İhsan Abi merhabalar, iyisindir umarım. Siz Gezi’cilerin maddi ve manevi destekçisi İş Bankası’nın ATM’sinden para çekerken görüntülenmişsin. Abi sen bankalarla iş yapar mıydın? Hem de siyasi bir partinin bankası! Hani “Bankalar kapatılmalıdır” diye sert bir çıkış yapmıştın ya onun için soruyorum yanlış anlama.

Bizi çok şaşırtıyorsun İhsan Abi! ‘Değişim’ hızına yetişemiyoruz. “Namaz ibadet değil, ritüeldir” dedin; arkasından hemen gittin Gezi Parkı’nda ‘alternatif’ Cuma namazı kıldırdın. Uzunca bir dönem Miraç Kandili’ni “Paganist ve Şaman kültürüyle” açıkladın; hemen ardından Taksim eylemcilerini meydanda Miraç Kandili’ni ‘idrak’ etmeye çağırıp kandil simidi dağıttın. 11 Haziran günü “Revirde hastalara biber gazı atıldı. Bir kişi gaz bombasıyla böyle vuruldu” diyerek gidip 1Haziran’da çekilen bir fotoğrafı paylaştın. 2010 yılında TAYAD’lı göstericilere yapılan polis müdahalesi fotoğrafını Gezi Parkı’nda yapılan bir müdahale fotoğrafı gibi yayınladın. Tabii “15 yıl sonra bunlar için de yürüyorum” notunu da eklemeyi unutmadın!

SANA VE MÜRİTLERİNE NİYE SALDIRSINLAR?

İhsan Abi, Gezi’deki başörtülülerin, daha doğrusu kızın Zeynep’in de aralarında bulunduğu ‘müritlerinin’, hiçbir baskıya uğramadığını, bunun örnek bir tablo olduğunu söylemişsin. İhsan Abi, sen hiç “bizden” lafını duydun mu? Görevdeyken ‘irtica’ avı başlatan Şener Eruygur Paşamızın eşi Mukaddes Hanım, “12. ve 14. mahkemeler bizden” demişti ya onun için bu soruyu sana yöneltiyorum.

İhsan Abi, 28 Şubat’ta başörtülüler için mücadele ettiğini, şimdi ise ‘mağdur’ kesim olan laikçilerin hakkını savunduğunu söylemişsin. Ah be İhsan Abi! başörtülülerin çilesi hiçbir zaman sonlanmadı ki. Ha laikçiler de hiçbir dönemde mağdur olmadı. Hep ‘mağrur’ olup birilerini ezdiler. Sen çok ‘genişledin’ İhsan Abi! ‘Neden?’ diye soracak olursan; senin şu Gezi eylemcisi ‘yoldaşların’ rast geldikleri başörtülülere saldırdı. ‘Saldırmak’ kelimesi hafif kalır ya neyse. Sen de bunun üzerine “Saldırıya uğrayan başörtülü varsa ihtimal ‘yandaş’ görüldüğü içindir” tweeti attın. Üstüne de “Gezi’de 16 gündür başörtülülere neden bir şey yok” deyiverdin. İhsan Abi, ‘Gezi’deki başörtülüler’ dediğin kişiler hepi topu birkaç müridinden oluşuyor. Sana “bizden” kelimesini hatırlatmıştım değil mi? Onlardan farkınız kalmamış ki. Size saldırmaları için ortada bir sebep yok. Tam tersi ‘yeşillik’ olsun diye sizleri el üstünde tutuyorlar. Hayat sana ve Antikapitalist Müslümanlar denilen müritlerine güzel be İhsan Abi!

BAŞÖRTÜLÜLERE İNSANLIK DIŞI MUAMELE

İhsan Abi, iznin olursa senin Gezi’ci ‘cicilerinin’ başörtülülere yönelik tavrını birkaç örnekle özetleyeyim. Merak etme başını ağrıtmam. Hemencecik aktarıveririm:

