İşte Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar

- DEİK 21 yıldır Türkiye'nin ekonomisine, dünya ile bütünleşmesine büyük katkı sağladı sağlamaya devam ediyor. DEİK'in tüm yöneticilerine katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

- Küresel ölçekte büyük bir sınavdan geçiyoruz. Dünya 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük ekonomik krizden geçiyor. Milli Birlik ve Kardeşlik projemiz de bu arada işliyor.

- 2010 bütçesi Cuma günü yasalaştı. Bütçemizin ekonominin tüm taraflarına hayırlı olmasını diliyorum. 2010 bütçesi sosyal yönü güçlü Türkiye'nin potansiyellerini milletimizin hizmetine saunan bir bütçe oldu. Bütçemiz küresel krizden çıkış bütçesi oldu. Ama bütçe görüşmelerinde rakamlar çarpıtıldı, veriler eğilip büküldü, hükümetimize hakarete varan eleştirile yapıldı. Ekonominin tarafları da aziz milletimiz de neyin ne olduğunu biliyor görüyor.

- Kriz başladığından bu yana ABD'de 158 banka battı. Büyük şirketler krizde ayakta kalamadı. Türkiye'de ise özellikle bankacılık alanında hiçbir sorun yaşamadık. Küresel krize hazırlıklı yakalandı ve bu süreci de atlattık atlatıyoruz. Ekim 2009 itibariyle bankacılık sermaye yeterlilik oranlarına bakıldığında Rusya'da 18 Kanada'da 21 Japonya'da 13.4 ve Almanya'da 13 bizde ise oran 20.4. Bankacılık sektörünün güçlü yapısı krizlere kaşı bizi dayanıklı hale getirmiştir.

- Bunlara rağmen kara kara tablolar çizmenin bir anlamı olabilir mi? Ne yazık ki illa karalayacağım diyorsa buradan her şey beklenir. Türkiye'nin 2009'daki büyüme oranları evet düşüktür. Ancak tüm dünya ekonomilerinde daralma yaşanmış büyüme oranları ciddi şekilde düşmüştür. 8'leri 9'lar aştığımız zaman neden konuşmadınız.

- 2009 yılında bakınız küresel ekonomini yüzde 1.1 oranında daraldığı tahmin ediliyor. Üçüncü çeyrekten itibaren büyümenin seyrinin değiştiğini ve 2010'dan itibaren Türkiye'nin ekonomisinin büyüyeceğini görüyoruz. 2010 yılında IMF ve OECD'nin Türkiye için büyüme tahmini yüzde 3.7'dir. Bizim kendi tahminiz ise yüzde 3.5'tur.

- İşsizlikte aynı tabloyu görüyoruz. ABD'de işsizliğin yüzde 9.3'e İspanya'da 8.3'ten yüzde 18'e, İzlanda'da 1'den 8.6'ya yükselmesi bekleniyor. G.Afrika'da yüzde yüzde 24 olacağı tahmin ediliyor. Bütçe görüşmelerinde de gördük herkes kendi baktığı zaviyeden görmek istediğini görüyor.

- Küresel kriz Türkiye ekonomisi üzerinde etkili olmuştur ama teğet geçmiştir. Teğetin anlamını bilmiyorlar. Sürtünerek geçer ancak çok çok az etkileyerek geçer.

TEKEL İŞÇİLERİNE CEVAP

- Tekel'in onbinlerce elemanı vardı ama özelleştirmeyle bunlar ayrıldı. Maalesef iki yıldır biz bunlara katlandık. Aylık maliyeti 40 trilyon. Kimin parasını ödüyoruz bunlara halkın parasını ödüyoruz. Biz ne yaptık iki yıl önce dedik ki biz buraları kapatıyoruz hazırlıklarınızı yapın. Buna rağmen son zamanlardaki hareketleri gördünüz. Bu ideolojik değil de nedir? Kimin gönlü işçinin havuza atlamasını ister.

- Ama kusura bakmasınlar ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını da kimseye yediremem. Bunun bedeli ne olursa olsun diyorlar ki eylemi yapanın yüzde 65'i Ak Parti'ye oy verdi. O zaman biz doğru olanı yapıyoruz demek ki. İhbar ve kıdem tazminatını da verdik. Dedik ki bakın 4C diye bir şey var. Onu da yapalım dedik. Biz bu fazla istihdamlardan ülkemizi kurtaracağız. Devlet üretime yönelik olamayan istihdamı sağlama zorunda değildir.

