Hükümet'ten krize karşı yeni atak
Hükümet, kriz ortamında iyice durgunlaşan piyasayı canlandırmak için en somut adımı atmaya hazırlanıyor.
HÜKÜMET, ekonomik önlem paketi çerçevesinde şirket birleşmelerine kurumlar Vergisi istisnası getirmeye hazırlanırken, piyasanın canlandırılması için de tüketici kredi faizlerinin bir bölümünün Hazine tarafından üstlenilmesi üzerinde duruluyor. Ekonomi yönetiminin halen üzerinde çalıştığı ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak olan ekonomik önlem paketi görüşmelerinde tüketici kredileri için finansman imkanı üzerinde ağırlıklı olarak durulduğu belirtiliyor.
Yerliye Hazine desteği
Ekonomik önlem paketi çerçevesinde, ’Yerli ürün alınmak kaydıyla, konut, otomobil ve beyaz eşya dahil tüketici kredi faizlerinin yüzde 30 ya da 50’lik bölümünün, bir yıl süreyle Hazine tarafından karşılanması’ önerildi. Bu şekilde piyasanın canlandırılabileceği vurgulandı. Bu öneri, ekonomi yönetimince ’uygulanabilir’ bulundu. Ancak, yerli ürün sınırlamasının Dünya Ticaret Örgütü ya da Avrupa Birliği’nce ’ayrımcılık’ olarak nitelendirilebileceği ihtimalinin değerlendirilmesi kararlaştırıldı.
Piyasa canlansın diye
Tüketici kredileri için finansman imkanı sağlanması üzerinde durulduğunu ifade eden bir yetkili, "Konut, otomobil, beyaz eşya gibi kredilerde yerli ürün alanların faizinin yüzde 30-50 gibi bir bölümünün 2009 yılında Hazine tarafından üstlenilmesi üzerinde duruluyor. Bu şekilde piyasayı canlandırabiliriz" şeklinde konuştu.
Vatandaşın faizi azalacak
Ekonomik önlem paketi çerçevesinde düşünülen bu uygulamanın gerçekleşmesi durumunda, konut, yerli üretim otomobil ya da beyaz eşya için ihtiyaç kredisi kullanan bir tüketicinin ilk yıl ödemesi gereken kredinin faizini bir yıl için Hazine ödeyecek. Bu kararın uygulanması durumunda ise tüketicinin bankaya ödeyeceği faiz yükü azalacak. Anadolu Ajansı ve Reuters’in duyurduğu bu haber üzerine, Hazine’den "faiz desteği"nin vatandaşa yansıyacağını hesapladık.
KONUT: Örneğin, bugünkü faizlerle, 10 yıl vadeli, 100 bin YTL konut kredisi kullanan bir tüketicinin aylık faiz ödemesinin yüzde 50’sini devletin karşılaması durumunda tüketici ilk yıl 11.5 bin YTL daha az faiz ödemiş olacak. Bu karar öncesinde tüketicinin halen ilk yıl ödediği toplam kredi faizi yükü ise 26 bin YTL civarında.
OTOMOBİL: Yine aynı şekilde üç yıl vadeli 20 bin YTL’lik otomobil kredisi alan tüketici de, ilk yıl için bugünkü faizlerle toplam 10 bin YTL ödemek durumunda. BSMV ve KKDF dahil edildiğinde bir yıllık toplam faiz yükü 4 bin 290 YTL. Hazine’nin faiz yükünün yüzde 50’sini ödemesi durumunda tüketici 2 bin 145 YTL daha az ödeyecek.
BEYAZ EŞYA: Yerli üretim yapılan beyaz eşya için kullanılacak yaklaşık 5 bin YTL’lik ihtiyaç kredisi için, iki yıl vadeli ve yüzde 2.10 faizle kredi aldığında yıllık 1000 YTL faiz ödenmesi gerekiyor. Hazine’nin faizde ödeme yapması durumunda ise bu faizin yüzde 50’si, yani 513 YTL’si tüketici ödememiş olacak.
Ekonomik pakette neler var
Uzun vadeli mevduattaki stopaj oranının aşağı çekilmesi planlanıyor.
Tüketici kredi faizlerinin, yerli ürün almak kaydıyla, bir yıl süreyle yüzde 30 ya da yüzde 50’sini Hazine üstleniyor.
Şirket birleşmelerine 1 ya da 2 yıl kurumlar vergisi istisnası getiriliyor.
Dış kuruluşlardan yapılan borçlanmalardaki yüzde 10 stopaj sıfırlanıyor ya da yüzde 1-2’ye çekiliyor.
Yatırım ortaklıkları ve fonlarının işlem kazançları üzerinden ödedikleri yüzde 5 BSMV sıfırlanıyor.
Bankaların zorunlu karşılık oranlarının aşağı çekilmesi planlanıyor.
İhracatçılara ve KOBİ’lere yeni destekler sağlanıyor.
