İslami yayıncılıkta yeni bir soluk: Mana

İslami yayıncılıkta yeni bir soluk: Mana

Kültür Sanat dünyasının lokomotif ilçelerinden Fatih'te İslami düşünceleri içeren yayıncılık konusunda lokomotif yayınevi oluşturmak isteyen yeni bir oluşuml kapılarını "ya Allah" diyenlere açtı.


Türkiye'nin kültür sanat ve yayıncılık denilince akla ilk gelen ilçelerinden biri olan Fatih'te yeni bir mekan kapılarını İslamiyet'e gönül verenlere sonuna kadar açtı. Sofular Mah. Ali Emri Sok. No.7 Fatih İstanbul adresinde faaliyete geçen İlim Yurdu'nda toplantı, panel ve sohbetlerin yanı sıra yayıncılık faaliyetleri de yapılıyor.

Mekanın mimarı Latif Kınataş, İlim Yurdu'nda İslamiyetle ilgili düşünce eksenli organizasyonların yanı sıra, Mana Yayınevi çerçevesinde İslami düşünce eksenli yayınlar da yaptıklarını belirtiyor.

İLAHİYATÇI BİR YAYINCI

Latif Kınataş Giresun doğumlu, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu bir ilahiyatçı. Türkiye'de hayatağa gözlerini açmış pek çok insan gibi fakirlikle pençeleşirken, başarılı olabilimenin yollarını aramaktan bıkıp usanmamış. Hareketli ve uzun öğrencilik yıllarından sonra hayatın çeşitli alanlarında farklı uğraşlar içinde ekmek parası kazanma savaşı veren Kınataş, işçilikten işverenliğe, fahri hocalıktan öğretmenliğe kadar pek çok alanda faaliyet göstermiş.

Seksenli yıllarda yayıncılık piyasassının tozunu yutan ve bağışıklık kazandıran o ortamdan kopamayan Latif Kınataş, Kuran'daki “Sizin çabanız çeşit çeşittir.” 92/4 ayetinden güç alarak girişim üstüne girişimde bulunmaktan hiç yorulmamış.

"Faaliyetlerim ne kadar çeşitlense de onları derleyip toparlayan bir inancım, bilincim, dünya görüşüm vardı" diyor Kınataş ve görüşlerini şöyle özetliyor, "Dünya başıboş ve sahipsiz değil; bir Yaratıcısı ve Melik’i var. İnsan da yaratılmıştır; zayıf ve bilgisiz olarak. Allah ona bilmediğini öğretmektedir. O ise, öğrendikçe ya zafiyet ve zararlardan kurtulmakta, gelişmekte ya da kendini bir şey sanarak azgınlaşmakta ve haddini aşmaktadır. Benim dünya görüşümde, Yaratıcı-yaratılmış-insan ve hayat kavramlarını yerli yerinde anlamak vardı; buna göre, kul konumunda olan insan, bilgi ve hikmetin peşine düşmeli; sürekli rüşdün(doğrunun) arayışı içinde olmalı, bulduğunda onamalıdır. Bu ise kişinin i’dâ, takva ve tasdik halidir; yani, tevhidi yaşamın kolaylığı. Dünyaya bakışınız bu açıdan olursa hayatınız tevhid ekseninde devam eder, aksi halde uğraşların çeşitliliği içinde kaybolur, dağılıp gidersiniz!"

ALLAH BİLİNCİNİ OLUŞTURUP, KORUYACAK TEMEL UĞRAŞ: OKUMAK

"Rabbimin rahmetiyledir ki hayatımın bütün coşkunluk ve dinginliklerine, iniş ve çıkışlarına rağmen ben de bu eksen etrafında yaşamımı sürdürdüm" diyen Kınataş, "Ancak şunu tecrübe ettim anladım ve biliyorum ki, İnsanda Allah bilinci oluşturup koruyacak, tevhit ekseninde hayata anlam kazandıracak temel uğraş “okuma” dır. Zaman zaman yoğunluğu azalsa da ben sürekli bu eylemin içinde oldum. Ve bu sayede basın-yayın dünyasıyla ilişkim (dolaylı da olsa) hep devam etti. Zira okumanın vazgeçilmez araçları kitaplardı, dergilerdi" şeklinde yayıncılık konusuna verdiği önemi dile getiriyor.


Kınataş, "Hiçin yayıncılık yapmaya karar verdiniz, bu alanda ne gibi bir boşluk gördünüz?" sorusuna şöyle yanıt veriyor:

"Biz seksen kuşağı için uyanış vesilesi olan ve İslami siyasi bilinç oluşumuna katkı sağlayacak eserler hazırlayıp sunan, şükran ve takdirle anacağımız birçok yayınevi vardı. (Hilal, düşünce, fikir, beyan, bir, yöneliş, ekin v.s.) Bunların bir kısmı yayın hayatını sonlandırdı. Bir kısmı çeşitli nedenlerle popüler yayınlara yöneldi. Az bir kısım da misyon yayıncılığını sürdürme çabasında… Bunlara yeni eklenenler olsa da misyon yayıncılığındaki düşüş açıkça gözlemlenebilmektedir. Bu gün yayın dünyasında belki furya denebilecek bir zenginlik görünse de (ki bu dezenformasyona/bilgi kirliliğine katkısı bakımından olumsuz da değerlendirilebilir) öncelikler fıkhını ve çağın algısını gözeten nitelikli yayınlara ihtiyaç devam etmektedir.

