Hükümet başarısız olsun’ diye 5 milyar $’lık kredi reddedildi
28 Şubat’ta Türkiye’nin 500 milyon dolar için IMF kapısında beklediği dönemde, hükümetin bulduğu, faizleri 15 puan düşürecek 5 milyar dolarlık kredinin ‘hükümet başarılı olmasın’ diye alınmadığı ortaya çıktı.
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun mercek altına aldığı 28 Şubat postmodern darbesinin mali boyutundan, 5 milyar dolarlık kredi skandalı çıktı. Postmodern darbe sürecinde, dönemin Devlet Bakanı Fehim Adak’ın, ABD’de bir bankadan 5 milyar dolar kredi bulduğu, dönemin Hazine ve Ziraat Bankası yönetiminin ise, “krediye ihtiyacımız yok” diyerek, buna karşı çıktığı belirlendi. Türkiye’nin 500 milyon dolar kredi alabilmek için IMF kapısında beklediği dönemde söz konusu kredi kullanılmış olsaydı, borçlanma faizlerinde 15 puanlık bir düşüş sağlayacaktı.
Faiz düşmesin diyenler engelledi
28 Şubat’ın “mali boyutuyla” ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Başbakan Necmettin Erbakan’ın sağ kolu olarak bilinen Devlet Bakanı Fehim Adak’ın ve Devlet Bakanı Sabri Tekir’in danışmanlığını yürüten Ziraat Bankası eski müfettişi Mehmet Giritli skandalı STAR’a anlattı. Adak’ın, 1997’nin Ocak ayında ekonomi heyetiyle New York’a gittiğini hatırlatan Giritli, ziyarette dünyaca ünlü bir yatırım bankası ile 5 milyar dolarlık kredi için “ön anlaşma” yapıldığını söyledi. 3 yıl vadeli kredinin faizinin libor artı 1.25 olduğuna dikkat çeken Giritli, “Hazine aynı dönemde, libor artı 3.5 faizle borçlanıyordu. 5 milyar dolarlık kredi Hazine’nin altı aylık borçlanmasına eşdeğerdi” dedi.
Hazine krediye takoz koyar uyarısı
Fehim Adak’ın, kredi için kesin anlaşmanın yapılması konusunda Hazine Müsteşarlığı ile Ziraat Bankası’nı görevlendirdiğini ifade eden Mehmet Giritli, “O yatırım bankasından, ‘Ziraat’ten randevu alamıyoruz’ diye bize aradılar. DYP’li bakanlara bağlı olan Hazine ile Ziraat’tan krediyi kullandıracak banka için randevu alamadık. Sonra öğrendik ki, Ziraat yönetimi, ‘paraya ihtiyacımız yok’ diyerek krediyi geri çevirmiş. Krediyi kullanmış olsaydık borçlanma faizinde 15 puanlık düşüş meydana gelecekti. Karşılığı da milyar dolarları buluyor” diye konuştu. Giritli, kredi anlaşmasının yapıldığı ABD ziyaretinden dönüşte bir aracı kuruluşun patronunun kendisine, “Kredi için sevinmeyin. Bu hükümetin başarılı olmasını kimse istemiyor. Öncelikle, Hazine sizin bulduğunuz krediye takoz koyar” dediğini bildirdi.
500 milyon dolar kredi için IMF kapısında bekleniyordu
Türkiye’nin, 5 milyar dolarlık krediyi kullanmayı reddettiği dönemde, ekonomi yönetimi IMF ile anlaşma yapmanın yollarını arıyordu. IMF’den 500 milyon dolarlık kredi kullanmak için yoğun kulis faaliyetleri yürütülüyordu. Bu süreçte IMF ile yapılan görüşmeler sonucunda 1998 yılında yakın gözetim anlaşması, 1999 yılında ise stand-by anlaşması imzalandı.
28 Şubat’ta İHL’ler kökünden kesilmek istendi
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, 28 Şubat döneminde imam hatiperin kökünden kesilmek istendiğini belirterek, “Öyle zamanlar oldu ki çifte standardın halk tabiri ile daniskası uygulandı” dedi. AK Parti döneminde bu haksızlığın kaldırıldığını kaydeden Pakdil, “Sabrederek, mücadele ederek, her zaman hukuk içerisinde kalarak neticeyi elde etti. Meselenin özü çiğnense de hakkın hatırını yüce tutmaktır” dedi. Elbistan İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’nin geleneksel Pilav Günü’ne katılan Pakdil, özellikle 28 Şubat süreci ve sonrasında İmam Hatipler başta olmak üzere meslek liselerinin uğradığı haksızlık ve çifte standardı ortadan kaldırmak için sabırla ve inançla çalıştıklarını söyledi. Pakdil, “Özellikle 28 Şubat döneminde hakikaten İmam Hatip eserleri kökünden kesilmek istendi” dedi.
Çiğnense de hakkı yüce tutmak
AK Parti döneminde yapılan düzenlemelerle de Türkiye’nin bu kusurdan, bu ayıptan kurtulduğunu vurgulayan Pakdil, şunları söyledi: “Sabrederek, mücadele ederek, insanımız her zaman hukuk içerisinde kalarak, mevcut demokratik sistemin hukuk kurallarını uygulayarak neticeyi elde etti. Sabırla elde ettik. Meselenin özü çiğnense de hakkın hatırını yüce tutmaktır. Bu mücadeleyi inşallah hep beraber sonuna kadar sürdüreceğiz.”
28 Şubat döneminde çocukların Kuran eğitimine de engel çıkarıldığını hatırlatan Pakdil, “Düşününüz ki gencecik çocukların, yavruların baleye gitmeye hakları vardı. Yüzmeye gitmeye hakları vardı. Ama öyle bir kanun çıkarmışsınız ki bu çocuk Kuran okumak istediği zaman ona diyorsun ki senin ilköğretimi bitirmen lazım... Bunların hepsinin kalkması gerekiyordu. Bunları hep gerçekleştirdik” diye konuştu. İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.