Hamdi Yaver Aktan'a tepki seli
Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı hukukçuları ayağa kaldırdı.
Önceki gün internete düşen kayıtta, dosya takipçisiyle konuşan Yargıtay üyesinin "Onama kararı mı istiyorsunuz?" sorusu dikkat çekmişti. Konuşmaları skandal olarak tanımlayan hukukçular, yaşananların yüksek yargıya leke sürdüğünü vurguladı. "Ses kaydı içimizi sızlattı." diyen baro başkanları, yargı tarafsızlığına gölge düşüren Aktan'ın istifa etmesini istedi. Dün yaptığı açıklamada ses kaydını reddetmeyen Aktan ise laikliği savunmaya devam edeceğini söyledi. Aktan, bir avukat arkadaşının yargı bağımsızlığıyla ilgili makale istediğini, işlerinin yoğunluğu nedeniyle hazırlayamadığını, buna ilişkin konuşmaların farklı anlamlara çekildiğini savundu.
Dailymotion.com sitesinde yayınlanan ortam dinlemesi kaydında dosya takipçiliği yapan bir şahıs, Hamdi Yaver Aktan'dan bir davayla ilgili 'bozma kararı' talep ediyordu. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'ndeki bir dava için de aynı istekte bulunan kişi, bunların bir an önce neticelenmesi gerektiğini söylüyordu. "Sözümüzde duruyoruz da yani yetişmiyor ama..." diyen Yargıtay üyesinin "Onama mı istiyorsunuz?" sorusuna söz konusu şahıs, "Bozma, bozma. İki yıl ceza almışlar ya... İsim yazıyorum ha." karşılığını veriyordu. Hukukçuları üzen ise kararın talep edildiği şekliyle Yargıtay'dan çıkmış olması.
Yargıtay Başkanlığı, basında yer alan, bazı Yargıtay üyelerine ait ses kayıtları nedeniyle Yargıtay binası ve telefonlarının dinlenip dinlenmediği konusunun araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yargıtay Genel Sekreteri Salih Kocalar imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen yazıda, basında yer alan haberlerde Yargıtay'da telefon ve ortam dinlemesi yapıldığına yönelik bilgilerin yer aldığı belirtildi. Yazıda, konunun araştırılması ve ilgililer hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması istendi.
Karabük Baro Başkanı Rıdvan Erdoğan: Ses kaydı konuşmaları hukuk tarihine geçecek büyük bir skandalı ortaya koymuştur. İlgili makamların bu olay hakkında derhal soruşturma açması gerekiyor. Öncelikle ses kaydının doğru olup olmadığı ortaya konulmalı ve doğru çıkması halinde sorumluların derhal açığa alınarak en ağır cezanın verilmesi gerekiyor. Yargının bağımsız ve tarafsızlığına gölge düşürecek bu tür olaylara asla göz yumulmamalıdır. Vatandaşın adli makamlara olan güveninin korunması için gereken her şey yapılmalıdır.
Çankırı Baro Başkanı İdris Şahin: Halen görevde olan Yargıtay üyesinin böyle bir ses kaydının ortaya çıkması talihsizlik ve utanç vesikasıdır. Ses kaydının gerçekten tespit edilmesi halinde Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın derhal görevini bırakması gerekir. Zira bu davranış toplumun hiçbir kesimi tarafından kabul edilemez. Ses kaydı hukuk ve yargı adına kara bir lekedir.
Düzce Baro Başkanı Ali Dilber: Böyle bir ses kaydı gerçekten varsa hukuk adına çok vahim bir durum. Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyeliğine kadar yükselmiş bir arkadaşımızın böyle bir olay içerisinde bulunması kabul edilebilecek bir olay değil. Bu olay bir yerde Yargıtay'ın tıkandığını gösteriyor. Bu ve buna benzer olaylar, vatandaşın hukuka az olan güvenini tamamen yitirmesine neden oluyor. Yargıtay'daki ceza dairesi sayısı artırılırsa bu tür olayların azalacağına inanıyoruz.
