İnanır'ın okuduğu "İslamcı" yazar
"İhsan Eliaçık'ın Devrimci İslam kitabını okuyorum. Kur'an-ı Kerim bence sosyal demokrasinin anayasası halindedir.
H. Salih Zengin'in röportajı
Geçen sene reklam filmimle ödediğim vergi, 38 vilayetin vergi rekortmeninden fazla." diyor. İnanır, Türk sinemasının bütün kaymağını 'Manukyan diye biri'nin yediğini söylüyor.
182 film, 11 dizi. Onlarca farklı mesleği canlandırdınız. İçinizde ukde olarak kalan bir meslek oldu mu?
Var tabii canım. Ama şuna dikkat ediyorum: Filmlerde canlandırmaya çalıştırdığım karakterler toplumda sayısal olarak çok olmak zorunda. Şoför, tarım işçisi, avukat, doktor gibi... Marjinal tipler vardır, bağımsız sinemacıların yaptığı şeyler. Onlarla da film çekilebilir ama beni ilgilendirmiyor. Çünkü ben filmi kitlelere ulaştırmak için yapıyorum. Senaryolarımda kitlelerin sorunları tartışılmıyor ve çözülmüyorsa benim için anlamı yok. Onun için % 80'i yasaklandı filmlerimin ama bugün capcanlı duruyorum.
Sizin bu adam dövecek gibi duran sert imajınız niye?
Benim hiç sert imajım yok, tanıdıktan sonra 'Vay be, ne şeker adam' derler. Bu hayata bakışla ilgili. Telefonlarım beş dakika durmazdı, 'yeni bir fıkra vardı duydun mu' diye. Benden daha güzel türkü söyleyen bir adam yoktur. Bu hayatın içinde yaşamaktan çok hoşlanıyorum. Potansiyel sevgisiz iki üç gazeteci var, gündeme gelmek için benim adımı kullanırlar. Bu ülkenin sorunlarından bir gün sıyrılıp da kendime çok zaman ayıramıyorum. Şu memleketin nehirlerini, ovalarını sayabilir misiniz? Bir tek Konya ovasına beş tane İsrail devleti sığar ya! Göz göre göre kültür emperyalizmine uğradık. Bütün insanların mutlu olduğu görmek istiyorum. Gerçekleri görüyorum, bizi kıskaca almışlar. Türkiye kadar kuşatılmış ve etrafı tarafından her an pusuda bekleyen bir ülke gördün mü? Gidip Kuzey Irak'ı vuran ordu burayı sever mi sanıyorsunuz ya? Şimdi bak kardeşim, Amerika'nın ekonomisini ayakta tutan sanayi silah sanayisidir. Dolan fabrikayı boşaltması lazım. Bunu boşalttığı yerden de bir gelir kaynağı olması lazım. Şimdiki hedefi ne Amerika'nın?
Nereyi vuracak?
Somali'yi! Çünkü orası maden yatağı. Korsanları besliyor, huzursuzluk yaratıyor, Avrupa gemilerini de kendini meşru kılmak için oraya gönderiyor, sonra da yalandan bombaları yıkıp orayı boşaltacak. Herkes duyarlı olmalı. Sabaha kadar kavga eder, ağzımızı burnumuzu kan içinde bırakırız sonra durup 'Ne oluyor bize?' deriz. Ama bu aşamada yüzsüzlüğümüz fazla dışarı yansırsa bizi işgal ve paramparça ederler. Ülkenin gerçeklerini halka söylemeli siyasiler. Bunları ortadan kaldırmak için vade koysunlar, beş yıl mı, on yıl mı? Lüks tüketimi yasakladık mesela...
Halkı nasıl ikna edeceksiniz? Bu kez de komünizme mi gidiyoruz diyecekler?
Ne alakası var kardeşim, sosyal demokrasi varken komünizmle ne işimiz olur. Komünizme gitmesin de kapitalizme mi gitsin? İnsan onuru ve saygı kaldı mı birbirine? Güçlü olan mı yaşayacak? Makyavelist felsefe ne demek ya? Başarıya ulaşmak için her yol mubah olur mu, toplum ahlakı nerede kaldı? Komşuluk hakkı, Tanrı misafiri, İslam'ın getirdiği insanı yücelten değerler nerede? Komünizmi reddediyoruz da kapitalizm güzel mi? Zenginler için geçerli kardeşim kapitalizm, bizim için değil.
Peki Kadirizm, bu izm'ler gibi bir deoloji midir?
Kadirizm kelime olarak bir saçmalık zaten. Cem Uzan diye bir adam var, ona bir dizi çekiyordum. 'Kadirizm geliyor' diye yazmış. Öyle yamanıp kaldı. 'Niye bunu yaptın?' dedim. 'Sen bunu düşün, niye Ahmetizm yazmadık diye?' dedi. Kendine göre savunma yaptı. Hâlâ kullanıp duruyorlar. 41 yıldır dünyanın en güzel ve en zor ülkesinde bir hayat mücadelesi verirken, savunduğum değerlerin arkasında duruyor ve hiç ödün vermiyorsam, kendime buradan böyle bir kimlik çıkartmışsam, buna onurlu, güvenilir insan derim. Ama sen ona Kadirizm diyorsan bu beni hiç ilgilendirmez. Asla memnun değilim böyle bir şeyden. Ama ne kadar bunları söylesem de açıyorum gazeteyi yine Kadirizm! Ne yapayım, onu söyle?
Kemalist misiniz peki?
Ben hayatının yarısını cephede geçirmiş, Cumhuriyeti kurmuş bir kahramanın savunmasını yapıyorum. Atatürk başka yerde yaşasa yine severdim. Çok Atatürkçü var memlekette, hangisi Atatürkçü onu da anlamadık yani?
Hıncal Uluç, 'Üç tane Kadir var; gerçek, aktör ve sahte Kadir' diye yazdı...
Yok yok onun lafını hiç etme. Onu ciddiye almıyorum ki ben. O potansiyel, sevgisiz bir adam, ona ayıracak, hasta adamlarla uğraşacak zamanım yok.
'Sinemada her şeyi yaptım, artık oynamasam olur.' dediğiniz oluyor mu?
Yok yok olur mu? Zamanında olsaydı Çakırcalı Mehmet Efe'yi oynamak isterdim. Çok teklif var ama geçen yıl iki tane ticari filmi yaptım. Sadece para kazanmak için film çekmem.
Ama reklamlarda oynuyorsunuz. Orada da Kadir İnanır kuralları var mı?
Var tabii. Oynadığım reklamların ürünlerine bakın. Bir tek Bonus Card'da eleştirebilirsin belki ama onun savunmasını bankacılar yaptılar, 'yoksul insanlara puan biriktirerek bir şeyler veriyoruz'a getirdiler ama diğerlerine bir bak. Jilet, perde, buzdolabı herkes de var. Şimdi yaptığım da petrol.
Ama petrolü sadece arabası olan kullanıyor! (Gülüşmeler)
Herkesin arabası var, 850 liraya araba satıyorlar. Fabrikalar neyle çalışıyor, tarım neyle yapılıyor. Niye şikayetçi oluyorlar ki, reklamımı çeker çekmez vergimi ödüyorum. Geçen seneki Petrol Ofisi'nin reklam filminden aldığım parayla ödediğim vergi, 38 vilayetin vergi rekortmeninden fazla. Ben bilmiyor muydum film şirketi kurup her sene amortisman filmle devlete bir lira vergi vermemeyi.
Taklidinizi yapan 'Yaban'a tepki göstermiştiniz ama en başta?
Telif hakları ile ilgili o tepkim. Yoksa o çocuklarla benim ne derdim olur ki? Biraz cıvıklaştırdılar tiplemeyi ayrı mesele. Bak 500 bin nüfuslu Cibuti diye bir devlet var; ordusu, parlamentosu ve sineması var ama telif hakları da var. Oyuncular açlık içinde yaşarlarken sen dört film yapımcısına milyarlarca para aktarıyorsun. 20 bakan değişti, hepsine söyledim hâlâ böyle bakıyorlar.
Ne yapılması gerekiyor?
Televizyoncular ve devlet korkmasın kardeşim, kimseden bir şey istemiyoruz. Yapımcılar bana göre aracı-tefeci! Ceplerinden bir lira koyarak film çekmediler. İşletmecilerin gönderdiği senetlerin karşılığında bize 15 gün sonrasına senet verdiler, koca Yeşilçam'a! Yeşilçam onu nakde çevirmek için üç tane tefeciye teslim oldu. Manukyan diye biri bütün Türk sinemasının kaymağını yedi. 1942'deki yasayı kullanarak 'Filmin gerçek sahibi yapımcıdır'ın ardına sığınacaksın ve bütün parayı alacaksın. Adam yapımcı değil organizatör. Trilyonlarla dans ediyorlar. Yorulduk artık ya! Benim servetimi kimse hesaplayamazdı telif alsaydım.
En beğendiğiniz filminiz hangisi?
