İstanbul'da ikinci öksüz: Kariye Camii
İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya ile birlikte kiliseden camiye çevrilen Kariye Camii, içinde 450 yıl boyunca namaz kılındıktan sonra tıpkı Ayasofya gibi Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirilmişti.
Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde birçok caminin kiliseye ya da müzeye dönüştürülerek tahrip edildiği gerçeği gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Bunun son örneği ise yüzyıllardır cami olarak kullanılan daha sonra Bakanlar Kurulu'nun kararı ile müzeye dönüştürülen Kariye Camii.
İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya ile birlikte kiliseden camiye çevrilen Kariye Camii de tıpkı Ayasofya gibi Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirilmişti. Çevresinde sahabe mezarları da bulunan Kariye Camii'nin çevresine Mimar Sinan tarafından büyük bir medrese de inşa edilmişti.
Bizans enstitüsüne teslim edildi
Kariye Camii 450 yıla yakın cami olarak kullanıldığı düşünülmeksizin Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirildi. Kurulun 29.08.1945 tarihli kararının ardından caminin tüm eşyaları kaldırılarak minberi Zeyrek Camii'ne taşındı. Bizans Enstitüsü, binayı restore ettikten sonra ve mimari bakımdan etraflı bir incelemesi yapıldı. Daha sonra ise Kariye Camii, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı olarak ziyarete açılmıştır.
Yıl yıl kariye...
-1648 yılına ait bir belgeye göre ise, Kariye Camii'nin bu yüzyılda oldukça hasar gördüğü anlaşılıyor. İstanbul'da meydana gelen büyük depremler yüzünden cami kullanılamaz duruma geldi.
-Bu dönemde medresesi küçültüldü daha sonraki yıllarda ise tamamen kaldırıldı.
-İstanbul medreseleri hakkında 2 Eylül 1914'te yazılan bir raporda, dört odalı ahşap bir yapı olan Kariye Medresesi'nin son derece harap bir durumda olduğu belirtiliyor.
-1766 yılında Kariye, Mimar İsmail Halîfe tarafından onarılmıştır.
-Cumhuriyet'in ilanının ardından, 1945'te Bakanlar Kurulu tarafından cami yerine müze olarak kullanılmasına karar verildi. Bizans Enstitüsü binayı yeniden restore ederek müze haline getirdi.
Tarihçi - Yazar Yavuz Bahadıroğlu "Kimliksizleştirme operasyonu"
"Kariye Camii, Ayasofya gibi kimliksiz hale getirilmiştir. Aynı zamanda Trabzon ve İznik'teki Ayasofya Camileri de aynı durumdadır. Mabet olarak hizmet etmesi gerekirken müze olarak kullanılması Fatih Sultan Mehmet'in yadigarına saygısızlıktır. Kariye, cami olarak aynı Sultanahmet Camii gibi hem turist ziyaretçilere açılabilir hem de Müslümanların namazlarını kılabildikleri bir mabet olabilir. Cumhuriyet döneminde yapılan bu uygulamalar bir kimliksizleştirme operasyonudur. Kariye Camisi gibi mabetlere inancımız gereği sahip çıkmalıyız."
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.