İlk rüşvet 4000 yıl önce verilmiş

İlk rüşvet 4000 yıl önce verilmiş

Haksız Çıkar Sağlama Anlamını Taşıyan Rüşvetin Anadolu'da İlk Defa 4 Bin Yıl Önce Kayseri'deki Kültepe Höyüğünde Bulunan Kaniş Karum'da Verildiği Ortaya Çıktı.

Haksız çıkar sağlama anlamını taşıyan rüşvetin Anadolu'da ilk defa 4 bin yıl önce Kayseri'deki Kültepe höyüğünde bulunan Kaniş Karum'da verildiği ortaya çıktı. Kentin 20 kilometre doğusunda yer alan tarihi ticaret merkezinde 60 yıldır sürdürülen kazı çalışmaları bulunan çivi yazılı tabletlerde yapılan incelemelerde, Asurlu tüccarların Mezopotamya ve Afganistan'dan getirdikleri malları Anadolu'da rahatça ticaret yapabilmek amacıyla Kaniş Karum'un kralı İnar'ın oğlu Warşama'ya ve gözetmenlere, çeşitli hediyeler sunduğu tespit edildi. Warşama`nın aldığı hediyeler karşılığında, tüccarlara yazılı izin belgesi olduğu belirtilen tabletler vererek Anadolu`daki ilk rüşveti başlattığı ortaya çıktı.

Kayseri Müze Müdürü Hamdi Biçer, Anadolu'da ticaretin Asur ticaret kolonileri tarafından milattan önce 2000'li yıllarda silah yapımında kullanılan kalay ile kumaşın getirilmesiyle başladığını bildirdi. Anadolu'da bulunmayan kalay ile o dönemde moda olan Asur kumaşlarının, Kayseri'ye bin kilometre uzaklıktaki Mezopotamya'dan 6 haftada getirildiğini, kalay talebinin yüksek olması nedeniyle Afganistan üzerinden de Anadolu'ya ihracat yapıldığını kaydeden Biçer, "Bu ticaret, günümüzdeki transit ticaretin ilk örneğidir. Doğal olarak yollarda hırsızlık ve baskın olayları çok fazla oluyor. Bu ticareti kolaylaştırmak için dönemin kralları, tüccarlardan vergi alarak güzergah boylarında gözetmenler yerleştiriyorlar. Tüccarlar uzun yollarda zor şartlarda ticaret yapmalarına karşın, krallar tarafından, ihtiyaçları olduğu için sürekli ve düzenli olarak korunuyor." diye konuştu.

Tarihi ticaret merkezinde 1948 yılından bu yana sürdürülen kazılarda 7 bin 178 eser çivi yazılı tabletlerin o dönemin yaşam şartları hakkında önemli bilgiler verdiğini belirten Müze Müdür Biçer, tüccarlara 4 bin yıl önce büyük hassasiyet gösterilmesine karşın, rüşvet ve kaçakçılık olaylarını da saptadıklarını belirtti. Biçer, şunları anlattı: "Gelen mallar öncelikle sarayda kontrol ediliyor. Kraliyet kumaştan yüzde 5, kalaydan da yüzde 3 oranında vergi alıyor. Bunun dışında çıkan çivi yazılı tabletlerde (seçim hakkı) adı altında kralın ürünün yüzde 10'unu aldığına şahit oluyoruz. Bir gün önceden saraya malını bırakan tüccarın malının yüzde 10'unu bir gün sonra bulamadığı, bunu hediye adı altında gerçekte krala rüşvet olarak verdiğini görüyoruz. Bunun dışında yol güzergahlarındaki gözetmenler de tüccarların bu rüşvete boyun bükmemeleri için ilk kez kaçakçılık olayını ortaya çıkarıyorlar. Tüccarların para karşılığında güzergahtan çıkmalarına göz yumuluyor ve kaçakçılığa sevk ediliyor." şeklinde konuştu.

Kültepe'de, Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından sürdürülen çalışmalar, her yıl haziran ayında başlayıp eylül ayı ortalarına kadar devam ediyor. Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu'nun 3 yıldır başkanlığını yaptığı çalışmalara, 25 kişilik bilim ekibi, 10 kişilik filolog ekibi ve 50 kişilik kazı ekibi katılıyor. Şu anda devam eden kazı çalışmalarında, yaklaşık 3 kilometre çapında bir alana kurulu eski bir şehir olan Kültepe'nin 50'de birinin açığa çıkarıldığı düşünülüyor. İlk ticaret odası anlamına gelen, 'Bit Karim'in neden Kayseri'de kurulduğu noktasındaki rivayetler ise, buranın jeopolitik konumunun belirleyiciliğine dikkat çekiyor. Çünkü Kültepe, coğrafi konumu nedeniyle çok elverişli bir yerde; Doğu-batı yolları üzerinde, aynı zamanda güney-kuzey yollarının birleştiği yerde bulunuyor. Aynı şekilde hammadde kaynaklarına ulaşılabilecek bir konumda olması da tercih nedeni olmuş.


sondakika