İslam Birliğini bir an önce kurmalıyız
Kamalak, Tacikistanda Nahzat Partisinin kongresinde konuştu
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Nahzat İslam Partisi’nin daveti üzerine gittiği Tacikistan’da partinin kongresinde bir konuşma yaptı. Kamalak, İslam aleminin darmadağınık ve perişan bir vaziyette olduğunun altını çizerek, İslam Birliği çağrısında bulundu. Kamalak, “Bugün İslam Âlemi darmadağınık ve perişandır. Hâlbuki bizim; Rabbimiz birdir, Peygamberimiz bir, Kitabımız birdir, Kıblemiz bir. Öte yandan, geniş manada bütün insanlar da kardeştir. Çünkü biz, inanıyoruz ki babamız Hz.Adem, annemiz ise Hz.Havva’dır” dedi.
MAZLUMLAR AYAĞA KALKMADAN ZALİMLER DİZ ÇÖKMEZ
“Bir olmamız, bir bütün olarak bir araya gelmemiz, İslam Birliği’ni kurmamız gerekmektedir. Müslüman kardeşlerimizin can ve mal güvenliği için İslam Birliğini kurmamız gerekmektedir” diyen Kamalak, tüm insanlığın huzur ve saadeti için bunun zorunluluğu olduğuna işaret etti. Kamalak, “Irkçı, küresel emperyalizmi durdurabilmek için, İslam Birliğini kurmamız gerekmektedir. Unutmayalım ki, ırkçı emperyalizmi durduracak tek şey güçtür, kuvvettir. Unutmayınız ki “Mazlumlar ayağa kalkmadan zalimler diz çökmez”, Zalimlere diz çöktürebilmek için İslam Birliğini kurmamız gerekmektedir. Güç, kuvvet sahibi olabilmemiz için İslam Birliğini kurmamız gerekmektedir” dedi.
D-8’LERİN KAPISI HUZUR VE BARIŞ İSTEYEN BÜTÜN ÜLKELERE AÇIKTIR
İslam Birliği’nin temellerini Milli Görüş’ün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın attığına işaret eden Kamalak, “Merhum Erbakan Hocamızın öncülüğünde, 1997 yılında (15 Haziran’da) İslam Birliğinin temelleri atılmıştır. Sekiz büyük İslam ülkesi (Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Mısır, Nijerya, Endonezya ve Malezya) bir araya gelerek D-8’leri kurdular. Ancak D-8’ler bu 8 İslam ülkesi ile sınırlı değildir. D-8’lerin kapısı huzur ve barış isteyen bütün ülkeler için açıktır. D-8’ler bir Dünya Barış Projesi’dir. D-8’lerin bayrağındaki 6(altı) yıldızın her biri evrensel bir mesaj taşımaktadır. Yine unutmayalım ki; herkesin, dili, dini, ırkı, mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun insanca yaşamaya hakkı vardır. Bu dünyada herkese yetecek kadar yer de vardır, nimet de vardır. Ancak adil bir düzen yoktur. Adil Düzeni de ancak ve ancak Müslümanlar kurabilir. Çünkü herkese adalet üzere insanca yaşama hakkı bahşeden Yüce Yaratıcı’nın kitabı Müslümanların elindedir” diye konuştu.
BATI FİRAVUN GÖRÜŞÜNÜ BENİMSEDİĞİ İÇİN ADİL BİR DÜZEN KURAMAZ
Konuşmasının sonunda ise Kamalak, iki türlü hak anlayışı olduğunu belirterek, “Batılın hak anlayışındaki bu dört sebepten asla hak doğamaz. Bunların hiçbirisi gerçekte hakkın kaynağı olamaz. Bilakis, bugün de görüldüğü gibi zulmün temel sebebi batıl hak anlayışıdır. Emperyalizm hak konusunda firavunların görüşünü benimsediği için adil bir düzen kuramaz. Nitekim 1. Dünya Savaşından sonra Milletler Cemiyetini kurdular ama Adil Bir Düzen kuramadılar. Bu yüzden 2. Dünya Savaşını önleyemediler. 2. Dünya Savaşından sonra Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurdular ama kurdukları düzen yine Adil Düzen değildir. Çünkü kurdukları düzen hakkı değil, kuvveti esas almaktadır. Bu yüzden Adil Düzen’i ancak ve ancak Müslümanlar kurabilir. Çünkü Adil Düzen’in temel prensiplerini oluşturan ilahi ve peygamberi kurallar Müslümanların elindedir. Bu arada belirtelim ki “Arap Baharı” diye bilinen gelişmeleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Arap baharının “İslam Kışına” dönüşmemesi için hem çaba sarf ediyor hem de dua ediyoruz. Suriye’deki gelişmeleri de büyük bir üzüntü ve endişe ile izliyoruz. Suriye’deki problemi Müslüman ülkelerin kendileri çözmelidir. Müslümanlar bu güce sahiptir. Yeter ki bu problemi, çözmek için samimiyetle ele alsınlar. Müslümanlar emperyalist batılıların İslam topraklarına ayak basmasına müsaade etmemelidir. Aksi halde Afganistan’da, Pakistan’da ve ırak’ta olduğu gibi katliamlar, vahşetler, yakıp yıkmalar, ırza tecavüzler kaçınılmaz olur. Kısacası Müslümanlar düşmanlarından medet ummamalıdırlar”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.