"İki köyde 78 kelle aldım"
Ergenekon Terör Örgütü’nün ‘kara kutusu’ olarak bilinen Albay Arif Doğan, Ergenekon hakimlerine şok itiraflarda bulundu.
Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın resmi yazıyla ifade ettiği “JİTEM yoktur” iddiası, JİTEM’in kurucusu olan emekli Albay Arif Doğan tarafından yalanlandı. Ergenekon Terör Örgütü davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, JİTEM’i kendisinin kurduğunu, 10 bin kişiye kaleşnikof dağıttığını belirterek, “Genelkurmay ve Jandarma JİTEM’i inkar ediyor. Ben söyleyeceğimi söylerim. Bir Arif Doğan manyağı çıkıyor, bunu söylüyor. Ben yalan söylemem. JİTEM kadrolu kuruluş değildir. Geçici bir süre denenmek için operatif istihbarat birliğidir. Görevi istihbarat ve icraattır” dedi. Ergenekon Terör Örgütü'nün kara kutusu olarak bilinen Arif Doğan, JİTEM’i değil Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nı emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e devrettiğini söyledi.
“VELİ PAŞAMA DEVRETTİM”
Emekli Albay Arif Doğan, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Arif Doğan, sağlık sorunları nedeniyle evine gelen ambulansla duruşmaya götürüldü. Mahkemede ifade veren Arif Doğan, sabıkasının olmadığını, emekli subay olduğunu belirterek, “21 yıl dağda çarpışma varsa, o meslekteyim” dedi. Kendisinin vatan haini ve suçlu olmadığını, herkesin bilmesi gereken bilgileri arz etmek için mahkemeye geldiğini söyleyen Arif Doğan, “21 sene bu dağda koşturdu devlet. JİTEM nedir? JİTEM benim, ben JİTEM’im. Veli paşama devrettiğim (Veli Küçük) kuruluş, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’dır. Devlet içinde devlet değilim. Örgütle mücadele eden biriyim. Kimseden madalya beklemedim” diye konuştu.
“İKİ KALEŞNİKOFUN BELGESİ YOK”
Kendisinde bulunan iki kaleşnikofun çarpışmadaki başarılarından dolayı Korgeneral Hulusi Sayın tarafından verildiğini kaydeden Arif Doğan, “İki kaleşnikofun belgesi yok. Ben istihbaratçıyım. Herkesle olurum. Sedat Peker ve Veli Küçük’le görüşmüşüm. JİTEM kişiyle değil gruplarla çalışır. Hepsi sivildir, başında asker olarak bir tek değilim” şeklinde konuştu.
“İKİ KÖYDEN 78 KELLE ALDIM”
Arif Doğan, iki köyden 78 kelle aldığını belirterek, şunları söyledi:
“JİTEM’i ve Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nı lağvettiler, dağlarda asker kolları ve ayakları olmadan savaşsın diyorlar. Kandil’e ayak basan 21 kişiden biriyim. Ben normal insan değilim. Ben normal olsaydım, çocuklarıma babalık yapardım. Bırakın rahat öleyim. Ben olsaydım, Habur’dan bu insanlar geçmezdi.”
“JİTEM OPERATİF İSTİHBARAT BİRLİĞİDİR”
10 bin sivile keleş dağıttığına dikkat çeken Arif Doğan, “Devlet 10 bin keleş dağıtmama güveniyor, 2 tane keleş bende çıkıyor, bana güvenmiyor. Bırakın beni, torunlarıma dedelik yapayım” dedi. “Bana sorulduğu takdirde JİTEM ve faili meçhulleri anlatırdım” diyen Arif Doğan, “Genelkurmay ve Jandarma inkar ediyor. Arif Doğan manyağı çıkıyor. Ben Avşar beylerindenim. Ben yalan söylemem. JİTEM kadrolu kuruluş değildir. Geçici bir süre denenmek için operatif istihbarat birliğidir. İstihbarat ve icraattır” diye konuştu.
“JİTEM’İN ARŞİVİ BENDE”
Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan, JİTEM’de görev yapan 10 bin kişinin arşivinin kendisinde olduğunu, Hüseyin Velioğlu’nun kurduğu iddia edilen Hizbullah örgütünü kendisinin kurduğunu söyledi.
“JİTEM’İN ARŞİVİ BENDE”
Doğan, “JİTEM’in arşivi bende. 10 bin kişinin arşivi bende. Onların isimlerini verip bunları da mı yargılayacaksınız? “JİTEM yok” diyenler, gelsin yanıma. Bu mu günah?” diye sordu. Arif Doğan, “JİTEM’in hepsi sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin kişi var ama 20’den fazlası bir araya gelmez” dedi. Arif Doğan, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na JİTEM’in varlığını sorduğuna, söz konusu iki kurumun “El Cevap” verdiğine (JİTEM’in yok) dikkat çekerek, “İki kurumun cevabının ardından JİTEM’le ilgili konuşmaya başladım ve ‘JİTEM’i ben kurdum’ dedim” şeklinde konuştu.
