Hatıralarındaki İstanbul için Buluştular
Değişik katmanlardan 34 ünlünün gözünden İstanbul tarihinin fotoğrafını çekmeyi amaçlayan anıları kaleme alan ünlüler Ortaköy'de buluştular
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş tarafından, ekonomi ve sanat dünyasından 34 ünlü ismin İstanbul'a ait anı ve izlenimlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan ''Anılarla İstanbul'' kitabı tanıtıldı.
Ortaköy'deki Feriye Lokantasında basına tanıtılan Anılarda İstanbul isimli kitabın tanıtım kokteyline İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yanı sıra Kültür A.Ş Genel Müdür Nevzat Bayhan, Bizans ve Osmanlı Sanat Tarihçisi Semavi Eyice, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. H. Faruk Karadoğan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Ayasofya Müze Başkanı A.Haluk Dursun, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Merhum iş adamı Sakıp Sabancı'nın eşi Türkan Sabancı, Mimar Aydın Boysan, Sinema Sanatçısı Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit, Sinema Ve Tiyatro Sanatçısı Erol Günaydın, Yapımcı ve Yönetmen Osman Sınav, Şair Sunay Akın, Gazeteci Yazar İskender Pala ile çok sayıda davetli katıldı.
"İstanbulluyum demek, İstanbul'da yaşamak bir ayrıcalık."
İngilizce ve Türkçe olarak basılan Anılarda İstanbul kitabının Sunuş yazısını da kaleme alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tanıtım kokteylinde yaptığı konuşma da; Bugün burada gelecek nesillere çok güzel bir armağan. bırakıyoruz dedi.
İstanbul'un binlerce yıldır varlığını değişik serüvenler geçirerek günümüze kadar geldiğini belirten Kadir Topbaş; Dünyanın incisi olan İstanbul bulunduğu konum itibariyle de dünyanın en önemli şehirlerinden biridir. Böyle bir şehirde yaşamak bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığı birlikte yaşadığımız şehirde tadıyoruz. dedi.
Göreve geldiği ilk zamanlarda kendisine Nasılsın, Sayın Başkan? diye sorulduğunda İstanbul gibiyim. diye cevap verdiğinde tatlı ve kinayeli tebessümlerle karşılaştığını şimdi ise gelinen noktada artık bu cevabının; Güzel. Denerek karşılandığını söyledi.
İstanbul'da yaşayan milyonlarca insanın her birinin İstanbul'u farklı gördüğünü belirten Topbaş şöyle devam etti: İstanbul'a nasıl bakarsanız öyle yansır. Hangi ilçesine, hangi yöresine bakarsınız bakın baktığınız şekilde yansıdığını sizde göreceksiniz. dedi.
Yürümeyi ve konuşmayı İstanbul'da öğrendiğini söyleyen Topbaş, bundan dolayı da kendini şanslı gördüğünü belirtti. İstanbul'un 1 Milyon nufusu olduğu dönemleri hatırladığını söyleyen Kadir Topbaş şöyle devam etti: Hatta İstanbul'un birbirine o zamanlar uzak olan semtlerine gittiğinizde yatıya kalma durumunuz vardı. Hatta İstanbul'un içinde başka semtlere tatil için gidilirdi. O zamanki ulaşım şimdiki gibi olmadığından gittiğiniz yere günübirlik ziyaret yapamazdınız. Şimdi ise nüfusu 12 milyon olan ve günlük hareketiyle nüfus yoğunluğu 14 milyona çıkan bir şehir İstanbul.
Bu eserle geçmiş hafızaları günümüze yansıtmak istedik.
