Türkiye'nin en büyük sorunu ne PKK terörü ne Kürt sorunu ne askeri vesayet ne de başka bir şey...

En büyük sorunumuz kesinlikle muhalefet.

Yani ana muhalefet!

Daha doğrusu ana muhalefetten dolayı muhalefetsizlik...

Muhalefetsiz bir parlamenter demokrasi olmaz.

Bugün AK Parti iktidarı eğer önümüzdeki haziran seçimlerinde üçüncü kez iktidarı garantilemişse, bunun sebebi AK Parti'nin ülkeyi süper bir şekilde yönetiyor olması değildir.

Evet, AK Parti'nin aldığı oyda icraatının elbette büyük payı var ama bir parti üç defa üst üste iktidara geliyorsa bunda en büyük payın muhalefette olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ne garip ve de çok komik, hatta trajikomik bir durum:

Ülkede iktidar yıpranacağına muhalefet yıpranıyor!

Ana muhalefet partisi CHP'nin haline bakar mısınız!

·Önceki genel başkanı bir milletvekili ile çekilen uygunsuz görüntüleri yüzünden istifa etmek zorunda kalmış.

·Şimdiki genel başkan bu durumdan istifade CHP'yi dizayn eden güçlerin tayin ettiği bir isim...

·Partide bir türlü hakimiyeti sağlayamamış...

·Sabah dediğini akşam yalanlıyor.

·Parti sözcüleri acayip laflar ediyorlar.

·Bir ana muhalefet partisi düşününki, parlamenter demokraside iktidara gelme şansı yok. Dolayısıyla askeri 'kağıttan kaplanmışsınız' sözleriyle tahrik yoluna gidebiliyor.

Öyle bir ana muhalefet partisi ki, memleketin en önemli sorunlarından biri olan Kürt meselesi konusunda hiçbir fikri yok.

Türkiye bu iktidara karşı sokak sokak direnişe geçmeli diyorlar...

Neden geçeceklermiş?

Çünkü kargaşadan, kaostan, askerin siyasete müdahalesinden başka hiçbir şekilde iktidar olma şansları yok.

Öyle ümitsizler ki artık iktidara gelebilmek için halkı kazanmak gerektiğini düşünmek bile istemiyorlar.

Çaresizlik içinde yüzüyor gibi yapıyorlar.

Bir o yana bir bu yana, rüzgârın yaprağı sürüklediği gibi.

Gerçekten bir muhalefet istiyoruz artık.

Ciddi, demokratik...

Demokrasiden başka bir şeyden medet ummayan bir demokrasi...

Hükümeti üç dönem üst üste iktidara getirip, sonra da "Bunlar padişahlaşıyor", "Yaşam biçimimize müdahale ediyor", 'Asker niye bunlara müdahale etmiyor" demeyecek bir muhalefet...

Halkın değerlerine saygılı, gücünü halktan ve parlamenter sistemden alan...

Antidemokratik yollarla bir şekilde iş başına gelebileceği umudunu asla taşımayan, bunu aklına bile getirmeyecek bir muhalefet...

Muhalefetsizliğin en büyük tehlikesi uzun yıllar iktidarda olanların artık kendilerini 'seçilmiş' hissetmelerine yol açabilecek olmasıdır.

Seçilmişlik duygusu pek sağlıklı değildir.

İşte önümüzdeki dönem asıl sorunumuz bu olacak!

BUGÜN-NUH GÖNÜLTAŞ