Önce musluklarından kan akan afişler, duraklara, duvarlara asıldı; tepkiler üzerine kaldırıldı. Sonra bir mahallenin girşini "HDP'lilerden başkansının girmesi tehlikeli ve yasaktır" pankartı asıldı. Yetmedi, evlerin kapılarına zorla 'oyumuz HDP'ye başka partiden gelenler bizi rahatsız etmeyin' notu astırıldı. Son olarak Batman Turgut Özal Bulvarı'nda "Barajı aşarsak, Bizler buluruz, güneşiz, yağmuruz. Barajı aşamasak, benim meskenim dağlardır dağlar" pankartı asıldı. Gece 22.00'den sonra HDP'lilerin evleri ziyaret edip "Başka partiye oy çıkarsa köyünüzü başınıza yıkarım!" tehdidinde bulunulduğunu bizzat AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat duyurdu. AK Parti otobüsleri ve adayları saldırıya uğradı. Kan aktı, ölümler oldu. Bütün bunlar medyaya yansıyan ve haber olanlar. Daha geride ne kadar mağduriyetler yaşandığını tahmin etmekse zor değil.

'KUZU POSTUNA BÜRÜNMÜŞ KURT'

Sanki bunları yaşatan HDP değilmiş gibi, çıktığı televizyon programlarında hep barıştan dem vuran Demirtaş, "ortada kuyu var yandan geç" misali bu yaşattıklarını görmezden geliyor. Televizyonlarda barışın dilini ağzından düşürmeyen Demirtaş, miting alanlarında demediğini bırakmıyor. Sokaklar savaş alanına çevriliyor, kanlar akıyor, canlar gidiyor. Demirtaş'ı İmralı'ya karşı Brütüs olarak niteleyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Kuzu postuna bürünmüş kurt" tanımlaması yapmıştı. Bu tanımlamayı youtube'a yüklenen bir video özetlemiş.