Hz. Peygamberin orucu
Allah Resulü (sav) için Ramazan bambaşka bir mevsimdi. Çünkü bu iklimin çok kutlu ve mübarek olduğunu O'na Yüce Rabbi bildirmişti.
Allah Resulü (sav) için Ramazan bambaşka bir mevsimdi. Çünkü bu iklimin çok kutlu ve mübarek olduğunu O'na Yüce Rabbi bildirmişti. Bu yüzden Allah Resulü (sav)'nü bu ayda ibadet, taat, infak ve cömertlikte doruk noktasında görüyoruz. (Buhari, Müslim)
Peygamber Efendimiz (sav), bizim bu ayı bambaşka duygu ve ibadetlerle geçirmemiz gerektiğini ifade buyurmuşlardır: Ebû Hüreyre (ra)'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin şerli olanları zincire vurulur, Cehennem kapıları kapatılır ve hiçbiri açılmaz. Cennetin kapıları açılır hiçbiri kapanmaz ve bir münadi (seslenici) şöyle haykırır: "Ey hayır isteyen, ibadet ve kulluğa gel, Ey şer dileyen günahlarından vazgeç. Ve Ramazan boyunca bu iş her gece yapılır." [Müslim, İbn Mâce, Tirmizi]
Hilâli gözetlerdi
Ramazan'ın başlangıcını belirlemek amacıyla hilali gözetlerdi. Hava bulutlu olur, Ramazan hilali görünmezse Şaban ayını otuza tamamlar, ertesi gün Ramazan'a başlardı. Eğer inandığı şahıslardan, hilali gördüğüne dair bir bilgi gelirse Ramazanı ilan ederdi.
Daha çok infak ederdi
Allah Resulü (sav) Ramazan ayında çok daha cömert idi. Şu rivayet bunu açıkça ortaya koymaktadır: "Resûlullah (sav) hayır yapmakta insanların en cömerdi idi. Ramazan'da Cebrail'le karşılaştığı zaman ise en cömert davranandı." [Buhari, Müslim]
Bu ayda yapılan iyiliklerin ecri, diğer aylara göre çok daha fazla olduğundan ve Peygamber Efendimiz (sav) bu ayda fazla ibadet ve infak yaptığından dolayı mü'minler de buna riayet etmelidirler.
Ramazan geceleri eğlence değildi!
Allah'ın rahmetinin sağnak sağnak indiği mübarek Ramazan'ın gecelerini özellikle namaz, dua, istiğfar ve tefekkürle geçirirdi. Ve Müslümanların Ramazan gecelerini dolu dolu geçirmelerini teşvik ederek şöyle buyururdu: "Her kim inanarak ve karşılığını da Allah'tan bekleyerek Ramazan gecelerini ibadetle değerlendirirse o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]
Bugün tüm dünyada Müslümanların büyük bir coşkuyla eda ettiği teravih namazı, Peygamber Efendimiz (sav)'ın Ramazan'daki gece ibadeti olarak bize yansıyan en önemli bir ibadettir. Bu namazın vitir namazıyla birlikte kırk bir rekât, vitirsiz yirmi rekât veya sekiz rekât olarak kılındığına dair rivayetler var ise de tercih edilen görüş yirmi rekâttır.
Kur'an okurdu!
Ramazan aslında Kur'an ayıdır. Kur'an bu ayda indirilmiş ve özellikle bu ayda daha çok okunması emredilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) da bu ayda çokça Kur'an okumuştur. Sadece kendisi de değil, ayrıca Cebrail (as) ile birlikte karşılıklı Kuran okurlardı.
Her yıl tekrarlanan bu mukabele, Peygamber Efendimiz (sav)'ın vefat ettiği yıl iki defa gerçekleşmiştir. [Buhari, İbn Mâce] Bu uygulama Ramazan'ın kıymet ve kadrini ifade ederken, aynı zamanda biz Müslümanlara güzel bir örnek de olmuştur. Ramazan ayının girmesiyle birlikte tüm camilerde ve çoğu evlerde okunan Kur'an-ı Kerim'ler, mukabeleler o uygulamanın bir devamıdır.
Orucunu hurma ve suyla açardı
Allah Resulü (sav) orucunu, eğer mevsimi ise taze hurmayla, değilse bildiğimiz kuru hurmayla açardı. Şayet hurma yoksa su ile yetinirdi. Böyle yapmayı Müslümanlara da tavsiye ederdi. Mevsimin durumuna göre, yazın su ile kışın da hurma ile orucunu açtığı da oluştur.
Enes bin Malik (ra) şöyle demiştir: Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Hurma bulabilen hurma ile orucunu açsın hurma bulamayan da su ile iftar etsin. Çünkü su temizdir." [Ebu Davud, İbn Mâce, Tirmizi]
"Sizden biriniz orucunu açacağında hurma ile açsın. Çünkü o hurma bereketlidir. Hurma bulamayan su ile iftar etsin çünkü su temizdir." [Ebu Davud, İbn Mâce, Tirmizi]
Resûlullah (sav)'ın on sene hizmetinde bulunan Enes (ra) şöyle demiştir: "Resûlullah (sav) orucunu namazdan önce birkaç yaş hurma ile yaş hurma bulamadığı hallerde kuru hurma ile onu da bulamaz ise birkaç yudum su ile iftar ederdi." [Ebû Dâvûd, İbn Mâce, Tirmizi]
Sofrasında fakirler olurdu
Peygamber Efendimiz (sav) diğer zamanlarda evinde olan veya kendisine hediye olarak gelen yiyecekleri ashabıyla paylaştığı gibi Ramazan ayında bunu daha çok yapardı. Özellikle, riyasız olarak sadece Allah için yapılan bir ibadeti ifa eden Müslümanların hele hele de fakirlerin davet edilmesine, iftarda ikramda bulunulmasına çok önem verirlerdi.
Efendimiz (sav), Ramazanda bir oruçluyu doyuranın, ekstra bir oruç sevabı kazanacağını şöyle müjdelemektedir: "Her kim bir oruçluya iftar yemeği verirse, kendisine, oruçlunun sevabından bir şey eksiltmeksizin onun sevabı kadar sevap vardır." [İbn Mâce, Tirmizi]
Ramazan'a hazırlıklı olurdu
Peygamber Efendimiz (sav) Ramazan ayına dinç ve sağlıklı olarak girmek için gayret ederdi. Ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, Recep ayı olmasına rağmen, bu ayın son günlerinde çok fazla oruç tutulmasını da uygun görmezdi. Bununla, Ramazan ayına daha dinlenmiş bir bedenle girilmesini arzu ederdi. Ancak yıllardan beri bazı günlerde oruç tutmayı alışkanlık haline getirenler için bir yasaklama getirmezdi.