İnternetin şiddeti duyarsızlaştırıyor
Yetişkinler kadar çocuklar için de büyük bir eğlence, iletişim ve eğitim aracı haline gelen internet, ciddi riskleri de bünyesinde barındırıyor.
Mehmet Kuru'nun haberi
Uzmanlar, internet bağımlılığının kullanıcıların kişiliklerini olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor. İnternetin düzenli kullanılması konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, internet bağımlılığının yetişkinleri kişilik çatışmasına süreklerken, küçükleri de şiddete karşı duyarsız hale getirdiğini vurguluyor.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. Esra Ceyhan, internetin faydaları kadar zararlarının da olduğunu söyledi. Ceyhan, internetin mutlaka düzenli ve kısa süreli kullanılması gerektiğini, aksi takdirde sıkıntıları beraberinde getireceğini vurguladı.
Bu sıkıntıların teknik anlamda yaşanan bir sıkıntı olmadığının altını çizen Ceyhan, "Kişi, internetin başına oturup (bir saat sonra kalkacağım) derken o süreyi beş dakika uzatarak bilgisayarın başında daha fazla zaman harcıyor. Böylelikle kontrolsüz kullanıma bağlı olarak bireyin hayatı değişiyor ve akabinde bağımlılık meydana geliyor." dedi.
Bağımlılığın kullanıcılarda olumsuz etkileri de beraberinde getirdiğine, kişiliklerini bile değiştirdiğine dikkat çeken Ceyhan, internetin yetişkinlerde daha çok kişilik çatışmasını da ortaya çıkardığına dikkat çekti.
İnternet bağımlılığının çocukları da şiddete karşı duyarsızlaştırdığını kaydeden Ceyhan, "Uzun süre bilgisayar başında oturan çocukların belinde kamburluk, gözlerinde bozulma olabiliyor. Oynadıkları oyunlara bağlı olarak da zamanla şiddete karşı duyarsızlaşıyor. Şiddeti olağan bir hal gibi görüyor ve ondan zevk almaya başlıyor. Sık sık şiddeti aklına getirip olaylara bu pencereden bakıyor. Ebeveynler çocuklarının internet başında geçirdikleri zamanı iyi ayarlamalı, uzun süre bilgisayar başında tutmamalı. Gerekiyorsa bir psikiyatriste götürmeli." diye konuştu.
İnternet bağımlılığının öğrencinin okulunu, derslerini, yetişkinin ise işini olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Ceyhan, "Bağımlı şahıslar, gerek internet kullanımı sırasında, gerekse gerçek hayatında yalan söylemeye başlıyor. İnternette olmadığı zamanlarda ya yarım kalan sohbetiyle veya oyunda geldiği seviye ile zihnini meşgul ediyor. İnternete ulaşamadığı durumlarda bu tarz kişilerde tıpkı bir madde bağımlısı gibi aşırı sinirlilik, gerginlik ve huzursuzluk görülebiliyor." ifadesini kullandı.
İNTERNET ODALARINDA ÇOK VAKİT GEÇİRİLİYOR
"Günümüzde her yaş grubunun kendi gelişim ihtiyacı doğrultusunda internetin belli aktivitelerine bağımlılıkları söz konusu" diyen Ceyhan, bu anlamda yetişkinlerin sohbet odalarında, kumarda ve seks içerikli sayfalarda daha çok vakit geçirdiğine işaret etti. İnterneti sohbet amaçlı kullanan bireylerin sohbet sırasında sosyal çevrelerini genişletmekle kalmayıp, kim olduklarını, ne olduklarını ayırt etmeye çalışırken, çocukların bağımlılığının ise daha çok oyun üzerine olduğunu dile getirdi.
Kimilerinin "sanal alemde mi yoksa gerçek alemde miyim bilmiyorum" diyerek sanal alemde ki kimliklerini gerçek yaşamda ki kimliklerine aktaramadıklarını ifade eden Ceyhan sözlerini şöyle tamamladı: "Nerede olduğunu, kim olduğunu bilememeye başlamak işin tehlikeli olmaya başladığını gösterir. Sanal ilişkiler kurmayı alışkanlık haline getiren bireyler zamanla yalnızlığı tercih eder. Yalnızlıkta ruhsal bozukluğa ve beraberinde sosyal fobiye neden olur."