Silahların susması, akan kanın durması için sorumluluk üstlenen Akil İnsanlara yönelik yapılan eleştirileri canlı yayında değerlendiren Aktay, “Herkes kendini Akil zannediyor. Seçilen insanları eleştiriyor. Kendisini akil olarak görüp kamuoyuna sunanların, Akil İnsanlar listesi açıklandıktan sonra sergiledikleri tavır onların Akil İnsan olmadığını gözler önüne serdi” dedi.

Çözüm sürecine yönelik son anketleri de açıklayan Aktay, sürece desteğin her geçen gün arttığını vurguladı. Aktay, şuanda yapılan tüm anketlerin ortalamasına göre sürece desteğin yüzde 65’lere dayandığını sözlerine ekledi.

Türkiye’nin enerjisini yıllarca boşa tükettiğini vurgulayan Aktay, “Şimdiye kadar herkesi kendisine düşman gören, korumacı, gerçekliği olmayan bir paradigma sürdürüldü. Şimdi biz bu anlayışı yıkmak için uğraşıyoruz. Bu paradigma ülkeye çok zarar verdi. Biz kaybolan yıllar kazanma çabası için mücadele veriyoruz. Yeni paradigmalar ile Türkiye’nin heba olmuş yıllarını yeniden kazandırmak istiyoruz. Yıllarca halkları kendimize düşman bildik, insanlara sırtımızı döndük. Bu anlayış AK Parti ile ortadan kalktı” diye konuştu.

BDP’NİN Kİ GECİKMİŞ MİLLiYETÇİLİK
BDP’nin paradigma değişimine ayak uyduramadığını vurgulayan Aktay, şuan BDP’yi ayakta tutanın Abdullah Öcalan’ın olduğunu söyledi. Aktay, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün Türkiye, içindeki sorunu çözdüğü zaman uluslar arası alanda da güçlenmiş bir ülke olacak. Buna BDP’nin de ayak uydurması gerekiyor. Çözüm için mücadele vermeli. BDP’nin sürdürmeye çalıştığı milliyetçilik, gecikmiş bir milliyetçilik. Bu milliyetçilik anlayışı Kürtlere bir katkı sağlamaz.”

ÖZGÜVENSİZLİK VE ZAAFLARI VAR
Çözüm sürecinde muhalefetin tutumunu doğru bulmadığını ifade eden Aktay, bazı kesimlerin barış istiyoruz söylemlerinde bulunduğunu ancak bunun AK Parti eliyle olmasını istemediklerini vurguladı. Aktay, “Bu durumu referandum sürecinde de gördük. Yapılan iş hayırlı da olsa AK Parti yapmasın anlayışı hâkim. Bu kişiler asla hedeflediği oy oranına ulaşamaz. Bu yapılanlar özgüvensizlik ve zaaflardan kaynaklanıyor” dedi.

BARIŞ SİLAHLARIN GÖLGESİNDE KALMASIN
PKK’nın silah gölgesinde çözüm sürecini yürütme düşüncenin yanlış olduğunu belirten Aktay, çözüm süreci devam ederken, sürecin silahların gölgesinde yürümesinin doğru olmadığını, silahlar bırakılıp barış için mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.

MEDYA ÖNEMLİ UNSUR
Çözüm sürecinde medyanın rolünü değerlendiren Aktay, medyanın tekelden kurtulup, çeşitlenmeye başladığını söyledi. Aktay, “Halen hayal dünyasında yaşayan medya kuruluşları var. Onlar okuyucusunu kandırıyor. Artık herhangi bir yalan haber yapıldığı zaman ertesi gün gerçekler ortaya çıkıyor. Yalanların önü kapandı. Çözüme ciddi katkıları olan medya kuruluşları var. Bunların sayesinde süreç sağlıklı yürüyor. Çözüm sürecine destek veren medya kuruluşlarına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

GÖRÜŞ ÇEŞİTLİLİĞİ OLMALI
Üniversitelerde yaşanan son karışıklıları değerlendiren Aktay, “Bir afiş asımı ile ortaya çıkan olaylar çok üzücü. Sonuçta Peygamber hepimizin ortak noktası… Öğrenciler güçlerini ellerindeki taşlarla, silahlar değil, fikrilerle göstermelidir. Kaba kuvvetle güç gösterisi insana yakışmaz. Mücadeleler fikir ile yapılmalıdır. Çıkan bu olaylardan faydalanıp süreci baltalamaya yönelik çalışmalar var. Üniversitelerde görüş çeşitliliği olmalı. Görüşlere de saygı gösterilmeli. Farklı düşünen insanları dışlamak söz konusu olmamalı” şeklinde konuştu.
Aktay, geçmişten bu güne öğrenci olaylarının birileri tarafından kullanıldığını, üniversitelerde çıkarılan anarşi ile darbelere zemin hazırlandığını hatırlatarak, tarafları sağduyuya davet etti.

SÜNNİ TARTIŞMALAR
T.C. tartışmalarını değerlendiren Aktay, şu şekilde konuştu: “Bu tartışmalar tamamen suni bir tartışma. Logo zaten TC’yi karşılıyor. Bu tartışmalar kasıtlı olarak yapılıyor. Gerçekliği olmayan basit planlarla ortaya atılıyor. Bir anda klavye mücahitleri ortaya çıkaran birkaç basit oyundan ibaret… Bu tartışmalarda bir takım ucuz hesaplar peşinde olanların parmağı var. T.C.’yi kaldırmak gibi bir şey söz konusu değil. Endişeye gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir alternatifi yoktur.”

BÖLGEYE YENİ HEYECAN KATACAK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’ye yapacağı ziyaretin bölgedeki havaya pozitif etki yapacağını belirten Aktay, “Davos ve Mavi Marmara ile Türkiye bölgede kahraman oldu. Başbakan’ın gitmesi ile ablukayı daha çok kalkacak. Filistin’in mücadelesinde yeni adımlar olacak. Hamas ile El Fetih’in uzlaşma umudu söz konusu. Umarım ilişkiler daha iyi boyutlara ulaşır. Ortadoğu’da dengeler artık değişiyor” dedi.