İlla şikâyetçi Haberal mi olmalı?
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, tartışmaya neden olan tahliyelerle ilgili Yargıtay’ın kendilerine verilen 6 yıllık süreyi iyi kullanmadığını belirterek, "İlla şikayetçilerin Mehmet Haberal mı olması lazım 6 ayda dosyanın bitmesi için?" dedi.
Bozdağ, partisinin Akçaabat İlçe Başkanlığı'nca Kültürpark’ta düzenlenen "AK Partili Yıllar" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, tartışmaya neden olan tahliyelerle ilgili Yargıtay’a ağır eleştirilerde bulundu.
Seçimin yaklaştığını bundan sonra partilerine yönelik iftiraların hız kazanacağını vurgulayan Bozdağ, tahliyelerle ilgili kendilerine yönelik eleştirilerin de bu iftiralardan birisi olduğunu savundu.
Tahliyeler konusunda birilerinin AK Parti’yi yıpratmak için bağırdığını ifade eden Bozdağ, "Katilleri serbest bıraktılar, tecavüzcüleri serbest bıraktılar, teröristleri serbest bıraktılar, diye bağırmaya başladılar. AK Parti serbest bırakmış gibi iftiralarla ortalığı karartıyorlar. Niçin; çünkü bu millet katillerin, tecavüzcülerin, teröristlerin serbest bırakılmasından hoşlanmaz. 'Biz bu işi AK Parti’ye yıkarsak, faturayı da Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına kesersek, milletin muhabbetini kesmiş oluruz, oyları başka taraflara aktarabiliriz'. Bütün kadro koro halinde bunu seslendiriyor. Bu büyük bir çarpıtmadır." dedi.
"BU DOSYALARI 6 YILDA NİYE TEMİZLEMEDİNİZ?"
Tutuklamalarla ile ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve 102. maddesinin 2004 yılında TBMM’den geçtiğine ve kanunlaştığına işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Eskiden tutuklama sınırsızdı, şimdi bir sınır koyduk. Tutuklama sınırsız olunca mahkemeler, Yargıtay gevşek davranabilirdi. Sınırı kaldırınca da geçiş için süreye ihtiyaçları vardı. Kanun 1 Haziran 2005’te yürürlüğü girdi. Biz dedik ki, '1 Nisan 2008’e kadar size süre veriyoruz'. Bu, Yargıtay’a, mahkemelere ‘o zaman kadar elinizdeki dosyaları temizleyin’ talimatıdır. 2008 yılı geldi dosyalar bitmedi. Bu sefer 31 Aralık 2010’a kadar süreyi bir kez daha uzattık. Elinizdeki dosyalara temizleyin dedik. Bu süre toplam 6 yıl yaptı.
Yargıtay Başkanı bin 200 civarında dosya, Adalet Bakanı açıklıyor bin 300 civarında dosya. Allah aşkına tahliyesi 31 Aralık 2010’da olacağı belli olan dosyalara elinden çıkar diye 6 senedir kanun çıkmış, size bunları temizleyin diye mühlet vermiş yasama organı... Neyi temizlemediniz? Elinizi tutan mı vardı?" diye sordu.
Yargıtay’da dosyaların geliş tarihine kadar öne alınmasına itirazının olmayacağını ifade eden Bozdağ, "Bu dosya geç geldi, sıra gelmedi derim. Öyle bir şey var mı; yok. Tahliyelere bakın biri 1996’da tutuklanmış, bir diğeri yine 1996’da, bir diğeri 1998’de, bir başkası 2000’de. Allah aşkına siz bir vatandaşınızı suç işlediği isnadıyla 1996 yılında tutukluyorsunuz, yargılıyorsunuz, 15 yıl olmuş. Mahkemeleriniz, sen suçlusun, ya da suçsuzsun diyemiyor. Ama kodeste yatacaksın diyor. Böyle bir hukuk devleti olabilir mi? Onun için biz dedik ki, ‘dosyaları temizleyin’ ama temizlemediler." ifadelerini kullandı.
"Yargıtay üyeleri isterlerse bu dosyaları derhal gündeme alıp sonuçlandırabilirler." diyen Bozdağ, buna ne Anayasa'da ne yasada engel olduğunun altını çizdi.
"İLLA MEHMET HABERAL Mİ OLMAK GEREKİYOR"
Yargıtay’da işlerin nasıl işlediğini kendilerinin de milletin de bildiğini anlatan Bozdağ, yüksek mahkemenin istediğinde "nasıl hızlı işlediğine" dair şu örnekleri verdi:
"“İlhan Cihaner Erzincan Cumhuriyet Başsavcısıydı. Erzurum’da devam eden bir soruşturma nedeniyle tutuklanmıştı. Yargıtay devreye girdi, fotokopi üzerinden hem de bir araya geldiler, dosyanın aslı gelmeden alelacele duruşma günün talin edip karar verdiler.
Ben Sayın Yargıtay Başkanı'na soruyorum; neden Cihaner dosyasını 16 yıl bekletmediniz de öbürlerinin dosyası o kadar bekledi? Onu niye hemen aldınız öne? Bir başka örnek; Silivri’de yargılananlar var. Onları yargılayan hakimlerle ilgili Mehmet Haberal tazminat davası açtı. Ve dava Yargıtay’da alelacele görüşüldü, karar bağlandı. 6 ay bile sürmedi. Ee biz size 6 sene süre verdik bitirin diye bitirmediniz. İlla şikayetçilerin Mehmet Haberal mı olması lazım 6 ayda dosyanın bitmesi için?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçmişte milletvekilliğinin yetkisi olmamasına rağmen dosyanın kurye ile Ankara’ya getirilip aynı gün karara bağlandığını ve Erdoğan’ın milletvekili adaylığının engellendiğini hatırlatan Bozdağ, "Peki, Yargıtay bu kadar iş yükü altında çalışamıyor da Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olması engellemek isteyen bir takım şikayetler söz konusu kurye ile dosya nasıl Ankara’ya geliyor, nasıl alelacele kesinleştiriliyor? Bu ne biçim hız, bu ne biçim sürat? Siz böyle bir sürat gördünüz mü? İsteği zaman Yargıtay demek ki pekala çok süratli işleyebiliyor." şeklinde konuştu.
Hizbullah ile ilgili dosyanın Yargıtay’a geldikten sonra ne kadar beklediğinin de belli olmadığını kaydeden Bozdağ, tahliyelerin belli olduğu halde neden 2011’e duruşma tarihi verildiğine dikkatleri çekti.
Bozdağ, şöyle devam etti: "İlgili daireye ekim ayında geliyor, daire duruşma tarihi 2011’e veriyor. Ekim ayında gelen dosyaya kasıma, aralıka duruşma veremez mi; verebilir. Ben buradan soruyorum; neden tahliyelerinin göründüğü belli olduğu halde bu dosyalar 6 yıldır temizlenmedi? Neden Hizbullah sanıklarıyla ilgili dosyanın tahliyeleri görüldüğü halde neden duruşması 2011 yılına verildi. İstense daha öne alınabilirdi. Hata şimdi bile Yargıtay 9. Ceza Dairesi isterse bunu görüşebilir, mani bir hal yok. Onun için burada AK Parti'nin bir kusuru yoktur. Biz Yargıtay’a da, diğer mahalli mahkemelerine de tutukluluk süreleriyle ilgili düzenlemeler vatandaşın aleyhine sonuç doğurmasın, milletin adalete güvenini zedelemesin diye uygulamak için kafi süre verdik; ama bu 6 yıllık süreyi kullanmadılar."
"1 MİLYON 800 BİN DOSYAYI 2 SENE DE NASIL BİTİRECEKSİNİZ"
Bölge adliye (istinaf) mahkemeleri ile Yargıtay’da daire kurulacağının ortaya çıkması üzerine de ilginç itirazların geldiğine dikkat çeken Bozdağ, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’i eleştirdi.
Bozdağ, "Yargıtay Başkanımız; ‘Bölge adliye mahkemeleri kurulsun; ama Yargıtay’da daire kurulmasın' diye açıklama yapıyor. Geçmişte de Adalet Bakanlığı’na '6 tane daire kurun, ihtiyacımız var' diye yazı yazıyordunuz. ‘Bölge adliye mahkemelerini kurmayın, 6 tane daire kurarsanız biz bu işi hallederiz’ diyordu. Şimdi bakanlığın harekete geçeceğine dair bir takım haberler çıkınca bu sefer dün bölge adliye mahkemeleri, istinafa karşı olanlar, şimdi ‘İstinaf kurulsun ama Yargıtay’a daire kurulmasın’ diyor. Peki 1 milyon 800 bin dosya var, nasıl eriteceksiniz? 'Biz bunu 2-3 sene içerisinde eritiriz' diyor.
Peki ben soruyorum; Sayın Başkan, siz 1 milyon 800 bin dosyayı 2-3 sene içerisinde eritme yeteneğine sahipsiniz de, bin 300 tane dosyayı 6 sene de niye bitiremediniz?" dedi.
Seçim sürecinde kendilerini yıpratmak için bu tür manipülasyonların daha çok alacağını ileri süren Bozdağ, partililerden bunlara karşı AK Parti kadrolarına güvenmeye devam etmelerini istedi.