Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız, ilaçta yolsuzluk ve usulsüzlükleri önlemek için yasakladıkları karekodsuz ilaç satışına Danıştay’ın geçit verdiğini belirterek, bu karar nedeniyle yaklaşık 1,5 milyar liralık usulsüzlük riski ortaya çıktığını bildirdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, kurumun faaliyetleriyle ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında oldukça ilginç iddialarda bulundu. İlaçtaki usulsüzlükleri önlemek için karekod uygulamasına geçtiklerini, karekodu olmayan piyasadaki ilaçlara da geçici karekod numarası olarak çıkartma yapıştırma imkanı getirdiklerini belirten Zararsız, "Ancak haziran ayında piyasada olması gerekenin kat be kat üzerinde ilaç tespit ettik. Kasım ayın da da ilaç miktarı azalacağını artmıştı. 230 milyon adet geçici karekodlu ilaç varlığı olamazdı. Sektörden bu yanlışı düzeltmelerini istedik. 40 milyon geçici karekod numarasını silip pasif hale getirdiler" dedi.

Alımı durdurduk

Başkan Zararsız, sahte çıkartmalan tes pit etmek için eczacı ve ecza depolarından ellerindeki karekodsuz ilaç miktarını bildirmelerini istediklerini belirterek, şunları söyledi: "Depo ve eczane raflarında en fazla 20 milyon kutu geçici karekodlu ilaç olduğunu görüyoruz. Oysa Sağlık Bakanlığı'nın ilaç kayıt sisteminde 166 milyon 314 bin 847 kutu geçici karekodlu ilaç görünüyor. Demek ki 146,6 milyon karekod numarasının ilaç karşılığı yok. Her bir kutu ilacı biz ortalama 10 TL'den alıyoruz. Varın ortaya çıkan tutarı siz hesaplayın. Usulsüzlüğü önlemek için karekodsuz ilaçlara ödemeyi 1 Ocak'tan itibaren durdurduk." Zararsız, ancak Danıştay'ın Türkiye Eczacılar Birliği'nin başvurusu üzerine bu uygulamalarında yürütmeyi durdurma kararı verdiğini söyledi.

146 milyon ilaç

Zararsız, "Hayali olarak üretilmiş çıkartma numaralarıyla 146 milyon ilacın ortalama 10 liradan devlete satılmak istenerek 1.5 milyar liralık yolsuzluk yapılmaya çalışıldığını mı söylüyorsunuz. Potansiyel 1,5 milyar liralık yolsuzluğu mu önlemiş oldunuz" sorumuza, "Evet potansiyel olarak bu potansiyel var. Biz 1 Ocak itibariyle o potansiyel riski durdurmuştuk. Ancak Danıştay'ın kararının ardından bu potansiyel orada duruyor" cevabını verdi.
Zararsız, SGK olarak günde 1,5 milyon adet reçete ve buna bağlı 5 milyon ilacı ödediklerini, eczanelerde günde 150 milyon adet ilacın sürekli hazır bulunduğunu belirterek, karekodsuz ilaç satışını yasaklamalarından dolayı ilaç sıkıntısının kesinlikle yaşanmayacağını söyledi. Reçetelerde yazan bütün ilaçların karekodlu veya jenerik ilaçlarının mevcut olduğunu belirten Zararsız, "Bir tek vatandaşımız dahi en basit ilacı da en ciddi ilacı da bulmakta zorlanmıyor. Küçük bir kesimin elindeki ilacın satışını yaptırmak için bir bardak suda gürültü koparılıyor" dedi.

TEB: Düzenlemeyi uyguladık

Dün, ayrıca Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Özgür Özel de bir açıklama yaparak, SGK Başkanı Zararsız'ın "milyonlarca sayıda geçici karekod etiketi bulunduğu" yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Özel, bu konuda şöyle dedi: ""Bunun tek bir gerekçesi vardır; sağlık otoritesi 1 Eylül 2010 tarihinde, geçici karekodlu ilaçların son kullanım tarihlerine kadar satışının mümkün olduğunu duyurmuştur. Bu nedenle ilaç ve eczacılık alanının tüm paydaşları, bu düzenlemeye göre hareket etmiştir" dedi.

Emekliler şubatta zamlı maaş alacak

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2010 yılı ikinci yarısının TÜFE artışı oranında zam yaptıklarını belirten Zararsız, 60 liralık zammın ise torba yasa tasarısının yasalaşmasından sonra yansıtılacağını kaydetti. Yasanın şubat ayına yetişmesi durumunda emekli maaşına hem ocak hem şubat ayından doğan 60 liralık zam farkının yansıtılacağını anlattı. Çalışan kadınların, doğum borçlanmaların-daki 300 gün sınırlamasının kaldırıldığını anımsatan Zararsız, kadınların çalışmaya başladıktan sonraki iki doğumunu da borçlanma olanağına kavuştuğunu söyledi.

Tüm hastanelere fark ücreti uyarısı

Başkan Zararsız, hastalardan usulsüz olarak "fark ücreti' alan hastaneleri de uyardı. Bu konuda kendi müfettiş grubuyla yaygın denetime başladıklarını belirten Zararsız, "Hastanelere sesleniyorum. Fark ücreti alınmaması gereken alanlarda fark ücreti alınmasının tespiti halinde sözleşmenin feshine kadar giden cezalar var. Oranların yetiyor olup olmaması başka tartışmadır ve buna Bakanlar Kurulu yetkilidir. Sınıflandırmada hangi oran alınması gerekiyorsa onun üzerinde tek bir kuruş alınmasına müsamaha olamaz" dedi.

ANKARA (Bugün)