TAHRAN (AA) – HAYDAR ŞAHİN – İran’da yarış pilotu babasından etkilenerek otomobillere ilgi duymayan başlayan Timur Rişar, 50 yıldır "hazine sandığı" olarak gördüğü klasik otomobilleri yeniliyor.

İran'ın başkenti Tahran’da yaşayan klasik otomobil ustası Rişar, zaman içinde bozulsa da değerini yitirmeyen eski arabaları restore etme işine başlama süreci ve İran’daki otomobil üretimine ilişkin AA muhabirine konuştu.

Küçüklüğünden beri spor ve klasik arabalara ilgi duyduğunu belirten Rişar, Almanya'da Makine Mühendisliği eğitimi aldıktan sonra otomobil tamiri ve restorasyonuna yöneldiğini söyledi.

Gençlik yıllarında hem İran hem de Avrupa’da yarış arabaları ve klasik arabalar üstüne çalıştığını ifade eden Rişar, zamanla sadece tutkunu olduğu klasik otomobilleri yenilemeye başladığını dile getirdi.

- 50 yılda 400'den fazla klasik otomobili yeniledi

Bu işe yönelmesinde otomobil yarışçısı babasının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Rişar, şunları anlattı:

"Babam, zamanında araba yarışlarına katılırdı. İran’da ve Avrupa’da dereceler elde etmişti. Ben de sürekli babamın yanında olduğum için bir şekilde bu alana ilgi duydum ve daha sonra araba restore işini seçtim."

Rişar, Almanya’da aldığı eğitimin ardından İran, Fransa ve Almanya’da klasik araçlarla ilgili çeşitli atölyeler açtığını kaydetti.

Yaklaşık 50 yıldır sürdürdüğü mesleğinde bugüne kadar 400'den fazla klasik arabayı yenilediğini söyleyen İranlı otomobil ustası, hazine sandığına benzettiği klasik arabalar ile arasında bir bağ oluştuğunu ifade etti.

İran’da klasik otomobil koleksiyoncularının küçük bir topluluk olduğunu belirten Rişar, "Eski araba sahipleri genellikle beni tanırlar ya da ben onları bulurum. Sonunda bir şekilde bu arabalar elime ulaşıyor ve restore ediyorum." dedi.

İş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte genelde 8 işçinin çalıştığı atölyesinde tamamen orijinal parçalar kullandıklarını aktaran Rişar, şöyle devam etti:

"Parçaları Avrupa’dan sipariş ediyorum. Dubai üzerinden elimize ulaşıyor. Tabii bu şekilde bizim için maliyet ikiye katlanıyor. Sonuç olarak gerekli parçaları tamamladıktan sonra klasik araçları yeniden ayağa kaldırıyoruz."

Rişar, İran'da koleksiyoncu ve kullanıcıların elindeki klasik araçların Pehlevi döneminden kalma olduğunu ve sayılarının gün geçtikçe azaldığını ifade etti.

Babasından etkilenerek başladığı mesleğini yakında bırakmayı düşündüğünü söyleyen 68 yaşındaki İranlı, "Oğlumun bölümü farklı olduğundan bu işi yapacağını düşünmüyorum; ilgisi var ama uzmanlığı yok. Ben de artık fiziki ve ruhsal olarak çok yorgunum. Elimdeki 5-6 projeyi bitirdikten sonra emekliliği düşünmem gerekiyor." diye konuştu.

- Yerli otomobil yapımı için izin alamamış

Rişar, 35 yıl önce el yapımı otomobil üretmek için Sanayi Bakanlığına başvurduğunu, ancak kredi ya da destek istememesine rağmen üretim izni alamadığını dile getirdi.

Otomobil yapımı için gerekli parçaların çoğunun İran'da mevcut olduğunu belirten Rişar, "Yılda sadece 10 otomobil üretecektim. Parçaların çoğunluğu yerli üretim olarak vardı. Ama sonuç olarak aylarca uğraşmamın ardından bakanlıkta görevli kişi bana 'kendini yorma ve git' dedi." ifadelerini kullandı.

İran’da otomotiv üretim sektörünün durumuna değinen Rişar, ülkede gerekli rekabetin oluşmadığını, bunun sonucunda da tekelleşmenin oluştuğunu ve kalitenin düşük kaldığını söyledi.

Timur Rişar, yerli otomobil yapımı için geç olmadığını, en iyi spor arabaları üretebileceklerini, ancak bunun için tekelleşmenin kırılması gerektiğini vurguladı.