İsrail askerlerini korkutan marş
Mavi Marmara yolcuları Aştod limanına indirildiklerinde birden “Savaşa girdin kalbim, bin yara aldı beni” diyen coşkulu bir ses limanda çınladı.
Mavi Marmara yolcuları Aştod limanına indirildiklerinde birden “Savaşa girdin kalbim, bin yara aldı beni” diyen coşkulu bir ses limanda çınladı. Bu sese diğer Türklerin sesleri de katılınca İsrail askerleri paniğe kapıldılar. İşte bu anların hikayesi...
Rıfat YÖRÜK'ün haberi
Mavi Marmara gemisi gazilerinden sanatçı Ömer Karaoğlu, önceki gece Ankara’daydı. Mazlumder Genel Merkezi tarafından Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İnsan hakları gecesi”nin finalinde sahne alan Karaoğlu, gemiyle ilgili bir anısını kalabalık ve coşkulu seyirci kitlesiyle paylaştı. Sanatçı bu anısını o anki atmosfer içinde unuttuğunu ancak Türkiye’ye döndükten sonra arkadaşlarınca hatırlatıldığını kaydetti.
KURŞUNDAN ETKİLİ GAZEL
Karaoğlu, İsrail askerlerince geminin esir alınıp Aştod limanına indirildiklerinde sorgulamaya giderken birden içinden marş söylemek geldiğini ve “Kurşun Gazeli”ni yüksek sesle okumaya başladığını kaydetti. Kendiliğinden gelişen bu marş söyleme işine diğer arkadaşlarının da coşkuyla eşlik ettiklerini anlatan ve İsrail askerlerinin bu manzara karşısında paniğe kapılıp seslerini bastırmaya çalıştıklarını kaydeden Ömer Karaoğlu anısını şöyle tamamladı:
“Siyonistlerin gözündeki korkuyu o anda da gördük. Korkuyorlardı, çünkü haksızlardı; korkuyorlardı çünkü zalimlerdi. Bu yüzden panik içinde bağırıp çağırarak sesimizi kısmaya çalıştılar. ”
Bestesi anonim olan “Kurşun gazeli”nin sözleri ve melodisi şöyle;
Kurşun Gazeli
Savaşa girdin kalbim bin yara aldı beni
Ne denli acı varsa aradı buldu beni
Seni bir bomba gibi taşımak bu göğüste
Bir Ebubekir kıldı bir Ömer kıldı beni
Kurmak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağı
Buyruk en ağır yükün altına saldı beni
Atıldık kurşun gibi kentin alanlarına
Bir kaç put ve taş gördü birden irkildi beni
Parça parça bir yürek delik deşik bir bağır
Bir beş değil sevgili bin kurşun deldi beni
Bir de bakışlarındır kurşun gözlerin senin
Kılı kıpırdamadı el gördü geldi beni
Yine seni özlemek birikti bir dağ gibi
Ve yürüdü üstüme altına aldı beni
Bir katılık döşenmiş upuzun bulvarlara
Adım atar atmaz bir donma aldı beni
Böyle çıktım alana ve yürüdüm yürüdüm
Ne görebildi kimse ne anlayabildi beni
Ve put alanlarından geçtim İbrahim gibi
Bir savaş bildi beni bir eylem bildi beni
Osman Sarı
HaBertaraf.com