Halk 28 Şubat sonrası Erbakan'ı cezalandırdı

Halk 28 Şubat sonrası Erbakan'ı cezalandırdı

Ertuğrul Özkök, bugün 28 Şubat'ın mağduru olarak adlandırılan Erbakan'ın halk tarafından cezalandırıldığını yazdı.

Başta Çevik Bir olmak üzere, generallerin tutuklanmasıyla yeniden gündeme oturan 28 Şubat tartışmaları sıcaklığını koruyor. Abdullah Gül'ün, 28 Şubat dönemine ilişkin açıklamalarından sonra Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök de o günlerin "iklimine" ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Özkök, bugün 28 Şubat'ın mağdurları olarak gösterilen Tansu Çiller ile Necmettin Erbakan'ın, "Türk halkı tarafından o gün için mağdur olarak görülmediğini" ifade etti.

Bu tezini de 28 Şubat sonrası yapılan genel seçimlerde Çiller'in ve Erbakan'ın partilerinin aldığı oy oranlarına dayandıran Özkök, yine aynı seçimde Ecevit'in partisi DSP'nin iktidara gelişini ise Meclis'te Merve Kavakçı'ya yönelik sözlerine bağladı.

İşte Özkök'ün o yazısı;

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 28 Şubat dönemini anlatırken, o günün "ikliminden" söz ediyor.

"O iklim herkesi etkilemişti" diyor.
Son günlerin moda tabiriyle "zamanın ruhundan" söz ediyor.
Evet bugünün gözlüğü ile o günlere bakarsak, çok farklı bir tablo görüyoruz.
Bakın 2010 yılında bir yazımda şunları yazmışım:

SEÇİMİN İKİ KAYBEDENİ VAR

"28 Şubat ilginç bir dönemdi.
Bugün 28 Şubat'ın mağduru olarak sunulan Erbakan ve Çiller'e acaba vatandaş da 'mağdur' gözüyle mi bakmıştı?
28 Şubat sürecinden sonraki ilk seçim sonuçlarına baktım.
Seçimin iki kaybedeni var.
Biri Necmettin Erbakan, öteki Tansu Çiller.
Erbakan'ın 1995 seçiminde yüzde 21.38 olan oyu, 1999'da yüzde 15.41'e düşmüş.
Çiller'in 1995'te 19.18 olan oyu, 1999'da yüzde 12'ye inmiş.
Yani biri 6, öteki 7 puan kaybetmiş.

ECEVİT ÖRNEĞİ

Bunun anlamı şu değil mi: Halk, bugün 'mağdur' olarak takdim edilenleri o gün cezalandırmış.
Peki buna karşılık kimi ödüllendirmiş?
Bülent Ecevit'i.
DSP'nin 1995'te 14.64 olan oyu, 1999'da 8 puan artışla yüzde 22.19'a çıkmış.
Öyleyse, 'Müslümanlara eza çektirdiği' ileri sürülen 28 Şubat sürecinde halk kimi ödüllendirmiş?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne türbanla girmeye çalışan Merve Kavakçı'nın karşısına dikilen lideri."
Tuhaf değil mi?

Bence değil...
O günlerde stadyumlarda atılan sloganları, evlerde yanıp sönen ışıkları, ülkenin en büyük işçi ve işveren kuruluşlarının el ele yaptıkları basın toplantılarını, yayınladıkları deklarasyonları düşünürseniz ve bir de yolsuzluk iddialarını ve Refahyol hükümet protokolünde, "Meclis'teki yolsuzluk iddialarını karşılıklı olarak aklama" maddesini düşünürseniz hiç tuhaf değil.

Bir de şu sorunun cevabını merak ediyorum.
2002 seçiminde halkın ödüllendirdiği Tayyip Erdoğan kimdir?
28 Şubat mağduru mu, yoksa 28 Şubat'ın Müslümanlar üzerindeki olumlu etkisinden dersini çıkarmış bir lider mi...
Yani siyasete Erbakan'la değil, yani onun partisinde değil, yani "Milli Görüş gömleği" ile değil, yani onu çıkardığını söyleyerek devam eden yeni bir siyasetçi değil mi?

DEMİREL'İN GERİ DÖNÜŞÜ

Bakın Demirel, 12 Eylül'den sonra döndü ve başbakan, ardından cumhurbaşkanı oldu.
Ama ne Erbakan ne de partisi dönebildi.
Sizce bunların hiçbir anlamı yok mu?

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.