Vakit'ten M. MUSTAFA UZUN ‘un dosyası

Bilişim sorumlusundan depo çalışanına kadar herkesin şehit olabildiği ‘onurun ve şehadetin’ merkezi.

Asya’dan, Uzakdoğu’ya, Afrika’dan Latin Amerika ülkelerine, Balkanlar’dan Kafkaslara, Ortadoğu’ya kadar Anadolu insanının selamını ve yardımını ulaştıran İHH, değişen dünyada değişmeyen değerlerin mücadelesini vermeye devam ediyor. İnsanlık için yola çıktıklarını dile getiren İHH yetkilileri ise bu çalışmalarının asıl gayesinin Rablerinin rızası olduğunu söylüyorlar. Vakit’e konuşan İHH Genel Başkan Vekili Hüseyin Oruç; “Biz insanlar için, insanlık için yola çıktık ve Müslüman insanlarız. İnsanlara hizmet ettiğimiz zaman Rabbimiz bizden razı olur. Biz insanlara hizmet ediyoruz ki Rabbimiz bizden razı olsun” dedi.

Arkadaşımız M. Mustafa Uzun’a konuşan İHH Genel Başkan Vekili Hüseyin Oruç; “Biz insanlar için, insanlık için yola çıktık ve Müslüman insanlarız. İnsanlara hizmet ettiğimiz zaman Rabbimiz bizden razı olur. Bunu göz ardı ederek çıkacak değiliz” dedi.

İHH’ya yöneltilen eleştirilerden biri de “İslami yardım” yaptıkları iddiası. İHH ise Müslüman insanlar olarak insanlığa yardım etmek istediklerini ve bu amaçla yola çıktıklarını duyuruyorlar.

Ümmet’in şerefli insanlarının kurduğu ve yürüttüğü İHH’yı ele almaya bugün de devam ediyoruz. Yeryüzünün bütün coğrafyalarına umudu, selamı, direnişi ve ayakta durmayı yayan, bir tebessüm kadar güzel bir iş yaptıkları iş.

YETİMLERİN BAŞINI OKŞAYAN ELLER KURŞUN DA YİYOR

Asya’dan, Uzakdoğu’ya, Afrika’dan Latin Amerika ülkelerine, Balkanlar’dan Kafkaslara, Ortadoğu’ya kadar Anadolu insanının selamını ve yardımını İHH, kardeşlerimize ulaştırıyor. Onları özellikle savaş ve işgallerin devam ettiği Filistin, Irak, Afganistan, Pakistan ve Lübnan’daki çalışmaları ile biliyoruz. Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelere de gidiyorlar. İHH ekipleri Küba, Haiti, Srilanka, Madagaskar, Ekvador, Filipinler-Moro, Moritanya, Vietnam ve Zimbabve’deki Müslümanlarla birlikte oluyor, onlara güç veriyor, tebessümlerimizi iletiyorlar. İHH, en başta yetimin başı okşuyor. Savaş, işgal, iç çatışma ile sel, kuraklık, deprem gibi doğal afetlerin yetim düşürdüğü coğrafyalardaki çocukların başlarını okşayan eller, bir gün İsrail askerlerinin kurşunları ile delik deşik edilebiliyor ancak yine de yoldan dönülmüyor.