İLAÇ SATIŞINDA DEVRİM

- Benzer bir şeyi eczacılık alanında da gördük. Diyoruz ki batının limitleri neyse onu uygulayacağız. İlaç şirketleriyle anlaştık ama eczacılar olmaz dedi. Biz de dedik ki size 15 ocak gününe kadar müsaade. Artık ABD'de olduğu gibi marketlerde de ilaç satılmasına yönelik bir çalışma yürütüyoruz.

FAİZLER DAHA DA DÜŞECEK

- Bugün sadece cebimizde taşıdığımız para değil o para üzerinden Türkiye'nin pasaportunun değeri de arttı. Ne günler yaşadık yarabbi. Tuvalete 1 milyona gidiyordun. Allah bize bir daha o günleri göstermesin.

- Rusya'yla İran'la diyoruz ki artık kendi paralarımızla ticaret yapacağız. Artık belli bir sınıra geldik. Şu anda altını çizerek ifade ediyorum kalıplarımız zorlar bir durumdayız. Daha yüksek oranlardan yüzde 30 enflasyona inmek kolaydır. Ancak ondan sonrası daha zordur. Şu anda yüzde 5.5 onu 5'e düşürmek yüzde 100'den yüzde 30'a düşürmekten daha zordur. Faizleri bundan sonra 1 puan 2 puan düşürmek zor ama bunu da başaracağız.

- Kriz sebebiyle bu sene düşüş yaşadık ihracatta ama buna rağmen 100 milyar doların üzerinde tamamlayacağız. Bu ülke bunu başarabilir. Hep beraber dayanışma içinde bunu başarabiliriz. Ama mevcut sorunlarla bunu başarmamız mümkün olamaz.

- Ülkemizin bir terör sorunu var. Bir etnik unsur sorunu var. Bir dini gruplar sorunu, azınlıklar sorunu var. Bütün bunları bir sorun alanları olarak masaya yatırıp ele alacak bir Mili Birlik projesi ve demokratik Açılı süreci var. Bunu muhatabı kim? Millet. Bu sadece benim partimin projesi değil. Oralara devlet ulaşmamış. Ben 81 vilayeti geçmiş bir başbakanınız olarak kendim gördüm. Ankara'da oturarak bu sorunlar çözülmüyor. Buraları gezmeden çözümü üretemezsin. Eğitimde adımlar attık. 133 bin derslik bitirdik. Orada terör olunca benim girişimcim oraya gidemiyor. Çünkü ekonomide 2 kavram çok önemli 1 istikrar 2 güvenlik.

- Kim ki bu iktidara ayrımcılık yapıyor diyorsa haksızlık yapıyor. Demokrasi ve ekonomiyi aynı anda ele alıp sahiplenmek gerekiyor. Terörle mücadelede en ufak bir taviz olamaz aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz.

DEMOKRATİK AÇILIMA KATKI BEKLİYORUZ

- Demokratik açılım konusunda TOBB, DEİK ve içerisindeki tüm kuruluşlar, STÖ'lerin ve iş çevrelerinin daha aktif olup sürece katkı sağlamalarını bekliyorum. Kimseye gidip oraya yatırım yapıp işsizliğe çözüm bulun demiyorum önce zemin hazırlayacağız. Taşıma su ile değirmen dönmez. Doğu Anadolu'nun kaderi Marmara'nın Ege'nin kaderinden ayrı değildir. Bunun muhatabı millettir. Bun süreci akamete uğratmak isteyenler kadar cesur olmamız gerekir. Bizim üst çatımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Herkes kendi etnik unsuruyla övünebilir. Ama bütün etnik unsurlar da Türk milletinin bir ferdi olmaktan taaccüp etmemelidir.

HATA YAPAN CEZASINI GÖRÜR

- Meydanı istismarcılara bırakmayacağız. Öyle anlar geliyor ki kurumlar birbirine girmiş gibi gösteriliyor. Kim girmiş birbirine. Öyle gösteriliyor ki öyle olmuş böyle olmuş. Anayasa ne tanım yapmışsa herkes ona uyacaktır. Bizim kurumlarımız da tanım neyse onu yapacaktır. Hatalar eksikler yok mudur. Vardır. Ama bir yerden yakalayıp kurumlar arasında çatışma varmış gibi gösterilmesi yanlıştır.

- Hukuk sistemi ak ile karayı ortaya çıkarıyor. Kurumlar içinde hata yapan varsa cezasını görür fakat bu tüm kuruma mal edilemez. Aziz milletimiz de oynanan oyunu görüyor. Bu acılara tahammül mü edeceğiz yoksa üzerine mi gideceğiz. Biz hükümet olarak tavrımızı ortaya koyduk.