Taş atan çocuklar sorununu ortadan kaldırmak isteyen araştırmacılar, daha iyi iletişim kurmak amacıyla Kürtçe bilen psikologlarla bölgeye çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Amaç ise çocukları şiddete yönelten etkenleri tespit etmek ve sorunu, kangren olmadan çözüme kavuşturmak...

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, taş atan çocuklar olarak nitelendirilen ve ağır cezalar ile sık sık gündeme gelen çocukların durumuna yönelik 'psikolojik' temelli bir çözüm önerisi geliştirdi. Kürtçe bilen psikologlarla çocukların şiddet olgusuna eğilmeyi planlayan, 'Bir Düş Bir Gülüş; Zıp Zıp Zipe' adlı proje için seçilen bölge ise Hakkari. Adını Hakkarili çocukların oyunu olan 'zipe'den alan proje kapsamında inceleme yapan Araştırmacı Ayşegül Elif Aslantepe, çocukların kendilerini de taş atarak karşıladıklarını anlattı.

TAŞA UYARI ATEŞİ

Hakkari'nin Bağlar mahallesine gittiklerinde fotoğraf çekmek için arabadan indiklerini söyleyen Aslantepe "Kamerayı görünce hemen yüzlerini kapatarak taşlara sarıldılar. Gazeteci olduğumuzu veya fotoğraflarını çekip polislere vereceğimizi düşünmüşler. Sonra arkadaşımız gitti ve onlarla Kürtçe konuştu. 'Biz arkadaşız, dostuz, fotoğraflarınızı polislere vermeyeceğiz' dedi. Oradan ayrılmak üzereyken zırhlı bir polis aracı oldukça uzaktan geçiyordu. Polis aracını gören çocuklar yeniden taşlara sarıldı ama attıkları taşların araca ulaşması imkansızdı. Çocukların bu hareketine polisler ise uyarı ateşi ile karşılık verdi. Çocukların yanına yeniden gittik ve bu sefer bize buldukları boş kovanları gösterdiler" dedi.

Konunun oldukça hassas olduğunu belirten Araştırmacı Ayşegül Elif Aslantepe, "Çocuklar kışkırtılmaya çok açık. Çok tepkiseller, bir de böyle orantısız bir güç kullanılması gerçekten uygun değil. Halk, zaten güvenlik güçlerini kendilerine karşı oraya konuşlanmış şekilde görüyor" ifadelerini kullandı.

3 AŞAMALI EYLEM PLANI

Murat Belge, Ferhat Kentel, Ayşe Betül Çelik, Mesut Yeğen, Vedat Bilgin ve Ayla Yazıcı gibi isimlerden oluşan bir danışma kurulu ile çalıştıklarını söyleyen Araştırmacı Ayşegül Elif Aslantepe, "Proje 3 aşamalı. İlk olarak veri toplayacağız. Çocukları tetikleyen olayları inceleyeceğiz. Emniyet müdürlüğü, hastane, STK'lar, kanaat önderleri, muhtarlarla görüşüp, onların fikirlerini de alacağız” dedi.

Gelinen aşamada uzmanlar tarafından saha çalışmasının yapılacağını kaydeden Aslantepe, uzmanlara verilerin sunulacağı ikinci aşamanın ise teşhis kısmını oluşturacağını ifade etti. Aslantepe üçüncü aşamayı da şu sözlerle açıkladı: “Bu aşamada da projelendirmeye geçeceğiz. Yani teşhisi koyan kurul, tedavi reçetesini de söyleyecek.”

HAPİSTEN SONRA DAĞI DÜŞÜNÜYORLAR

Çocukların taş atmayı da bir oyun olarak gördüğünü aktaran Araştırmacı Ayşegül Elif Aslantepe, bunun daha sonra hakimiyete ve kahramanlık duygularını beslemeye dönüştüğünü belirtti. Terör örgütünün bunda etkisini ise şöyle anlattı: "Özellikle Roj TV buna çok destek veriyor. Çocuklar taş tarlarsa ertesi gün kendilerini televizyonda görüyor. Bu da onlar için çok önemli bir motivasyon kaynağı. Hapse girdikten sonra dağa çıkmaktan bahsediyorlar. Okula devam edemiyorlar.”

Serbest ÖZDEN / İSTANBUL