Yozgat Barosu Başkanı Avukat Yusuf Başer: Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın, internete düşen ses kayıtları hakkında sessiz kalması hukukçu olarak içimizi sızlatıyor. Yargıtay'da dava dosyalarının sipariş usulü onanması ve bozulmasına karar verilmesi, hukuk adına talihsizlik. Bu olaydan sonra kurumun başında olan kişinin de, çürük elmaların da ayıklanması gerektiğine inanıyorum. Yargıyı temsil makamında olanların günlük ve siyasi polemiklerin dışında kalarak, vatandaşların nezdinde yargının saygınlığını artıracak işlerle uğraşması gerekir.
Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: Yargıtay üyesi Yaver Aktan ile ilgili iddialar, ses kayıtları maalesef yargıdaki bozulmayı, kokuşmayı gözler önüne seriyor. Cihaner hakkındaki davada alelacele karar veren Yargıtay daha önceki ses kayıtlarından dolayı Aktan hakkında henüz bir soruşturmayı neticelendirmemiştir. Yargıtay dava yükü altında inim inim inlerken, Yargıtay üyelerinin gerek ideolojik duruş göstererek gerekse şahsi menfaatler için yargılamayı etkilemeye çalışması çok kötü.
Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Ayhan Gültekin: Adliyelerde "Adalet mülkün temelidir" yazısı bulunuyor ancak uygulamada bazı yargı görevlileri bu konuya yeterli hassasiyeti göstermiyor. Hamdi Yaver Aktan'la ilgili Yargıtay Başkanlık Divanı'nın işlem başlatması gerekiyor. Bu, adaletin tesis edilmesi için şart. Konunun üzerine ciddiyetle gidilmesi gerekiyor. Önemli bir makamda oturan birisi hakkında ciddi ithamlar bulunuyor. Bu ithamların doğru olması halinde söz konusu yargı üyesinin istifa etmesi gerekir.
İddialar laikliği savunmaktan şahsımı alıkoyamaz
Daha önce de referandum sürecinde, 'Öcalan'a ihtiyaç var' şeklindeki ses kaydıyla gündeme gelen Yargıtay 8. Daire Üyesi Hamdi Yaver Aktan, dün iddialara ilginç bir biçimde cevap verdi. Ses kaydındaki konuşmaları reddetmeyen Yargıtay üyesi, bir avukat arkadaşının yargı bağımsızlığıyla ilgili makale, yazı istemesi ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle hazırlayamadığına ilişkin konuşmasının göreviyle birleştirilerek yansıtıldığını ve farklı anlamlara çekildiğini belirtti. Aktan, " Hayasızca sürdürülen kampanya, ulus-devlet, laiklik gibi Cumhuriyetimizin temel değerlerini savunmaktan şahsımı alıkoyamayacaktır.' ifadelerini kullandı. ZAMAN
Dailymotion.com sitesinde yayınlanan ortam dinlemesi kaydında dosya takipçiliği yapan bir şahıs, Hamdi Yaver Aktan'dan bir davayla ilgili 'bozma kararı' talep ediyordu. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'ndeki bir dava için de aynı istekte bulunan kişi, bunların bir an önce neticelenmesi gerektiğini söylüyordu. "Sözümüzde duruyoruz da yani yetişmiyor ama..." diyen Yargıtay üyesinin "Onama mı istiyorsunuz?" sorusuna söz konusu şahıs, "Bozma, bozma. İki yıl ceza almışlar ya... İsim yazıyorum ha." karşılığını veriyordu. Hukukçuları üzen ise kararın talep edildiği şekliyle Yargıtay'dan çıkmış olması.
Yargıtay Başkanlığı, basında yer alan, bazı Yargıtay üyelerine ait ses kayıtları nedeniyle Yargıtay binası ve telefonlarının dinlenip dinlenmediği konusunun araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yargıtay Genel Sekreteri Salih Kocalar imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen yazıda, basında yer alan haberlerde Yargıtay'da telefon ve ortam dinlemesi yapıldığına yönelik bilgilerin yer aldığı belirtildi. Yazıda, konunun araştırılması ve ilgililer hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması istendi.