"ALLAH'A İNSANA, VARLIĞA VE HAYATA DAİR DEĞİŞMEZ GERÇEKLERİ ÖNEMSİYORUZ"

"Tam olarak hangi alanda boşluk var, siz tam olarak hangi ihtiyacı karşılamayı hedefliyorsunuz?" sorusuna Kınataş'ın cevabı şöyle:

"Bu soruyu, hem konu hem de muhatap açısından cevaplandırmak gerekir; Allah’a, insana, varlığa ve hayata dair değişmez gerçekleri, değişen her kuşağa yeniden ve yeni dil ile söyleyecek kitaplara ihtiyaç var. Bu alanda hiçbir zaman söylenecekler söylenmiş bitmiş, yazılacak bir şey kalmamış değildir. Muhataplar değişmekte, dil değişmektedir.Bu günün genç kuşağına 20 yıl öncesinin kitaplarını önermek-öngörmek (onlarla yetinmek) ancak acziyettendir. Denebilir ki, dili koruyalım,bozulmanın önüne geçelim; Değişmez gerçek şu ki,varlıkta esas olan hareket prensibidir. Dinamik sürecin önüne geçemez,toplumsal değişimi durduramazsınız. Yapılacak şey değişimin yönünü değiştirmeye çalışmaktır. Bu ise değişimin dinamosu olan gençliğin dilini anlamayı ve o dil ile konuşmayı,yazmayı gerektirir. Bizim çabamız bu yönde olacak. Yayınladığımız kitaplar da, aynı duyarlılığı gösteren yazarların eserleri"

MANA YAYINEVİNİN KİTAPLARI

Soruyoruz, "hangi tarz kitapları yayınladınız, yayınlayacaksınız?" "İlk olarak 4 kitap yayınladık: üçü Nuri Yılmaz’ın kaleminden (Müslüman Olmak, Bitmeyen Savaş, Kavramlar 1), biri de Yusuf İmamoğlu’nun (Niçin İslam?).Bunlar, İslam’ın çağdaş sunumuna dair 3 aşamalı eğitim serisi olarak düşünülmüş yaklaşık 10 kitaptan 4’ünü oluşturmakta. Sonra arkası geldi.... Devamı da (peyderpey) gelecek inşallah" diyor.

Yazarların tanınmamış olmasını bir handikap olmadığına inanıyor Kınataş ve diyor ki "Düşünürseniz adı duyulmamış yüzlerce-binlerce fikir imalatçısı, davetçi, eğitici şahsiyetler var. Sizin de tanıdıklarınız vardır mutlaka. Bu şahsiyetler fikri ve toplumsal çabalarını yoğun şekilde sürdürdükleri halde meşhur ya da medyatik değillerdir. Bu bir tercih meselesidir de. Diğer taraftan adı yazara çıkmış nice meşhurlar var; namı hoş içi boş, dezenformasyon neferi… Düşünce dünyasını kirleten, toplumu oyalayıp uyutanlara karşı iyi niyet ve samimiyetle arındırma ve uyandırma çabası içinde olanların yolunu açmaya çalışmalıyız. Yazarlarımız N.Yılmaz ve Yusuf İmamoğlu da aynı içtenlik, duyarlılık ve sorumlulukla kaleme aldıkları içindir ki eserlerine öncelik verdik. Tanınmamış olmaları okuyucuya ulaşmada bir dezavantaj tabiî ki; Ancak ben inanıyorum ki kitaplarımız zaman içinde kendi kendini tanıtacak ve kendini refere edecektir. Biz de bunu sağlayacak ve hızlandıracak tanıtım çabasındayız. Ben bunu kitap satmanın değil, eğitim ve davetin bir parçası olarak görüyorum.Uygun şartlarda ve imkanlar elverdiğince okunmasını istediğiniz eserleri tanıtmak durumundasınız; kitap okuma zevkinden yoksun insanları okumanın zevkine kavuşturmak, zevkine okuyuşların da kafa yoran okuyuşlara dönüşmesine çalışmak zor da olsa, sabır da gerektirse bir sorumluluk. Yayınevi olanak ayrıca Malik bin Nebi’nin Düşünceler, Muhtar eş-Şankıti’nin Siyasi Fetvalar, Makaleleri…. gibi kitabını yayınlayacağız..."

Yayınevi'nin yayınlamış olduğu kitapların fihristi şöyle:

(Ayrıntılı bilgi için kitap isimlerini tıkladığınızda teknik detayları görebilirsiniz)

Bitmeyen Savaş - Nuri Yılmaz

Niçin İslam - Yusuf İmamoğlu

Temel Kavramlar-1 - Nuri Yılmaz

Siyasi Fetvalar - Dr. Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti

Düşünceler - Malik Bin Nebi

Müslüman Olmak - Nuri Yılmaz

İslam'ın Temelleri - Yusuf İmamoğlu

Allah Yolunda Yürürken - Nuri Yılmaz

Yayınevi ile ilgili ayrıntı bilgi için, www.ilimyurdu.com sitesini ziyaret edebilirsiniz...


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :