Işılak’ın danışmanı Hürriyet’i bombaladı: Haber provokatif, yalan ve yanlış!
Başını Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesinin çektiği Hükümet karşıtı medyanın AK Parti İstanbul Milletvekili Uğur Işılak’a yönelik linç kampanyası sürerken, bir bomba açıklama da Işılak’ın danışmanı Emre Çalışkan’dan geldi.
Diğer medya organlarıyla birlikte Hürriyet’te, “AK Parti İstanbul Milletvetili Uğur Işılak, Meclis'e üçüncü gelişince uyuyakaldı” ifadeleriyle yayınlanan haberin provokatif ve yalan olduğunu dile getiren Uğur Işılak’ın Danışmanı Emre Çalışkan, haberde Işılak’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 3 kez gittiği bilgisinin de yalan ve yanlış olduğunu söyledi. Hürriyet ve diğer hükümet karşıtı medyada yayınlanan haberlerle algı operasyonu yapıldığını söyleyen Çalışkan, şu açıklamayı yaptı:
HÜRRİYET’TEN PROVOKATİF HABER!
Haber metni aynen şu şekildedir:
“Genel Kurul’a daha önce yemin töreni ve Meclis Başkanı seçimi için gelen Ak Parti’nin yeni milletvekili Uğur IŞILAK salonda uyuya kaldı.” Işılak daha önce Türkiye gazetesine verdiği röportajda “Meclis’e uyumaya gitmiyorum.” demişti.’’
Haber metninde iki yargı mevcuttur ve ikisi de tamamen provokatif cümlelerden oluşmaktadır. Nitekim sosyal medyada haber metninin çarpıtma amaçlı olmasından dolayı bir bardak suda fırtınalar kopartılmaya çalışılmıştır.
1.yargı şudur; haber metninde Milletvekilimizin daha önce yemin töreni ve Meclis Başkanı seçimi için Genel Kurula geldiği yazmaktadır. Yani Genel Kurula 3. gidişiydi denilmektedir.
Algısal olarak da, “Daha 3. gidişi olmasına rağmen dayanamamış ve uyumuştur.“denilmeye çalışılmıştır.
25. Dönem 1. Yasama yılı ilk toplantısı, yemin töreni 23.06.2015 tarihinde yapılmış, olağanüstü toplantının yapıldığı tarih ise 29.07.2015 tarihidir.
TAMAMEN YALAN
Bu süre içinde Meclis 8 kez toplanmıştır.Sayın Milletvekilimiz birçok Milletvekilinin birkaç kez katıldığı, hatta yemin töreninden sonra bir kez dahi Genel Kurul’a katılmayan Milletvekilleri olduğu halde, 8 oturumun 8’i ne de katılmıştır. Kayıtlarla sabit ve kayıtlarda mevcuttur.
2.yargı ise, Sayın Milletvekilimizin daha önce bir gazeteye verdiği röportajda mevcut olan soruya verdiği cevabı hatırlatarak yapılan algı operasyonudur.
Röportajdaki ifade aynen şudur: “Meclis’e uyumaya gitmiyorum. Belli hayallerle gidiyorum. Sanat adamının sanatsal endişeleri vardır tabii ki. Tasavvur olarak da sanatsal ve medeniyet tasavvuru olabilir. Bunları gerçekleştirmek için gidiyoruz.”
Daha birçok konu üzerinden devam eden röportajın “Meclis’te ne yapacaksınız? Kişisel projeleriniz var mı?” sorusuna Sayın Milletvekilimizin verdiği cevaptır.
TDK sözlüğünden ‘uyumak’ kelimesinin sözlük anlamlarına dikkatinizi çekmek istiyorum:
1- Uyku durumunda olmak.
2- İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak.
3- İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek.
4- Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek.
Yani anlam olarak baktığınız zaman röportajda bahsedilen cümledeki ‘uyumak’ kelimesinin anlamıyla yaşanan olay arasında uzaktan yakından alaka yoktur. Söz sanatları konusunda ufacık bilgisi olan bir insan dahi yaşanan olay ile söylenen sözde geçen ‘uyumak’ fiilinin birbirinden farklı anlamlara geldiğini bilir. Zira yaşanan olay yukarıda bahsedilen sözlük anlamı itibariyle birinci anlamı ifade ederken, röportajda geçen ifade dördüncü anlamı ifade etmektedir.
UYUMAK, İNSANÎ EYLEM
Yukarıda bahsettiğim konular, tamamen olaya dair verilebilecek teknik cevaptır. Olayla alakalı düşünülmesi gereken asıl konu şudur:
Uyumak, insani bir eylemdir. Ülkenin zor günlerden geçtiği bu günlerde milletin vekili olarak üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmeye çalışan Işılak, her insan gibi yorgun düşmüş ve anlık bir uyuklama hali yaşamış olabilir. Ayrıca Sn. Işılak Meclis’te uyuyan ne ilk vekildir, ne de son vekil olacaktır. Meclis’te birkaç saniye uyuyakalmış olmak ne yüz kızartıcı bir suçtur ne de bu kadar abartılacak derecede üzerinde konuşulacak büyük bir olaydır.
Sn. Işılak’ın konu hakkında sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada da belirttiği gibi;
“Bu insanın en doğal ve aynı zamanda en masum hallerinden biridir. Masum hallerinden diyorum, çünkü insan uyuduğunda ‘dedikodu’ yapamaz, ‘gıybet’ edemez, ‘iftira’ atamaz...”
Konunun suistimal edilmemesi ve farklı mecralara çekilmemesi gerekirken, Sn. Işılak’ın tabiri ile “gıybet ve iftira batağına düşüp günah ve haysiyetsizlik çukurunda boğulanlar” tarafından yapılan mesnetsiz ve temelsiz yorumlar ile Sayın Milletvekilimiz yıpratılmaya çalışılmaktadır.
Bilgilendirmek amacıyla yapılan bu açıklamadan sonra yorumu kamuoyuna bırakıyor, saygılar sunuyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.