Hesaplaşma değil helalleşme zamanı
Başbakan Erdoğan Şırnak'da Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılış törenine katıldı. Başbakan Erdoğan açılış töreninde vatandaşalara hitap ediyor.
Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı bir törenle açıldı.
Açılış töreninde konuşma yapan Başbakan Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünü çözüm sürecine ayırdı.
Bölge halkına 'birlik ve beraberlik' çağrısı yapan Erdoğan, "Şimdi bir olma, helalleşme zamanıdır" diyerek çözüm sürecine destek istedi.
ŞERAFETTİN ELÇİ'NİN ADINI KALICI KILDIK
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün Cizre'nin yetiştimiş olduğu önemli bir siyaset adamını, açılış töreni vesilesiyle anlamlı bir şekilde yad ediyoruz. Şırnak'taki bu havalimanına değerli siyasetçimiz, eski bakanlardan merhum Şerafettin Elçi'nin ismini verdik ve bununla onu kalıcı kıldık.
İsmi bu havalimanı sayesinde her daim hatırlanacak. Dürüst kişiliği unutulmayacak. Şırnak Havalimanı'nın ihalesini 2009'da yaptık. 3 yılda alt yapı inşaatı tamamlandı. Geçen Haziran'da da üst yapısı tamamlandı.
120 milyon liralık bir bedelle yaptığımız havalimanını bugün açıyor ve sizlere emanet ediyoruz. Bu muhteşem eserin Şırnak için, bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bugün sadece havalimanının açılışını yapmıyoruz. Aynı zamanda bugün, başka hizmetlerimizin de toplu açılışını gerçekleştiriyoruz. Sağlıkta 14 farklı yatırımı hizmete alıyoruz.
10 YIL ÖNCE İNANIR MIYDINIZ?
Şırnak'ın ihmal edilmişliği vardı. Biz göreve gelmeden önce yalnızca 500 bin lira iletim ve dağıtım haklarına ödenek ayrılmıştı. Biz 2013 yılında bunu 40 kat artırdık. İşte farkımız bu. Biz 'burası Şırnak'tır' demedik, 'burası da Türkiye'nin vilayetidir' dedik.
Acaba 10 yıl önce Şırnak'a havalimanı olacak desek inanır mıydınız? Söz verdik ve Şerafettin Elçi Havalimanı'nı yaptık. İlgili tüm kurumlarımıza, bakanlıklarımıza, emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.
Yatırımlarımızla Şırnak'ı bölgenin yıldız kenti haline getiriyoruz. Havalimanıyla il çekim merkezi haline gelecek. Bu hizmetlerimiz bu yatırımlarımız hız kesmeden devam edecek. Şırnak inşallah çok daha farklı bir şehir konumuna yükselecek.
Bir devlet vatandaşına sahip çıkıyorsa, ayağına hizmet götürüyorsa o devlet büyük devlettir. Vatandaşını öteleyen, dışlayan, tepeden bakan, vatandaşını tehdit olarak gören devlet zalimdir, ceberut devlettir.
TEHDİT ALIYORUZ
Etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Yapmıyoruz da. Bu bölgeye hizmet getirdik. Bize kızanlar oldu. Buraya yatırım yaparken, işçilerimizi tehdit ettiler, şantiyelerimizi bastılar, adam kaçırdılar, iş makinelerimizi yaktılar. Biz hizmet verelim diyoruz, bir taraftan tehdit alıyoruz.
Biz Türküyle, Lazıyla, Kürdüyle, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Arabıyla, Boşnağıyla bu ülkede bir olmaya beraber olmaya mecburuz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevmeye mecburuz. İstanbul'daki, İzmir'deki, Ankara'daki kardeşlerim hangi haklara sahipse, Şırnak'taki, Bingöl'deki kardeşlerimiz de o haklara sahip olacak dedik ve öyle çalıştık.
ADEM'İN HAVVA'NIN ÇOCUKLARIYIZ
Hepimiz Adem ile Havva'nın çocuklarıyız. Hepimiz Hz. Nuh'un torunlarıyız. Biri Kürtçe söyledi, diğeri Türkçe... Ama bu insanlar aynı kaynaklardan beslendiler. Bin yıldır bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Bir birlikte Türkiye'yiz.
Bu topraklarda acı hadiseler, kıyımlar yaşandı; ölümler, işkenceler yaşandı. Bu ülkenin başbakanı olarak samimiyetimle söylüyorum biz geçmişin acılarına değil, ortak bir istikbale bakacağız. Geçmişte yapılanların elbette izini süreceğiz. Ama şimdi geleceğe bakma zamanıdır.
Şimdi acılara son verme, sıkılı yumrukları çözüp, kucaklaşma zamanıdır, helalleşme zamanıdır. Şunu Şırnak'ta açıkça söylüyorum. Çözüm sürecinin gayesi siyasi hedefler değildir, çıkara dayalı hedefler değildir. Çözüm sürecinin gayesi gençlerimizin ölümünü durdurmaktır.
Anaların, babaların gözyaşını dindirmektir. Yeterince acı, yeterince zamansız ölüm yaşadık. Türkiye bunları haketmiyor. Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu topraklarda inşallah ebediyen kardeşçe yaşayacağız. Yaralarımızı sararak ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.
HESAPLAŞMA DEĞİL, HELALLEŞME ZAMANIDIR
Yaklaşık 7 aydır bu bölgede terörden dolayı yeni acılar yaşanmıyor. Ocaklara ateş düşmüyor. Yıllardır gidilemeyen dağlarda piknik yapılıyor. Köylerimizde, mezralarımızda, dağlarımızda özlediğimiz, hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor.
Bu baharı beraber kalıcı hale getirmeye hazır mıyız? Önemli olan bu. Çözüm sürecini ilerleterek, aradan silahları çekerek; hesaplaşarak değil, helalleşerek meselelerimizi çözeceğiz. Kalıcı baharın gelmesi için samimiyetle çalışıyoruz. Atılması gereken hangi adım varsa atıyoruz. Üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. Çözüm sürecini sabote eden ve sonuçsuz bırakan asla biz olmayacağız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.