Anılarda İstanbul anı kitabı fikrinin ortaya çıkışını Kadir Topbaş şöyle açıkladı: Biz bu kitabı Kültür. A.Ş şirketimizle hazırlamaya karar verdiğimizde, anılarını bizlerle paylaşmasını istediğim değerli dostlara da çok teşekkür ediyorum. Daha sonra da her katmandan insanımıza İstanbul'u, kendi İstanbullarını anlatmalarını rica ettik. Bir sanatçıdan, bir iş adamından, bir yazardan, bir akademisyenden
Bu kitabın anlamı ve değeri çok farklı. Çünkü yaşanmış, hissedilmiş, değişik bakış açıları olmuş. Birbirinden farklı bu değerli dostların anılarını okuyunca herkesin İstanbul'u farklı görüp farklı yorumladığına şahit olduk. Bu yaptığımız tarihi değeri açısından farklı ama tarihe ışık tutması açısından çok önemli. Bir sanatçıdan, bir iş adamından, bir yazardan, bir akademisyenden insanlarımızın hatıraları var. İşte bugün burada 34 güzel insanımızın bize lütfettiği hatıralarını güzel bir kitap haline getirdik.
Müthiş bir eser ortaya çıktı. İlham kaynağı olacak bir eser. Neden 34? Çünkü istanbul'un plakası 34.
'İstanbul Anı Defteri'ni gelecek kuşaklara bırakacağız.
İstanbul'un değişik noktalarında Anı defterlerini yakın zamanda İstanbullulara açacaklarını söyleyen Kadir Topbaş, isteyenlerin İbternet'den de İstanbul anılarını gelecek kuşaklara bırakmak adına yazabileceiğini söyledi. Topbaş şöyle devam etti: Böylece gelecek nesillere eşsiz bir İstanbul Anı Defteri bırakmış olacağız. Biz bunları da birer kitap haline dönüştüreceğiz. Bunları yapmak istememizin sebebi şehirlerin hatıralarıyla insanları kendine bağlama yönlerinin olduğu gerçeği.
Yeni anı kitapları yakında.
İstanbul'da bir şekilde yaşamış, kısa süreli yada uzun süreli bulunmuş yabancılara da İstanbul anılarını yazdırmak istediklerini söyleyen Kadir Topbaş şöyle devam etti: Biz bugün burada tarihe ışık tutuyoruz. Bir gerçekliği ortaya çıkarıyoruz. Bu yaptığımız biz biliyoruz ama gelecekteki nesiller bunu bir kitap olarak görecek. Onlara bu değerli armağanı bu yaşadığımız dönemi yada daha önceki dönemleri bırakmış olacağız.
Biz daha önce de İstanbul'da bulunan yabancı futbolculardan, yabancı konsoloslardan, yabancı gazetecilerden İstanbul'a bakış açılarını aldık. Ve bunu da kitaplaştırdık. Ve gelecekte de yabancı romancıları İstanbul'da ağırlayıp onlardan İstanbul izlenimlerini de alıp bunu kitaplaştırmayı düşünüyoruz.
Başkan Kadir Topbaş konuşmasının ardından kokteyle katılan ve Anılarda İstabul kitabında İstanbul anılarını yazan konukları sunarak kitap hakkındaki yorumlarını aldı. İstanbul ve Türkiye için çok önemli bir eserin gelecek nesillere bırakılması adına Başkan Kadir Topbaş'a yaptığı bu çalışmadan dolayı teşekkür ettiler.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'ta kurumsal taassup göstermeden İstanbul'a yaptığı hizmetler ve yatırımlar için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan'ı Kadir Topbaş'a yürekten teşekkür ettiğini söyledi.
KİTAPTA YER ALAN ÜNLÜLER NELER SÖYLEDİ?
'Anılarla İstanbul'' kitabında yer alan ve tanıtım toplantısına katılan ünlü bilim adamı ve sanat tarihçisi Semavi Eyice, İstanbul'u incelemeye ilkokul çağlarında başladığını belirterek, İstanbul'u sevmiş ve ömrünü bu kente vermiş bir insan olduğunu söyledi. Yaşı 40'ı bulmayanların kendini 'İstanbul uzmanı' olarak nitelendirmesini iğneleyen Semavi Eyice, "Onlar daha annelerinin karnına düşmeden ben İstanbul tarihi üzerine kitaplar yayınlıyordum. Her önüne gelenin kendini İstanbul uzmanı sayması doğru değil" dedi.