Uzun vadeli mevduatta stopaj indirimi geliyor
EKONOMİK önlemler paketi toplantılarında, uzun vadeli mevduatın teşviki amacıyla, bu tür mevduattaki yüzde 15’lik stopaj oranının aşağı çekilebileceği konuşuldu. Maliye tarafı da, "Geçmişte de bu tür bir uygulamaya gidildi fakat vadeler uzamadı. Bu dönemde de etkisi olur mu bilmiyoruz. Ancak sektör isterse bunu yapabiliriz" şeklinde görüş bildirdi. Üst düzey bir ekonomi yetkilisi Türkiye’de bankacılık sektöründe mevduatın 1 ay vadeye kilitlendiğini, bu koşullarda reel sektöre kredi vermenin çok zor olduğunu, vadeyi uzatmak için alınacak her türlü önlemin bankaları rahatlatacağını belirtti.
Şirket birleşmelerinde 1-2 yıl vergi istisnası
PAKETTE, küresel mali krizle birlikte Türkiye’de zor duruma düşen şirketlerin birleşmesini teşvike yönelik vergisel düzenlemelere de yer veriliyor. Zor duruma düşen şirketlerin birleşmesini özendirmek amacıyla, kurumlar vergisi istisnası getirilecek. Şirket birleşmelerinde 1 ya da 2 yıl süreyle kurumlar vergisi istisnası uygulanacak. Mevcut sistemde vergiyle ilgili geçiş ertelemesi olduğunu belirten bir üst düzey yetkili, "Yeni düzenlemede, verginin tümüyle istisna edilmesi söz konusu olacak. Ancak şirket birleşmelerindeki bu istisna, 1 ya da 2 yıl süreyle uygulanacak" dedi. Şirketlerin aktiflerinde yer alan kıymetli varlıkların elden çıkarılması halinde de vergi istisnası geçerli olacak. Böylece, mali krize giren şirketlerin rahatlatılması ve nefes aldırılması amaçlanıyor.
Tüketici, konutta 1.2 milyar YTL avantaj sağlayacaktı
Bu yıl ev almak için tüketicilerin bankalardan kullandığı konut kredisinin yaklaşık 12 milyar YTL civarında olması öngörülüyor.
Ortalama yüzde 1.70 faizi, 120 ay vadeyle bu tutara uygularsak 12 milyar YTL’nin 1 yıllık faiz yükü yaklaşık 2 milyar 411 milyon YTL’ye denk geliyor.
Eğer Hazine 2009 için öngördüğü uygulamayı 2008’de yapmış olsaydı, sadece yüzde 30’luk teşvikle tüketicinin bu işten kazancı yaklaşık 800 milyon YTL olacaktı.
Bu oran yüzde 50 olarak uygulandığında ise konut kredisi alanlar toplamda 1.2 milyar YTL avantaj sağlayacaktı.
Yurtdışı kuruluşların kredi maliyeti azaltılacak
FİRMALARIN, yurt dışından kullandığı kredilerin maliyeti azaltılacak. Mevcut sistemde bankalar üzerinden kullanılan krediler üzerinde zaten az yük bulunuyor. Ancak bankalar dışındaki dış kuruluşlardan, özellikle tedarikçilerden sağlanan borçlanmalardaki kurumlar vergisi stopajı yüzde 10’dan sıfıra indirilecek. Yetkililer, stopaj sıfırlanmasa bile oranın en fazla yüzde 1-2 olabileceğini belirtiyor.
Bankaların 5 milyar doları serbest kalıyor
EKONOMİK önlemler paketi çerçevesinde, TL yükümlülükleri ile yabancı para yükümlülükleri için uygulanan oranın yüzde 6 olarak eşitlenebileceği belirtiliyor. Zorunlu karşılıklar TL yükümlülükleri için yüzde 6, yabancı para yükümlülükleri için yüzde 11 olarak uygulanıyor. Bankacılar, bu uygulamanın, bulunan kaynakların önemli bir bölümünü kullanılamaz hale getirdiğini vurguluyordu. Döviz tevdiat hesaplarının munzam karşılık oranı yüzde 11’den 6’ya düşürüldüğünde, bankaların 5 milyar dolar dolayında bir kaynağı Merkez Bankası tarafından serbest bırakılmış olacak.
İhracatçılara ve KOBİ’lere ek destek sağlanacak
ÖNLEM paketi kapsamında, yatırım ortaklıkları ve fonlarının işlemlerde elde ettikleri kazançlar üzerinden ödedikleri yüzde 5 oranındaki banka sigorta muameleleri vergisi de sıfırlanacak. Bu konudaki düzenleme, bir tasarıya eklenerek, Meclis’ten geçirilecek. Eximbank ve Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla ihracatçılara ve KOBİ’lere ek destek sağlanacak. 3 milyar dolar öngörülen Hazine garanti limiti, 2009’da 4 milyar dolar olacak.
Kurumlar vergisi ve KDV’de indirim yok
EKONOMİK önlemler paketinde, birçok kesim tarafından talep edilen gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinde indirimin gündemde olmadığı belirtiliyor. 2009 yılı bütçesinin kurulan dengelerinin bozulmasına neden olacak bu tür bir adımın atılmayacağı kaydediliyor.
Kaynak: