HDP Grup Başkanvekili Oluç, partisine açılan kapatma davasını değerlendirdi:
"Biz inanıyoruz ki Anayasa Mahkemesi hukukun evrensel ilkelerine bağlı kalacaktır"
TBMM (AA) - HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, partisinin kapatılması istemiyle yeniden açılan davada, Anayasa Mahkemesinin, hukukun evrensel ilkelerine bağlı kalacağına inandıklarını söyledi.
Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, açlık sınırının, asgari ücretin üzerinde olduğunu, iktidarın milyonlarca insanı açlığa mahkum ettiğini ileri sürdü.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu dile getirdiklerinde, iktidarın kızdığını savunan Oluç, "Son günlerde ortaya saçılan kirlilikleri konuşmak istediğimizde de iktidar, 'Dış güçler operasyonu' diye bağırmaya başlıyor. Dış güçler durmadan operasyon yapıyor. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan da grup toplantısında, 'Suç örgütlerine bel bağlıyorsunuz' dedi. Suç örgütlerine bel bağlamıyoruz; bu iddialar araştırılmalı, soruşturulmalı diyoruz." ifadelerini kullandı.
Oluç, bağımsız yargının, gündemdeki iddiaları araştırması gerekirken HDP'ye yönelik kapatma davası açtığını, bu iddianamenin 7 Haziran 2021'de hazırlanıp Anayasa Mahkemesine başvurulmasını anlamlı bulduklarını söyledi.
HDP'nin, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 13,1 oy almasıyla AK Parti'nin tek başına Meclise girmesinin engellendiğini, bunun intikamı için iddianamenin 7 Haziran'a denk getirildiğini iddia eden Oluç, bunun, "hukuki değil, siyasi bir dava" olduğunu ileri sürdü.
Oluç, şöyle devam etti:
"Bu, 'siyasi intikam davası' dediğimizde, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, bunun bir tesadüf olduğunu ileri sürdü. AK Parti Grup Toplantısında Genel Başkanları Recep Tayyip Erdoğan, bunun tesadüf olmadığını açıkladı ve '7 Haziran 2015'i unutmuyoruz' dedi. Cumhuriyet Başsavcısının 7 Haziran'ı hatırlaması mümkün değildir. Ama 7 Haziran'ı unutmayan bir siyasi irade var. Bu seçimlere hazırlık davasıdır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinde bu iktidar ittifakı, açıkça baskı kurmaktadırlar, yönlendirme yapmaktadırlar. MHP Genel Başkanı, 'HDP'nin kapatılması, siyasetten, demokrasiden kaydının silinmesi hepimizin, özellikle Anayasa Mahkemesinin namus borcudur' dedi. Bundan daha açık Anayasa Mahkemesinin bütün üyeleri üzerinde baskı kurulamaz. Biz inanıyoruz ki Anayasa Mahkemesi hukukun evrensel ilkelerine bağlı kalacaktır. Bu baskılarla Anayasa Mahkemesi karar verecekse bir kez daha Türkiye'de demokratik siyaset katledilmiş olacaktır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.