İlk 20 tanesine müsaadem yoktu ama sonrasında giderek söz sahibi olmaya, seçmeye başladım. Türkiye'nin her köşesinde film çektim; toprak adamıyım, Anadolu çocuğuyum. Öyle dostluklar edindim ki, Tapu Kadastro Genel Müdürü gelsin onunla bu ülkenin toprakları üzerine tartışma yaparım, karış karış bilirim. Bir telefonla çözdürmeyeceğim sorun yoktur. Ne olacak yani telif haklarımı vermeseler? Babaları o filmlerde oynamış da yetim kalmış çocukların haklarının peşindeyim.
Türkan Şoray ile aranızda problem mi var?
Öyle saçma şey olur mu ya, çocuk muyuz biz canım.
NTV'deki son programına konuk olarak katılmanız gerekirdi ama?
Ben televizyonlara çıkmıyorum, olmaz o, prensiplerimi bozmam. Her önüne gelen televizyonda program yapacak ve çağıracak bir tane şöhret. Kızılay'a mı bağışlıyorlar oradan gelen reklam paralarını? Yok ya! Hâlâ kullanacaklar öyle mi? Ben çalışıyorum ve vergimi ödüyorum kardeşim, başkasına vergi filan ödemem.
Neden Selvi Boylum Al Yazmalım gibi aşk filmleri çekilemiyor?
Bugün o filmi çekmeye kalk 2,5 milyon dolardan aşağı harcamazsın. Biz bedava çektik, para almadık ki?
Ama Aşk-ı Memnu gibi diziler çekiliyor işte büyük paralara?
Aşk-ı Memnu deyip beni konuşturma! (Gülüşmeler) Bunu kültür emperyalizmine bağlarım o zaman tatsız şeyler olur. Her an bir diziye başlayabilirim ama şartım var: Sete giden insanlar parasını ne zaman alacaklar? En tutmuş dizinin çalışanları sekiz bölüm alacaklı. Bu sistemi başlatan da Cem Uzan'dır. Ödemeyi geciktirip bankada tutsa parayı % 10'unu cebine koyuyorlar.
14 çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak bütün sorumluluğun siz de olduğunu söylüyordunuz. Bu mu sizi Kadir İnanır yaptı?
Biz çok fakir değildik ama çok zengin de değildik. 4 ton fındık yapıyorduk, bütün aileye yetiyordu. Kardeşlerim öldükçe onların çocuklarının sorumluluğu bana kaldı. 41 yıldır vergi mükellefiyim kazandığım para nerede? İyi bir insan olmaya çalışıyorum koçum, çok zengin olmaya değil. Onurlu, tertemiz, namuslu, inançlı güzel bir insan olmaya çalışıyorum. Şu an 6 kardeşim kaldı.
Babanız otoriter miydi?
Laz Deli Mehmet ya! Ne diyorsun! (Gülüşmeler)
Sizin bu kurbağa koleksiyonu tutkusu nedir? (Gülüşmeler)
Kaldırdım onu ya. Her önüne gelen dünyanın her yerinden kurbağa getiriyor, kurbağa bujiterisi oldu ev. 3 bini geçmişti. Bir gün Kanada'da kurbağa bacağı yedirdiler bana yanlışlıkla, sonra söylediler, hâlâ midem kalkar düşününce... (Gülüşmeler)
Sinema oyuncusu olmasanız nasıl biri olurdunuz?
Bakkal olsam marketler zincirim olurdu, avukat olsam Türkiye'nin en büyük avukatı olurdum. Bir kenara çekilip de hayat benim için bu kadardır diye düşünmem. Tanrı bana dedi ki, 'Oğlum sen git, şunu-bunu yap, orada bağır çağır sonra bana gel.'
Döndüğünüzde nasıl karşılar sizi?
Başköşeye oturtacağına inanıyorum. O'na hiçbir zaman yanlışlık yapmadım ki, tek güvendiğim güç O benim için. O yüzden de herkese bağırıp çağırabiliyorum.
Niye evlenmediniz? Sizi taşıyacak biri mi yok?
Kısmet. Vardır, olmaz mı? Hayatımda Jülide Kural var, her gün memleket kurtarıyoruz.
Bir efsane var ya! Siz otururken biri hava atmak için size rica etmiş de, sonra kız arkadaşı geldiğinde sizi tanımazlıktan gelmiş. Doğru mu bu?
Yok öyle bir şey ya. Rahmetli Çetin Emeç'in uydurduğu bir şeydi.
Ahmet Kaya'ya tepki gösterenler dört tane y . . şak!
Sosyal demokrat mısınız?