“HİZBUL KONTRÜ BEN KURDUM”
Beykoz’da silahlı çatışmada öldürülen Hüseyin Velioğlu’nun kurduğu iddia edilen Hizbullah örgütünü kendisinin kurduğunu kaydeden Arif Doğan, “Hizbul kontrü ben kurdum. Bugünkü Hizbullahçılar değil. Hüseyin Velioğlu’nun kurduğu teşkilatı ben kurdurdum. Kimse beni yönlendiremez. Ben vatana hizmet etmek istiyorum” dedi.
ÜMİT KOCASAKAL ALKIŞLANDI, CHP’LİLER SANIKLARA DESTEK VERDİ
Duruşmayı; CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Basın Konseyi Başkanı ve CHP üyesi Oktay Ekşi, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Ergenekon sanığı Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan da izledi. Aydın, Edirne, Uşak, Muğla ve Bursa baro başkanları da duruşmayı takip etti. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın, duruşma salonuna girdikten sonra izleyiciler tarafından alkışlanması dikkat çekti.
JİTEM’İN KURULMASI EMRİNİ BİGALI VERDİ
Mahkemede; Arif Doğan’ın Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’e verdiği 17 sayfalık ifade de okundu. Mahkeme başkanı Köksal Şengün’ün okuduğu savcılık ifadesinde Arif Doğan “İstihbarat elemanlarına kimlik vermiyorduk. Takdirnamelerde ise sadece kod isimleri olurdu. Bunların hiçbirinin kaydı Jandarma’da yok. Ama JİTEM’de var. Benim karargahım Diyarbakır OHAL Merkezi’ndeydi. Yani JİTEM’in merkezi. JİTEM’e ait malzemelerin hepsi buradaydı. Jandarma İstihbarat, JİTEM’den farklıdır. Jandarma istihbarat yapar, resmidir. Ancak JİTEM resmi yolla geçici olarak kurulmuş. Kuruluş talimatını Jandarma Genel Komutanı Burhanettin Bigalı verdi. Bunun üzerine Hulusi Sayın bana ‘kur’ emri verdi, ben de kurdum” diyor. Yine savcı Öz’e verdiği ifadelerde; Arif Doğan’ın “Ben söylersem ve bölgedeki komutanlarla konuşursam JİTEM o zaman harekete geçer. JİTEM’cilerin hepsi asla bir araya gelmez. Ancak operasyon olacağı zaman belli bir grup oluşur. Kod adı Yeşil olan Mahmut Yıldırım’ı bana MİT ve Emniyet önermişti. Benim eleman ihtiyacım vardı. Bu nedenle Yeşil ile görüştüm. Yeşil’in JİTEM ile ilgisi yoktu. Bir gün Ankara’da Yeşil, Abdullah Çatlı ve Hüseyin Kocadağ’a otelde yemek verecektim. Otele gittik ve bir de baktık Leyla Zana, Hatip Dicle ve Ahmet Türk de orada yemek yiyorlar. Yeşil dışarı çıktı ve ‘gerginlik olmasın, ben dışarıda olacağım’ dedi. İnternete düşen bazı konuşmalar bununla ilgili” dediği belirtildi. Doğan’ın savcılık ifadesinde Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanı’yken makamına gidip Eruygur’a “Benim korumamı neden kaldırdınız? JİTEM ile ilgili konuşursam yer yerinden oynar” dediği söylendi. Bunu doğrulayan Doğan, ses kaydında geçen bazı konuşmaların bununla ilgili olduğunu kaydetti.
“CAN GÜVENLİĞİMİ KİM SAĞLAYACAK?”
Emekli Albay Arif Doğan, sağlık sorunları nedeniyle evine gelen ambulansla duruşmaya götürüldü. "Can güvenliğimi kim sağlayacak?" diyen Doğan'ın görevlilere bağırarak fırça attığı görüldü. Emekli Albay Arif Doğan, Samandıra'daki evine gelen 112 ambulansıyla Ergenekon davasının görüldüğü Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne götürüldü. Tekerlekli sandalye ile binadan çıkartılan Doğan, ambulansa bindirildi. Bu sırada Doğan'ın, "Can güvenliğimi kim sağlayacak?" diyerek görevlilere bağırdığı görüldü. Küfür etmesi dikkatlerden kaçmayan Doğan, ambulansa bindirilene kadar görevlilere bağırdı. Albay Doğan duruşma salonuna tekerlekli sandalye ile alındı. Duruşmayı izlemeye gelen yaklaşık 600 kişinin binaya girişi sırasında izdiham yaşandı.
DOĞAN, ERGENEKON’UN KARA KUTUSU
Ergenekon Terör Örgütü'nün kara kutusu olarak bilinen Emekli Jandarma Albay Arif Doğan, sağlık sorunları sebebiyle tahliye edildi. JİTEM'in kurucuları arasında yer alan Albay Arif Doğan, “Ergenekon” soruşturmasını yürüten savcılıkta ve sevkedildiği mahkemede “susma hakkı”nı kullandı. Doğan, Jandarma İstihbarat Başkanlığı döneminde emekli General Veli Küçük ve öldürülen Binbaşı Ahmet Cem Ersever ile birlikte JİTEM'in (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) kurucusu olarak biliniyor. 1990'ların başında itirafçı PKK'lı teröristleri bünyesinde barındıran JİTEM, ülkemizdeki faili meçhul cinayetlere adres olarak gösteriliyor.
Kenan Kıran-Akit