Karabük Baro Başkanı Rıdvan Erdoğan: Ses kaydı konuşmaları hukuk tarihine geçecek büyük bir skandalı ortaya koymuştur. İlgili makamların bu olay hakkında derhal soruşturma açması gerekiyor. Öncelikle ses kaydının doğru olup olmadığı ortaya konulmalı ve doğru çıkması halinde sorumluların derhal açığa alınarak en ağır cezanın verilmesi gerekiyor. Yargının bağımsız ve tarafsızlığına gölge düşürecek bu tür olaylara asla göz yumulmamalıdır. Vatandaşın adli makamlara olan güveninin korunması için gereken her şey yapılmalıdır.
Çankırı Baro Başkanı İdris Şahin: Halen görevde olan Yargıtay üyesinin böyle bir ses kaydının ortaya çıkması talihsizlik ve utanç vesikasıdır. Ses kaydının gerçekten tespit edilmesi halinde Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın derhal görevini bırakması gerekir. Zira bu davranış toplumun hiçbir kesimi tarafından kabul edilemez. Ses kaydı hukuk ve yargı adına kara bir lekedir.
Düzce Baro Başkanı Ali Dilber: Böyle bir ses kaydı gerçekten varsa hukuk adına çok vahim bir durum. Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyeliğine kadar yükselmiş bir arkadaşımızın böyle bir olay içerisinde bulunması kabul edilebilecek bir olay değil. Bu olay bir yerde Yargıtay'ın tıkandığını gösteriyor. Bu ve buna benzer olaylar, vatandaşın hukuka az olan güvenini tamamen yitirmesine neden oluyor. Yargıtay'daki ceza dairesi sayısı artırılırsa bu tür olayların azalacağına inanıyoruz.
Yozgat Barosu Başkanı Avukat Yusuf Başer: Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın, internete düşen ses kayıtları hakkında sessiz kalması hukukçu olarak içimizi sızlatıyor. Yargıtay'da dava dosyalarının sipariş usulü onanması ve bozulmasına karar verilmesi, hukuk adına talihsizlik. Bu olaydan sonra kurumun başında olan kişinin de, çürük elmaların da ayıklanması gerektiğine inanıyorum. Yargıyı temsil makamında olanların günlük ve siyasi polemiklerin dışında kalarak, vatandaşların nezdinde yargının saygınlığını artıracak işlerle uğraşması gerekir.
Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: Yargıtay üyesi Yaver Aktan ile ilgili iddialar, ses kayıtları maalesef yargıdaki bozulmayı, kokuşmayı gözler önüne seriyor. Cihaner hakkındaki davada alelacele karar veren Yargıtay daha önceki ses kayıtlarından dolayı Aktan hakkında henüz bir soruşturmayı neticelendirmemiştir. Yargıtay dava yükü altında inim inim inlerken, Yargıtay üyelerinin gerek ideolojik duruş göstererek gerekse şahsi menfaatler için yargılamayı etkilemeye çalışması çok kötü.
Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Ayhan Gültekin: Adliyelerde "Adalet mülkün temelidir" yazısı bulunuyor ancak uygulamada bazı yargı görevlileri bu konuya yeterli hassasiyeti göstermiyor. Hamdi Yaver Aktan'la ilgili Yargıtay Başkanlık Divanı'nın işlem başlatması gerekiyor. Bu, adaletin tesis edilmesi için şart. Konunun üzerine ciddiyetle gidilmesi gerekiyor. Önemli bir makamda oturan birisi hakkında ciddi ithamlar bulunuyor. Bu ithamların doğru olması halinde söz konusu yargı üyesinin istifa etmesi gerekir.
İddialar laikliği savunmaktan şahsımı alıkoyamaz
Daha önce de referandum sürecinde, 'Öcalan'a ihtiyaç var' şeklindeki ses kaydıyla gündeme gelen Yargıtay 8. Daire Üyesi Hamdi Yaver Aktan, dün iddialara ilginç bir biçimde cevap verdi. Ses kaydındaki konuşmaları reddetmeyen Yargıtay üyesi, bir avukat arkadaşının yargı bağımsızlığıyla ilgili makale, yazı istemesi ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle hazırlayamadığına ilişkin konuşmasının göreviyle birleştirilerek yansıtıldığını ve farklı anlamlara çekildiğini belirtti. Aktan, " Hayasızca sürdürülen kampanya, ulus-devlet, laiklik gibi Cumhuriyetimizin temel değerlerini savunmaktan şahsımı alıkoyamayacaktır.' ifadelerini kullandı. ZAMAN