisinin halkoylamasına sunulması için gerekli olan 100 bin sayısını aştığına dikkat çeken Schlüer, böylece konunun referanduma götürülebileceğini ve halkın çoğunluğunun destek vermesi durumunda İsviçre Anayasası'na minare inşaatının yasaklanmasını öngören bir madde ekleneceğini belirtti.

Minarenin ibadet için gerekli olmadığını, şeriatı simgelediğini ve bu yüzden İsviçre hukuk sistemiyle bağdaşmadığını iddia eden komiteye göre, amaçları, Avrupa'da ve İsviçre'de siyasal İslamın yayılmasını engellemek. Komite üyeleri, "Avrupa'da minarelerin olması demek, İslamın burayı ele geçirdiği anlamına geliyor, demek" ifadesini kullanıyorlar,.

YÜZDE 43'LÜK DESTEK

Yasağa karşı çıkanlar ise söz konusu anayasa değişikliği önerisinin dini özgürlükleri hedef aldığını ileri sürüyor.

Geçen yılın mayıs ayında İsviçre'de yapılan bir araştırma, halkın yüzde 43'ünün minare yasağını desteklediğini ortaya koymuştu.

'KARA KOYUN REFERANDUMU'

İsviçre'de geçen hafta da İsviçre Halk Partisi'nin girişimiyle, ülkedeki göçmenlerin İsviçre vatandaşlığına geçişini zorlaştırmak amacıyla bir referandum yapılmıştı.

Kışkırtıcı bir afişle göçmenleri "kara koyun" olarak gösteren Halk Partisi'nin yasa değişikliği önerisi, halkın yüzde 64'ünün "hayır" oyuyla reddedilmişti.