Kızılay’da hasta kızına ulaşmaya çalışan bir gazete muhabirinin başına gelmeyen kalmadı. İşitmediği hakaretin haddi hesabı yok. Kayseri’de iki dershane öğrencisini eylemcilerin elinden hocaları kurtardı. Yine Ankara Cebeci’de AK Partili vekilin eşi zorla araçtan indirilmek istendi. Mağdur vekil eşi yaşadıklarının etkisiyle şoka girdi. İzmir’de trende yolculuk eden genç öğretmenin başörtüsünü başından çekip darp ettiler. Kabataş’ta 6 aylık bebeğiyle birlikte yerlerde sürüklenip alçakta taciz edilen Z.D.’yi anlatmıyorum bile. Örnekleri çoğaltabilirim. Bunlar sadece basına yansıyanlar ya yansımayanlar… Vandalların bu saldırılarının sebebini izah edebilir misiniz İhsan Abi? Anlayacağın İhsan Abi, başörtülüler 28 Şubat’tan beter bir baskıyla karşı karşıya. Bırak eşit haklara sahip olmayı hala ikinci sınıf muamelesi görüyorlar. 

TMMOB’UN REZİLLİKLERİNİ DE GÖRSENE

Peki İhsan Abi, birlikte “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı attığın kişilerin başörtülülere reva gördüğü muameleden haberdar mısın? Meclis’in Gezi eylemlerinin odağında yer alan Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin keyfi yetki kullanımı ve haksız kazan elde etmesinin önüne geçmesi nedeniyle büyük bir yaygara koparıldı. Sosyal medyada “Diren TMMOB”, “TMMOB’a dokunma” kampanyaları başlatıldı. Allah aşkına İhsan Abi, para musluğu kesildi diye, derebeyliğine son verildi diye TMMOB şimdi mağdur mu oldu? Senin Gezi’de kol kola gezdiğin TMMOB var ya İhsan Abi, başörtülü mühendislerin üyeliğini kabul etmiyor. Yani “Başını aç da gel” diyor. Bu çağdışı anlayış nedeniyle nice başarılı mühendisler köle muamelesi görüyor. Mühendislik belgesi olmadığı için okul sıralarında dirsek çürüten başörtülü mühendisler, fırsatçı firmalar tarafından düşük ücretle çalıştırılmak isteniyor. Bunu biliyor muydun İhsan Abi? Madem zulme karşı sesini yükseltiyorsun o zaman TMMOB’a dirensene İhsan Abi?

LEMAN SAM’DAN GÜZELLEME

Seni “İhsan Eliaçık Müslümanların yüz akıdır” şeklinde metheden bir diğer Gezi destekçisi Leman Sam, vakti zamanında ‘Müslümanlık’ ve ‘dindarlık’ güzellemesi yapmış, “Osmanlı benim ceddim değil” demişti. Biricik kızı Şevval Sam da “Başörtüsü tekstil malzemesidir” deyivermişti. Başörtüsü zulmünün sürmesini isteyen KESK’i, Eğitim-Sen’i, Eğitim-İş’i, diğer sanatçı ve yazarları saymayayım hiç.

BU KÜFÜRLERE MARUZ KALAN ERDOĞAN MI DİKTATÖR?

İhsan Abi, ‘diktatör’ diye hitap ettiğin Başbakan Erdoğan’ın mezardaki annesine bile alçakça küfrettiler. Küfreden kimdi biliyor musun? ‘Stockholm Sendromu’ kavramını dilinden düşürmeyen Dersimli Kemal Abi’nin genel başkanlığını yaptığı partinin mensubu. ‘Provokatör’ dediğin Başbakanın eşine pankartlar aracılığıyla ‘şerefsizce’ dil uzattılar. Seni partiye almaya hazırlanan Kemal Abi’nin vekil yaptığı şahıs, diktatör dediğin Erdoğan’a ağza alınmayacak küfürler savurdu. Erdoğan’a sosyal medyada, ekranlarda, gazete sayfalarında yapılan hakaretlerin haddi hesabı yok. El insaf İhsan Abi! ‘diktatör’ olan birine bu şekilde ahlaksızca saldırılır mı? Ah be İhsan Abi, keşke Kıztaşı’ndaki mütevazi dairenden çıkıp Akdeniz Caddesi’ndeki iki katlı kültür merkezine taşınmasaydın. Belki vicdanın manasını tefekkür etme fırsatın olurdu. Böylece kimin mazlum kimin mağrur olduğunu kavrama şansın olurdu.

Erol Metin / Habervaktim.com