İstanbul'un kendine has güzellikleri, dar sokakları, satıcıları ve kendine mahsus koku ve sesleri bulunduğunu anlatan Eyice, ''Her İstanbul'a gelen İstanbullu olmaya mecburdur. Fakat olamayan var. Bunu acıyla görüyoruz. Bunun başarılması için el birliğiyle çalışmamız lazım'' dedi.
Gazeteci-yazar Aydın Boysan da söze kendisi doğduğunda Vahdettin'in hâlâ padişah olduğunu hatırlatarak başlayarak, eskiden Samatya Narlıkapı'da bir tiyatro bulunduğunu, burada elektrik olmadığı için lüks lamba ışığında Shakespeare'in oynandığını anlattı. Boysan, sur dışının bostanlarla kaplı olduğunu ve kendilerinin oralara sebze ve meyve yemek için gittiklerini hatırlattı.
Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, kitabı çok beğendiğini, kitabın herşeyi anlattığını ve kendisinin bu konuda bir şey söylemesine gerek bırakmadığını söyledi.
Profesör Doktor Hüsrev Hatemi, İstanbul'da doğan birisi olarak İstzanbul Kültürü'nün farkını çok iyi bildiğini belirterek, o kültürün korunması ve yaşatılması gerektiğini söyledi. Hatemi, hayatın her alanındaki yozlaşmanın bu kültürü erittiğine dikkat çekerek, İstanbulluyum demek için o kültürden nasip almak gerektiğini ifade etti.
Sanatçı Hülya Koçyiğit de İstanbullu olduğunu ve bundan gurur duyduğunu belirterek, ''İstanbul benim vazgeçilmezim ve tutkumdur'' dedi.
Sanatçı Erol Günaydın ise eskiden İstanbul'un birçok yerinde kendine has ve çok lezzetli sebze ve meyveler yetiştirildiğini aktararak, ''Bayrampaşa'nın enginarı, Çengelköy'ün bademi, Mecidiyeköy'ün dutu, Alibeyköy'ün sütlü mısırı vardı'' diye konuştu.
Merhum iş adamı Sakıp Sabancı'nın eşi Türkan Sabancı, İstanbul'un dünyada eşi benzeri bulunmayan bir şehir olduğunu ifade ederek, ''Kanlıca'nın yoğurdu, Emirgan'ın çayı ve pek çok şeyiyle bu şehir çok güzel. Kıymetini bilelim'' dedi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak da Doğu Anadolu'da doğduğunu, üniversiteyi İstanbul'da okuduğunu aktararak, ''Ben Cumhuriyet'in aydınlığını bu kentte gördüm. İstanbul'da olmaktan, İstanbullu olmaktan ve Türk olmaktan gurur duyuyorum ve her zaman duyacağım'' şeklinde konuştu.
Sanatçı Ediz Hun da mükemmel bir eser yaratıldığını ve bu eserde yer almaktan gurur duyduğunu söyledi.
Yönetmen Osman Sınav ise İstanbul'un, her filmin çekimi için mükemmel bir yer olduğunu belirterek, ''Ancak İstanbul'un başrolde olduğu, bu aşk şehrini anlatan bir film henüz yok. Ben bu filmi çekmek istiyorum'' dedi.
Profesör İskender Pala, kitaptaki anılarında tanıtım kokteylinin yapıldığı noktadan İstanbul'da güneşin doğuşunun muhteşem göründüğüne dikkat çektiğini belirterek, "her İstanbullu mutlaka Boğaziçinden güneşin doğuşunu ve batışını seyrederek ne kadar güzel bir şehirde yaşadığını idrak etmeli." dedi.
Ayasofya Müze Başkanı A.Haluk Dursun da İstanbul'un ünlü ürünleri sayılırken şu an yaşadığımız günlerde herkesin tatması gereken bir ünlü ürünün unutulduğunu belirterek, "Lüfer de İstanbul'un önemli bir ürünürür. Boğaz'dan bugünlerde tutulan lüferleri herkes tatmalı" diyerek kentin tarihi güzelliklerinin farkedilmesine yönelik çabaların artırılması gerektiğini belirtti.