Hani kendi uçağımızı yapacaktık?

Hani kendi uçağımızı yapacaktık?

Savunma Ekonomisi Uzmanı Yakup Evirgen, savunma sanayinde radikal adımların atılması gerektiğini açıkladı.

SAVUNMA SANAYİNDE BAŞARININ ŞARTI: RADİKAL DEĞİŞİKLİK

 

Savunma Ekonomisi Uzmanı Yakup Evirgen, savunma sanayinde radikal adımların atılması gerektiğini açıkladı.

TBMM’deki siyasi partiler arasında sağlanacak bir uzlaşmayla başarılı olunabileceğinin altını çizen Evirgen, bunun yolunun radikal tedbirlerden geçtiğini ileri sürdü. Savunma Sanayi Müsteşarlığı olmak üzere, TSK Güçlendirme Vakfı iştirakleri (Aselsan, Havelsan, Aspilsan, İşbir), TAİ, TEİ, Roketsan, MKE gibi kuruluşların asker ağırlıklı yapıdan ve etkiden arındırılması gerektiğini savunan Yakup Evirgen, “Hukuksal alt yapı dahil radikal değişiklikler yapılmalıdır” dedi.

 

Hani kendi uçağımızı yapacaktık?

Savunma Ekonomisi Uzmanı Yakup Evirgen, milli savunma sanayimizin ilkeleri ve hedeflerinin gerçekçi bir şekilde belirlenmesi gerektiğini savundu.

Evirgen, “Ülkeyi hedeflere taşıyacak milli savunma sanayi politikalarının oluşturulmasına olan ihtiyaç artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir. Çünkü tarihin ve şartların Türkiye’yi götürmekte olduğu zemin bunu zorunlu kılmaktadır. Hep övüne geldiğimiz savunma sanayi kurum ve kuruluşlarımızın halihazır durumunun, ülkemizi bu hedeflere kısa ve orta vadede taşıyamayacağı artık görülmelidir. Onlarca yıllık geçmişe sahip kamu ağırlıklı bu kurum/kuruluşlarımızın niçin özgün tasarımı olan sistemleri üretemedikleri sorgulanmalıdır. Mesela TAİ’de, iki-üç parti F-16 montajından sonra kendi uçağımızı yapma hayalimizin neresindeyiz? Son F-16 siparişimizin montajı niçin ABD’li firmada yapılmaktadır? Hani önce montaj kabiliyeti kazanıp, sonra kendi uçağımızı yapacaktık? Türkiye’de üretilen (montajı yapılan) askeri maksatlı araç, gereç, silah ve teçhizatın ne kadarı özgün teknolojidir?” diye sordu.

 

Gizli eller mi engelliyor?

“Sahip olunan tüm avantajlara rağmen kendi uçağımızı, gemimizi, tankımızı, füzemizi yapamadığımız ortadadır” diyen Evirgen, “Bugüne kadar elde edilen montaj kabiliyetleri, kamuoyunda her şeyi kendimiz tasarlayıp yapıyoruz gibi algılanmaktadır. Kendimizi kandırmayalım. Askerimizin bugün elindeki tüfek bile yerli tasarım değildir. Kısacası Türkiye’nin kamu ağırlıklı savunma sanayi kurumu bir tüfeği bile tasarlayıp, üretip askerimizin eline verememiştir. Ya da verdirilmemiştir. ‘Yapıyoruz ediyoruz’ şeklinde ara sıra demeçler verilir. Elde var hep ümit. Oysa dünyanın en iyi tabanca ve tüfeklerini, MKE gibi köklü devasa kurumlar değil, özel sektörümüzün mütevazi şirketleri yapmakta ve yurtdışına da satmaktadırlar. Demek ki yapılabilir. Yapılmadığına göre beceriksizlikle mi suçlayalım, yoksa gizli ellerin engellediği yönetimler mi söz konusu?” dedi.

 

İşte çözüm önerisi

Evirgen sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bölgesinde etkin olma mecburiyeti ve çabaları olan ülkemizin küresel güç haline gelebilmesinin olmazsa olmaz koşullarının en başında geleni olan güçlü bir savunma endüstrisini süratle teşkil etmesinden başka seçeneği yoktur. Mevcut savunma sanayi yapımızla özlenen hedeflere ulaşılmasının mümkün olmadığı, olmayacağı artık görülmelidir. Bu sektöre yön veren, yöneten, denetleyen mekanizmaların yeniden düzenlenmesi artık bir zorunluluktur. Hiçbir kamu desteğinden faydalanmadan belli bir başarıyı yakalayan özel sektör firmalarının önce krize sokulup, sonra kamu ağırlıklı savunma firmalarınca satın alınarak o alandaki gelişme ve rekabete son verilmektedir. Yeni düzenlemeyi zorunlu kılan bunun gibi olumsuz örnekler, sektörü yakından izleyen herkesin görebileceği kadar çok fazladır.

Başta Savunma Sanayi Müsteşarlığı olmak üzere, TSK Güçlendirme Vakfı iştirakleri (Aselsan, Havelsan, Aspilsan, İşbir), TAİ, TEİ, Roketsan, MKE gibi sektörün kamuya ait sayılabilecek kurum ve kuruluşlarımız, asker ağırlıklı yapıdan ve etkiden arındırılmalıdır. Yeterli teşkilat yapısına, özerk işleyişe kavuşturmak için gerekiyorsa hukuksal alt yapı dahil radikal değişikliklere gidilmelidir.”

 

Başak Medya Ajans

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.