İhsan Eliaçık'ın Devrimci İslam kitabını okuyorum. Kur'an-ı Kerim bence sosyal demokrasinin anayasası halindedir. 'Kazandığının 40'ta birini zekat olarak vereceksin' diyor. Bugün bu ülkede bunu herkes yapsa devletin sorunu olur mu? Başka hiçbir şeyde uyuşamayız ama Tayyip Erdoğan'ın tek takdir ettiğim tarafı bugüne kadar devlete para vermeyip de devletin yönetimi ve gidişatı hakkında ahkam kesenleri tir tir titretmesi. Yurttaşlık görevleri tam yapmadı bunlar. Devletin borcu ve sıkıntıları varmış, seni ilgilendirmez, dürüst değilsin çünkü! Nereden bulacak Tayyip Erdoğan parayı? Böyle saygısızlık olur mu?
Başbakan'ın sanatçılarla yaptığı açılım toplantısına neden katılmadınız?
Ben o konuda her zaman haklıyım. Biz uzman değiliz kardeşim. Doğu ve Güneydoğu hakkında bilgi birikimin yoksa oradaki fotoğraf topluluğu magazinel bir görüntü olur. Yoksulluk üzerine kurulmuş sorun saraylarda ve ballı börekle çözülmez.
Devletin büyüklüğüne yakışır bir yerde sanatçısını ağırlaması hoş değil mi?
Güneydoğu'da bir yerde yapacaksın; yoksul bir köylü çıkaracaktı bize yemeği. O zaman katılırdım işte. Açılıma kimse karşı çıkamaz ama daha bir yasa yok.
Ahmet Kaya'nın hain ilan edildiği Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde siz de oradaydınız. Delikanlı duruşunuzu orada neden göstermediniz?
Görmedim ki? Görsem... Ahmet Kaya bütün şarkılarını önce bana söylerdi yani, 'beğeniyor musun' diye. O olay kuliste olmuş. Yoksa orada herkese müdahale ederdim. Müsaade eder miydim ya? Tepki gösterenler kim sonra? Dört tane y..şak! Kelimenin tam anlamıyla bu, neye karşılar yani? Bakın isimlerine dört tane zavallı çocuk. Şu anda da pısırık halde yaşıyorlar.
12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına imkan tanıyan oylamaya CHP ve MHP'nin katılmaması tuhaf değil mi?
12 Eylül darbesinin topluma verdiği travmaları filmlerinde en çok işleyen oyuncu benim. Altı filmim var. 12 Eylül darbesi, darbe değil trajedidir. Göz göre göre hazırlanmış bir organizasyon. Bugüne kadar bütün iktidarlar niye yapmadı bunu? Yargılansın kardeşim. Buna CHP ve MHP karşı çıkmaz ama kanımca paketteki diğer maddelerle ilgili bir tepki bu. 12 Eylül'de canı yanmış insanların acılarını anlatan filmi 1 milyon kişi izlemeliydi? Nasıl gitmezsin ya? Vicdanlı, duyarlı insanlara ne oldu? O zaman siyasilere şunu sorayım: Bu insanlarla nereye gideceksin ki?
Eskinin devrimcileri bugünün reklamcıları için diyecek bir sözünüz var mı?
Benim bir filmim bunun üzerine işte. İhanet bir kesimin değil, insanlığın suçu. Böyle çürükler çıktı diye doğrularımızdan vaz mı geçelim? Zoru görünce ya da rahat yaşamak için kapitalizmin kucağına oturuyorsa, o rezil bir hayat sürüyor bana göre...
Allah'a güvenerek herkese bas bas bağırıyorum
"Hurafelere inanmam ben. Bilim adamlarını da Tanrı yaratmıyor mu yani? Ama Kilis'te Sinema Bir Mucizedir diye bir film çekiyordum, kardeşim böyle bir öksürük olmaz, bittim yani, ölüyorum. Tepede bir polisevi var orada kalıyoruz.Sabaha kadar uyuyamadım. Tam güneş ağarırken camı açtım, hem Arap sınırından hem bizden bir ezan başladı ki muhteşem. Ben de ölüyorum ya, "Ey Allah'ım gidersem de böyle gideyim' diyorum. Her ezan okunduğunda o aklıma gelir. Sabah polisevinin emekli müdürü aşağılarda bir yatır gösterdi ve 'Buraya yazın bu tarz hastalar gelir, iyileşip dönerler. Üç gün sonra senin de öksürüğün biter.' dedi. 'Hadi git işine.' dedim. Diğer gün öksürüğüm bitti. Şimdi kimi öksürürken görsem oraya gönderiyorum. (Gülüşmeler) Allah'tan başka neyimiz var güvenecek? Herkese ben bas bas bağırıyorum, neye güvenerek bağırıyorum?"
Zaman CumaErtesi