Mehmet Paksu; sorularınızı yanıtlıyor ve sorunlarınıza çözüm üretiyor.

Soru ve sorunlarınız için; mpaksu@bugun.com.tr adresine mail gönderebilirsiniz.

Evlenmek istiyorum ama çevrem dindar değil...

Ben 19 yaşındayım, ailem dindar değil. Çevrem de öyle. Ben örtülüyüm, namazlarımı, dini vecibelerimi yerine getirmeye çalışıyorum. Ailem ibadetlerime karşı çıkıyor. Bu yüzden evlenmek istiyorum ama çevrem dindar bir kesim olmadığı için korkuyorum. Şu an ben ne yapayım? (Rumuz: Hatip)

Bir tercihte bulunmuşsunuz. Kalbinizin sesine kulak vermişsiniz. Dininizi öğrenmeye, öğrendiklerinizi yaşamaya çalışmışsınız.

Şimdi mutlu ve huzurlu musunuz? Kendi iç aleminizle barışık mısınız? Kafanız, kalbiniz rahat mı? Böyle yaşamaktan zevk alıyor musunuz?

Bu halinizden memnu olmasanız zaten böyle bir yolu tercih etmezdiniz. Çevrinizin istememesi, karşı çıkması, engellemesi, vazgeçirmeye çalışması kendi tercihleridir, kendi düşünceleridir. Sizi bağlamaması lazım.

Çünkü bir insan öncelikle niçin yaratıldığını, bu dünya niçin gönderildiğini, Yaratıcısına karşı görevlerinin neler olduğunu araştırmalı, öğrenince de üzerine düşenleri yapmalı.

Genç bir hanım olarak önce farz olan görevlerinizi yerine getirmişsiniz. Örtünmüş, namaza başlamışsınız, dini vecibe olarak belirlediğiniz dinin sizden beklentilerini uygulamaya çalışıyorsunuz.

Bunlar bir Müslüman olarak yapmanız gereken şeylerdir. Çocukken aileniz anlatmamış, öğretmemişse bu eksikliği siz tamamlamışsınız. Aileniz ne kadar karşı çıksa da vazgeçecek, pişman olacak değilsiniz.

İnandığınız gibi yaşayacak, hayatınızı bu şekilde geçirecek, kendinizi geliştirecek ve yetiştireceksiniz.

Evlilik meselesi bir sonuçtur. Her şeyin bir vakti, zamanı, kaderin sizin için çizdiği bir program vardır. Korkmadan, bir endişeye kapılmadan, bir strese, sıkıntıya girmeden hayatın sürprizlerine açık olacaksınız.

Her insan kendi dengini araştırır, kendine eş olacak kişileri aramaya koyulur. Çevresinden olmasa da, bir şey bir şeye bahane olur aradığı kişiyi bulur. Bunun için derdinizi, içinizi Allah'a açın, karşınıza iyi insanların çıkmasını isteyin, tevekkülle bekleyin.

Bu arada kendinizi dini yönden geliştirecek programlara, sohbetlere ve derslere katılın, yeni bir çevre edinin. Bu çevre size yeni kapılar açacaktır, yeni yollar gösterecektir.

İnternette tanıştığım kızla nasıl evlenebilirim?

Ben Allah rızası için evlenmek istediğim bir bayanla internette tanıştım. Kabul etti. Henüz ailesi bilmiyor. Yanlış bir şey yapmadan tertemiz bir yuva kurma niyetindeyiz. Bunun nasıl olması gerektiğini öğrenmek istiyoruz. O Malatyalı, ben Antalyalı'yım.

Biz nişanlanmadan veya ailelerimize niyetimizi açmadan telefonla görüşebilir miyiz? İçimizdeki duyguları, sevgi sözcüklerini birbirimize söylememizde bir sakınca var mı?

Bu iki soruya cevaplarınız olumsuzsa, sadece iletişimde olmak için yazışarak birbirimizden haberdar olabilir miyiz? En kısa sürede içimizi rahatlatacak cevabınızı bekliyoruz. (Rumuz: Başoğlu)

Bir kere nefsinizi, duygularınızı kontrolünüz altında tutmaya çalışın. Olaya ciddi olarak baktığınıza göre, bir yanlışa, bir hataya girmeyin.

Daha ilk başta, ortada hiçbir şey yokken, içinizdeki duyguları açığa vurursanız, birbirinize sevgi sözcükleri söylemeye başlarsanız bunun nerede biteceğini kestiremezsiniz.

İnternetin, telefon görüşmelerinin kendine özgü bir cazibesi vardır. Dereden tepeden, geçmişten gelecekten saatlerce, günlerce konuşursunuz ama bu sizi sağlam/isabetli bir yere taşımaz.

Bir de aynı şehirde yaşamadığınıza, karşılaşma imkanınız olmayacağına, konuyu yakınlarınıza, ailenize açamayacağınıza göre her şey sadece görüşmede, konuşmada kalacak, evliliğe doğru bir adım atamayacaksınız.

Bunun tek bir yolu vardır. Görüşmeleri öyle fazla uzatmayın, zamana yaymayın, sürüncemede bırakmayın. Bir şekilde adını koyun, evlilik kapısını aralayın.

Bir iki görüşmeden sonra evlilik düşüncenizi iyice belirleyin, ardından da konuyu ailenize açın. Onlar da uygun görürlerse, bir iki telefon görüşmesinden sonra, kalkar tanışmaya, görüşmeye gidersiniz, bir şekilde olayı bağlarsınız.

Fakat kendi aranızda görüşmeye devam ederseniz, bu gönül eğlemekten, nefsinize pay vermekten, heveslerinizi memnun etmekten öteye geçmez. Arada "Allah rızasından" bir eser de kalmaz.