Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan'a yeterli yardım göndermeyen İslam ülkelerini eleştirdi. Petrol sahibi olan ülkelerin Pakistan'a daha fazla yardımda bulunmasını isteyen Erdoğan, "Petrolüm var diyen ülkeler acaba ne yapıyor? Petrolünün kaçta kaçını buraya veriyor. Bu petrolü siz bulmadınız. Bu size bir nimet olarak verildi, biz bunu saltanatlarımızı ikame etmekte mi kullanacağız?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) tarafından düzenlenen Kur'an-ı Kerim'in Nüzulünün 1400. yılı Uluslararası Kutlama Programı Şişli'de bulunan Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirildi. Programa Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam Konferansı Teşkilatı üyeleri, yabancı ülke bakanları, konunun uzmanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Programda konuşma yapan Başbakan Erdoğan konuşmasına besmele ile başladı. Bütün İslam aleminin Ramazan ayını ve Kadir Gecesi kutlayan Erdoğan, "Bu gecenin bütün İslam aleminin önünde yeni bir ufuk açmasını niyaz ediyorum. İslam medeniyetinin en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul'da sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. İstanbul'un sadece dini mekanlarında değil her yerde Fatih'le başlayan süreçte muazzam hat sanatının şaheserlerini görürsünüz. Bu kadim şehir bir Kuran şehridir. Kuranı Kerimin tarihine en yakından şahitlik etmiş şehirlerdendir.İlahı mesaj bundan 1400 yıl önce bütün insanlığa ulaştırıldı. Oku emri ile nazil olmaya başlayan Kuran o andan itibaren bütün insanlığı kucakladı. Her bir vahiy ile insanlık daha da aydınlatıldı. 610 yılında Hira Mağarası'nda inen ilk vahiy bir nurlar deryasına dönüştü. O mesajlar sayesinde insanlık barışa ve esenliğe kavuştu. Bugün buradaki birlikteliğimizi böylesi bir kardeşliğin bütünleşmenin fotoğrafıdır. Kitabımız barış ve kardeşlik mesajı vermeye devam etmektedir." diye konuştu.

'İSLAMFOBİA SUÇTUR'
Özellikle batılı ülkelerde "İslam" imajının, "Müslüman" imajının ve algısının hakkaniyetten son derece uzak, tamamen yanlış yansıtıldığını, yansıtılmak istendiğini müşahede ettiğini anlatan Erdoğan, "Şu anda, özellikle batıda ciddi bir İslamofobia var. İslam'ı karalamak, İslam'la terörizmi, terörizmle Müslümanları özdeş kılma girişimi gayreti olduğunu görüyoruz. Bunu şiddetle kınıyor, reddediyorum. Biz, Türkiye olarak hemen her platformda, her kürsüde özellikle vurguluyoruz. İslamofobia bir insanlık suçudur, diyoruz. Bütün dünyanın bunu böyle kabul etmesi yönündeki ısrarlı vurgularımızı sürdürüyoruz. İslam'ın bir barış dini olduğunu, bir hayat dini olduğunu; kelime itibariyle anlamı barış olan bir dini terörle bir araya getiremeyecekleri her yende her zeminde söylüyoruz. Her şeyden evvel bütün insanların yaşama hakkına sahip çıktığını söylüyoruz. İslam peygamberinin yine Kur'an'ın ruhuna, mesajına uygun olarak, "Bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibidir; bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" dediğini hatırlatıyoruz. Aynı şekilde, İslam'ın hoşgörü dini olduğunu, herkese, dinlerini yaşama özgürlüğü sunduğunu ifade ediyoruz" diye konuştu.
Kur'an'ın, özellikle Batı dünyasında ve toplumlarında farklı şekillerde algılanmasında art niyetin, kastın ve propagandanın büyük etkisi olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun arkasında kimlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Fakat, art niyetlerin, kirli propagandaların olması bir mazeret olarak kabuledilebilir mi? Gerçekten de, ortada hakikati en güzel şekilde ortaya koyan kutsal bir kitap varken, o kitap 1400 yıl boyunca muhafaza edilmiş iken, nasıl olur da Kur'an mesajını bizler dünyaya anlatmakta;kendimizi ifade etmekte zorlanabiliriz? Eğer, Kur'an'ın mesajı, aradan geçen bin 400 yılda hala tam olarak anlaşılamıyor, anlatılamıyorsa, burada biz Müslümanların da ciddi bir özeleştiri yapmalarında fayda görüyorum. Suçluyu bu kara, kirli propagandaları yapanlarda aramayalım suçlu biziz, demek ki biz kendimiz anlatamıyoruz ve bunun gayreti içinde değiliz. Mevcut önyargıları gidermek için ne yaptık, neler yapıyoruz diye oturup düşünmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"PETROLÜM VAR DİYEN ÜLKELER NEREDE?"
Pakistan'daki sel felaketi ile ilgili bazı ülkeleri eleştiren Erdoğan, "Bu vesileyle, Pakistan'da, sel felaketine maruz kalan kardeşlerimizi de burada özellikle anmak istiyorum. Bundan daha büyük fırsat olmaz. Şu anda Pakistan'da kardeşlerimin çektiği çilenin dille ifade edilecek yanı yok Oturduğumuz yerden oradaki sıkıntıyı yaşamak mümkün değil.100 200 500 milyon dolar 1 milyar dolar işi çözmüyor Pakistan adeta 17 milyon insanının mağdur olduğu bir sıkıntı içinde. Binlerce insan ölmüş her taraf yakılmış durumda. Ben burada şöyle düşünüyorum. Benim petrolüm var diyen ülkeler İslam dünyası acaba ne yapıyor Petrolünün kaçta kaçını buraya veriyor. Gücenmesinler, darılmasınlar bu petrolü siz bulmadınız bu size bir nimet Bu ne zaman işe yarayacak Biz bunları saltanatlarımızı ikame etmekte mi kullanacağız? Bunu Pakistan'ın düştüğü bu durumda kullanmayacağız da ne zaman kullanacağız. Onun için görevimiz ağır yükümüz ağır sorumluluğumuz büyük, az önce genel sekreter İhsanoğlu'na sordum üye ülkelerinden taahhüt ne kadar diye toplamda 1 milyar dolar olduğunu söylediler, bu rakam çok komik bir rakam. İslam dünyası burada kalmaması lazım, bunu çok fazlasıyla aşması lazım." şeklinde konuştu.