Hilmi Özkök'ten Yalman'a yanıt gecikmedi
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın "Muhtıra dediğimi hatırlamıyorum" sözlerine "Öyle şeyler vardır ki, insan unutamaz ve hatırlamak zorundadır" diye yanıt verdi.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, 2003’deki komutanlar toplantısında ‘Muhtıra önerisi getirdi’ dediği dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın bu iddiayı kabul etmemesine tepki gösterdi. Özkök, “Öyle şeyler vardır ki, insan unutamaz” dedi.
Hafta içinde Ergenekon davasında tanık olarak ifade veren Özkök, 2 gün boyunca önemli açıklamalarda bulunmuştu. Muhtıra sözünün bizzat askerlerce o dönemde seslendirilmesinin öğrenilmesi açısından önem taşıyan açıklamasında Özkök, kendi içlerinde yapılan bir üst düzey komutanlar oturumuna atfen, “2003’te yaptığımız toplantıda muhtıra önerisini Yalman verdi” demişti.
Bunun üzerine açıklama yapan iddianın hedefindeki Yalman ise söz konusu toplantıda komutanların endişelerini dile getirdiklerini belirterek iddiayı reddetmiş ve “Darbe, darbe planı gibi kelimeler kesinlikle telaffuz edilmedi. Muhtıra kelimesini söylediğimi hatırlamıyorum. Böyle bir teklif yapmam zaten söz konusu değil” demişti.
Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada süreçle ilgili son noktayı koyan Özkök şunları söyledi:
“Aytaç Yalman Paşa hatırlamıyorum demiş. Doğrudur. O toplantının üzerinden 9 sene geçmiş. Doğaldır, insan çoğu şeyi unutabilir. Yaşlanıyoruz da. Yani artık her şeyi hatırlamayabiliriz. Ancak, öyle şeyler vardır ki, insan unutamaz ve hatırlamak zorundadır. Mesela ben bunları gayet net hatırlıyorum. Zaten emin olmasam bunları söylemezdim. Tanıklık görevi önemlidir. Tanık objektif olmalı. Ne gördüyse duyduysa onu söylemeli. Ben zaten daha önce de benzer açıklamalarda bulunmuştum. Aytaç Yalman general çok değerli bir komutandır. O zamanda da bir dayatma, bir karar gibi değil sadece beyin fırtınası kapsamında konuyu gündeme getirmişti. Ama ifade etmişti.
'GÜNLERCE ÇALIŞTIM'
Ben tanıklık görevime çok önem verdim ve günlerce evime kapanarak ailemden uzak kalma pahasına o dönemdeki notları, yazılanları dikkatlice okudum. Hatta, bir gün sürecek sanıp, ilk gece İzmir’e dönüş biletimi almıştım. Ama ikinci güne de sarktı ve bildiklerimi anlattım.
Mahkemede bana sorulabilecek sorulara eksiksiz objektif ve doğru yanıt vermek adaletin yerini bulması, TSK’nın hak ettiği konum ve yere gelmesi, itibarının korunması, vicdanların rahatlaması açısından çok hayatidir. Ben de öyle yaptım. Kimseyi itham altında bırakmamak, kimsenin hakkını yememek için doğruyu, duyduklarımı aktardım.
Yalman generalin dediği gibi, Ayışığı ve Yakamoz isimli planları ona göstermiştim. Doğrudur. O da bana bilgisi olmadığını söylemişti. Bir süreden beri bana, bazı köşelerden, ‘O internet siteleri onun döneminde açıldı. Özkök Paşa dışarda ama İlker Başbuğ içeride’ diye ithamda bulunuluyor. Bu tamamen gerçek dışıdır.
Benim dönemimde, hiçbir internet sitesi açılmadı. Belki benden önce açılmış olabilir. Ama ben böyle bir izni kimseye vermedim. Ki, yasal olarak buna TSK’nın hakkı vardı. Hakkı olmayan ise bu sitelerden sivil otoriteye hakarete varan bir propagandanın yapılmasıydı. Bu tabii ki kabul edilemezdi. Geçen duruşmada, eski Adli Müşavir bir sitenin açıldığından bahsetmiş benim dönemimde. Ben kesinlikle hatırlamıyorum. Bu konuda haksızlık yapılıyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.