İnsan Hakları Bağlamında İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı Uluslararası Sempozyumu

İnsan Hakları Bağlamında İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı Uluslararası Sempozyumu

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından, Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle "İnsan Hakları Bağlamında İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı" konulu uluslararası sempozyum gerçekleştirildi.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından, Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle "İnsan Hakları Bağlamında İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı" konulu uluslararası sempozyum gerçekleştirildi.

Sempozyum programı, Kurum Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.

İnsanlığın kendi elleriyle ortaya çıkardığı krizlerin daha çok kırılgan kesimleri vurduğunu aktaran Prof. Dr. Kılıç, "Bu küresel kriz durumunun bir insan hakları krizi olarak ortaya çıkardığı en büyük yoksunluk, en büyük sıkıntının eşitsizlikler olarak ortaya çıktığını, güvencesizlikler olarak ortaya çıktığını belirtmek isterim." dedi.

İklim krizinin, gelecek nesiller adına da büyük bir tehdit olduğuna işaret eden Kılıç, "En temel problem, burada eşitsizliğin daha da derinleşerek ortaya çıkması. Zengin ile fakir arasındaki derinliğin, uçurumun daha da derinleşmesi riskiyle karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.

Dünya nüfusunun yüzde 1’lik en zengin kesiminin, en yoksul kesim olan yüzde 50’den 2 kat daha fazla dünyayı kirlettiğini kaydeden Prof. Dr. Kılıç, bu kesimin iklim krizinin en büyük failleri olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

"En yoksul yüzde 50’lik kesim dünya nüfusunun yaklaşık 3,5 milyarına tekabül etmekte. Ezici bir çoğunluğunun iklim değişikliğine karşı en savunmasız kesim olduğunu görüyoruz. Bir tarafta dünyanın en zengin kesiminin ortaya koyduğu ihmalkarlık ve yıkıcı politikaların da en mağdurunun, en savunmasızının en yoksul kitle olduğunu görüyoruz. İklim krizinden en fazla etkilenen 10 ülkeden 8’inin Afrika’da olması tesadüfi olmasa gerek."

Prof. Dr. Muharrem Kılıç, iklim değişikliğinin temel insan haklarına negatif etkilerine işaret ederek, "En başta etkilemiş olduğu hakların başında yaşam hakkı geliyor. Sağlık hakkı, gıda hakkı, barınma hakkı ve su hakkı gibi temel yaşamsal hakları negatif yönde etkilediğini, eşitsizlikleri derinleştirdiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

İklim kaynaklı felaketlerin, zorunlu göçlere ve can kayıplarına yol açtığını aktaran Kılıç, son 10 yılda ortalama 20 milyon insanın evsiz kaldığını, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı açısından da tablonun parlak olmadığını dile getirdi.

Konuşmasında gıda adaletsizliği konusuna da değinen Kılıç, Kovid-19 salgınının bu konudaki krizleri derinleştirdiğini söyledi. Kılıç, "2019 yılıyla kıyaslandığında 112 milyon artışla 2020’de yaklaşık 3,1 milyar insanın sağlıklı beslenme gereksinimlerini karşılayamadığı ortaya çıkıyor." dedi.

Açılış konuşmasının ardından ulusal ve uluslararası düzeyde on sekiz konuşmacı tarafından dört oturumda sunumlar gerçekleştirildi.

İki gün süren programın birinci gününde "İklim Değişikliği ve Gıda Hakkının İnsan Hakları Boyutunun Değerlendirilmesi", "Hukuk Pratiği Açısından İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı", ikinci gününde ise "Kentleşme ve Göç Bağlamında İklim Değişikliği ve Gıda Hakkı", "İklim Değişikliği ve Gıda Krizinin Dezavantajlı Gruplar Üzerindeki Etkisi" başlıklı oturumlara yer verildi.

Sempozyumda sunulan tebliğler kurumumuzca kitaplaştırılarak yayınlanacak.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.