DEĞİŞEN DÜNYADA DEĞİŞMEYEN DEĞERLERİN MÜCADELESİ

İyiliği her zaman her yerde yaşatmak gayesi ile yola çıkan ve değişen dünyada değişmeyen değerlerin yaşatılmasını sağlamanın mücadelesini veren İHH, kurulduğu yıldan bugüne kadar Türkiyeli Müslümanlara çok şey kazandırdı. Çünkü İHH, her şeyden önce bağımsız bir rol üstleniyor. İHH, bütün insanlara kapısını açan bir şemsiye olmayı hedefliyor. Herkese kapısını açmayı beceriyor. Gemide de bunu bütün dünya gördü zaten. Hüseyin Oruç’a göre bu durum 18 yıllık İHH çalışmasının bir sonucuydu. Gemide Anadolu’nun her yerinden ve dünyanın 33 ülkesinden insanlar vardı.  Toplumun her katmanından insanlar vardı gemide. Hüseyin Oruç, beraber hareket ettikleri bütün kuruluşlarla çalışmalarına aynı şekilde devam ettiklerini söylüyor. Oruç; “Herkes İHH ile birlikte. Dün ben Ayetullah’ı ziyaret ettim. Gemide yaralanan kardeşlerimizden biri. Bir elinden yaralanmış, durmamış. Diğer elinden de yaralanmış. Özellikle bir eli çok kötü durumda. ‘Bir sonraki sefere beni almazsanız size hakkımı helal etmem abi’ dedi. Herkes aynı ruh ve heyecan ile birlikte” diyor.

BİR STK’NIN NELER YAPABİLECEĞİNİ BÜTÜN DÜNYA GÖRDÜ

İnsanı yardıma muhtaç hâle getiren ve mazlum eden her türlü politika ve faaliyetleri önlemek üzere tüm insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmemesi için gerekli çalışmaları yapan İHH, bütün dünyaya bir sivil toplum örgütünün neleri değiştirebileceğini de göstermiş oldu. Oruç’a göre, insanlar yeter ki inanmış olsun ve hedefe kilitlensinler. Oruç, İHH’nın neyi başardığını şöyle açıklıyor; Sonucu şu olsun, bu olsun, bunlar bizi ilgilendirmiyor. Önemli olan o yola çıkmış olmak. Bizi yola çıkartan tek bir sebep vardı; Gazze’de yaşanan o insanlık ayıbı. Ve sanırım İHH da bunu bütün insanlığa gösterdi. Bu çok önemli bir çalışmaydı. Hiç planlamadığımız kayıplar verdik. Bence bunlar dururken başka mevzuları öne çıkartmak haksızlık. Elbette yanlışlıklar, eksiklikler yapılmış olabilir. Elbette bunlar da konuşulabilir ancak şu anda bu kayıpların hesabını sormak için birlik olmalıyız.”

İNSANLARA HİZMET EDERSEK RABBİMİZ BİZDEN RAZI OLUR

İHH’ya yöneltilen eleştirilerden biri de “İslami yardım” yaptıkları iddiası. İHH ise Müslüman insanlar olarak insanlığa yardım etmek istediklerini ve bu amaçla yola çıktıklarını duyuruyorlar. Hüseyin Oruç; “Biz insanlar için, insanlık için yola çıktık ve Müslüman insanlarız. İnsanlara hizmet ettiğimiz zaman Rabbimiz bizden razı olur. Bunu göz ardı ederek çıkacak değiliz. Biz insanlara hizmet ediyoruz ki Rabbimiz bizden razı olsun. Bana bir tartışma programında; ‘insanlar ölmeden de sonuç alınabilirdi’ dediler. Ben de; ‘ne kadar güzel olurdu’ dedim. ‘Neden İsrail’e bunu sormuyoruz? Neden bunun hesabını bize soruyorsunuz?’ Elbette tehlike vardı. Ama bu kadar deli olduklarını elbette bilmiyorduk. Biz İsrail bizi durdurursa denizin ortasında bekleyecek ve dünyaya seslenecektik. Ama adamlar direkt saldırdılar” diyor.

FETHULLAH GÜLEN’İN AÇIKLAMALARI ŞEHİT YÜZLÜLERİ ÇOK KIRDI

İHH’ya karşı yöneltilen eleştiriler arasında en fazla Fethullah Gülen Hocaefendinin eleştirileri, “şehit yüzlüleri” üzmüş. Çok kırıldıklarını, çok şaşırdıklarını görebiliyorsunuz. Sitemlerini belirtmekten çekinmiyorlar. İHH Genel Başkanı Hüseyin Oruç’ta bunu net bir dille belirtiyor; “Üzüldük. Çok konuşmak istemeyiz ama üzüldüğümüzü belirtiriz. Üstad Bediüzzaman; ‘ben gavura vurduğum tokadın aynısını kardeşime vurmam’ diyor. Hatta şöyle diyor; ‘Ben tokadımı Antranik'le beraber Enver'e; Venizelos ile beraber Said Halim'e vurmam. Nazarımda vuran da sefildir’ diyor. Hakikaten çok üzüldük.” İHH yetkilileri ve gönüllüleri buna rağmen itidali ve hoşgörüyü elden bırakmıyorlar. Müslüman kardeşlerine karşı hoşgörülerini koruyup; “Keşke bizi arayıp, bilgi alsalar. Kendilerine İHH’yı ve yaptıklarımızı anlatsak” diyorlar.

GÜL YÜZLÜ, GÜZEL TEBESSÜMLÜ TERÖRİST

İHH hakkında bütün medya kuruluşlarına bilgi veren, programlara çıkıp her türlü eleştiriyi göğüsleyen İHH Genel Başkanı Hüseyin Oruç’ta aslında İsrail tarafından ‘terörist’ ilan edilmiş birisi. Vakit’e konuşan bu gül yüzlü, güzel tebessümlü ‘terörist’(!), terör devletinin iddialarına ise gülüp geçiyor. Oruç; “Aynaya baksınlar dünyadaki terörü kim ortaya çıkartıyor, görürler. Denizin ortasında gemiler basıp, insanları katledip, kaçıranlar kim ise teröristte onlar. Hele hele böyle büyük bir terörü dünyanın gözü önünde yapan bir terör devletinin bizim ismimizi terörle birlikte anması hiç umrumuzda olmaz. Sadece tebessüm ettik ve geçtik” diyor. Hiçbir delil, hiçbir belge, hiçbir iddia olmaksızın kendisine ‘terörist’ diyen İsrail ile ‘hukuki zeminde’ savaşacağını belirten Oruç, diğer İHH’lılar gibi huzuru insanlığın dertleri ile dertlenmekte bulmuş.

Destansı bir iş: Yetimler

Türkiye’de ilk defa yapılan ve daha sonra örnek alınarak yaygınlaşan en destansı işlerden birisi de İHH’nın yetim projeleriydi. Yıllardır, yeryüzünün her tarafında çeşitli nedenlerle  yetim kalmış çocuklarla ilgilenen İHH, yetim öğrencilere burslar bağlıyor, okullar yapıyor ve yardım dağıtıyor. Dünyanın birçok bölgesinde “yetim okulu” açan İHH, halen 50 bin civarında yetime sahip çıkıyor. Türkiye’den kardeş ailelere sahip olan yetimler zaman zaman Türkiye’ye de geliyorlar. Uluslararası Yetim Buluşması adı ile düzenlenen etkinlikler oldukça duygusal sahnelerin yaşanmasına da neden oluyor.

Afrika’ya binlerce su kuyusu açıldı

İHH’nın Afrika özelinde yaptığı birçok çalışmanın arasında su kuyuları açmakta yer alıyor. Su kuyuları genellikle Afrika’nın kırsal kesimlerinde, suyun olmadığı veya sağlıksız suyun bulunduğu bölgelerde açılıyor. Bir su kuyusu açıldıktan sonra çıkan su, bütün sağlık taramalarından geçirildikten sonra halkın kullanımına sunuluyor. İnsanların sağlıklı su kaynaklarına ulaşmasını sağlayan su kuyusu projeleri, Afrika’da yaygın olarak görülen hastalıkların da önüne geçiyor. İHH İnsani Yardım Vakfı özellikle Afrika’da gerçekleştirdiği su kuyusu açma projesi ile insanları sağlıklı suya kavuşturmayı ve sağlıksız suyun sebep olduğu hastalıkları önlemeyi amaçlıyor. Projeler, başlandığı ve devam ettiği süre içerisinde İHH ekipleri tarafından düzenli olarak takip ediliyor. Şu ana kadar İHH’nın öncülüğünde binlerce su kuyusu açıldı ve Afrikalılara teslim edildi.

Destan’ın diğer adı: Kurban projesi