Domuz gribinin tehlikeli bir şekilde dünyanın çeşitli ülkelerinde yayılması ve ölüm vakalarına yol açması nedeniyle Müslüman ülkeler, umre ve hacc ziyaretlerinin bu yıl ertelenmesi yönünde kararlar alıyor. Mısır el Ezher Üniversitesi Fetva Komisyonu, geçtiğimiz Salı günü ''domuz gribi'' virüsü tehlikesi geçene kadar umre ve hac seferlerinin ertelenebileceğini açıkladı. Komisyon tarafından bunun, şu ana kadar koruyucu ve etkili bir ilacın bulunamadığı hastalığa karşı korunmak için olduğu belirtildi.

Komisyon, hac ve umre seferlerinin ertelenmesine dair fetvasındaki sözlerini Allah Resulünün (sav) veba hakkındaki şu hadisi şerifine dayandırdı; ''Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz vakit, o yere gitmeyin. Bu hastalık bir yerde çıkar siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için o yerden ayrılmayınız."

Ezher Fetva Komisyonu Genel Sekreteri Şeyh Salim Muhammed Salim, umre ve haccı engelleyen bu fetvanın, özellikle Mısır gibi bir ülkeden şahsın veba taşımadığına dair alınan sağlık sertifikaları da gözönüne alındığında belli bir temele dayandırılarak değil, virüse yakalanmış herhangi bir şahsın Suudi Arabistan'a girebilmesi halinde hastalığı herkese bulaştıracağı ve böylece büyük bir belaya sebebiyet vereceği ihtimaliyle yayınlandığını söyledi.

İslami Araştırmalar Akademisi üyesi ve Ezher eski vekili Şeyh Mahmud Aşur; ''vebanın tüm dünyada var olduğuna şüphe yok. Domuz gribi 29'un üzerinde ülkede yayıldı. Bu nedenle dikkatli davranmak gerekir'' dedi. Aşur şöyle devam etti; ''Hac ve umreye dünyanın her yerinden birçok insan geliyor. Bu da hastalığın ciddi boyutlarda yayılmasına neden olur''.

Halife Hz. Ömer gibi Davranmalı

Mahmud Aşur, bu hususta müminlerin emiri halife Ömer Bin Hattab'ın (ra) konumunu delil olarak gösterdi. Hz. Ömer, İslam Ordusu'yla Şam'a gidiyordu. Şam'da veba hastalığı olduğu işitildi. Yanında bulunanların bazısı; ''Şam'a girmeyelim'' dedi. Bir kısmı da; ''Allahu Teala'nın kaderinden kaçmayalım'' dedi. Halife de buyurdu ki; ''Allahu Teala'nın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçalım, şehre girmeyelim. Birinizin bir çayırı ile bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahu Teala'nın takdiri ile göndermiş olur''. Aşur ardından; ''bu nedenle kendimizi hastalıktan korumamız gerekir'' dedi.

Ezher'in fetvası, birkaç gün önce Mısır Sağlık Bakanı Hatim El-Cebeli'nin sözlerini onaylar şekilde, Dubai'deki müftülerin büyüğü sayılan Dr. Ahmet Abdulaziz El-Hidad'ın, ''domuz gribi virüsü''nün yayıldığı alanın artış göstermesi bağlamında, umreye gitmeye azmedenleri dünyadaki sağlık koşulları düzelene kadar seferlerini ertelemeye çağırmasının ardından geldi.

Suudi Arabistan'ın Tedbirleri Yeterli

Dünya Sağlık Örgütü ise El-Hidad'ın çağrısına cevap vererek umre yapmak için Suudi Arabistan'a gitmenin güvenilir olduğunu vurguladı. Aynı şekilde Dünya Sağlık Örgütü'nden bugüne kadar diğer ülkeler arasında seferin tehlikeli olduğuna işaret eden herhangi bir bildiri de yayınlanmadı. Örgüt, Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın, virüse yakalandığından şüphe duyduğu kimseleri karantinaya almasının hastalığın ülkede yayılmasını önlemek için yeterli bir önlem olduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan'ın ''el-İktisad / Ekonomi'' isimli gazetesine yaptığı açıklamalarda Uluslararası Sağlık Örgütü'nün Suudi Arabistan'daki temsilcisi Dr. İvad Ebu Zeyd, örgütün şu ana kadar domuz gribi nedeniyle dünya ülkeleri arasında sefer ya da ticareti yasaklamak zorunda kalmadığını açıkladı. Dr. Ebu Zeyd şöyle dedi; ''çünkü uyarı dereceleri hala 6 dereceden beşinci seviyededir. Seferlerin azaltılması yönündeki çağrılar, uluslararası sağlık şartlarına bağlı değildir''.

Doktorların Görüşü

İslami Araştırmalar Akademisi üyesi Dr.Muhammed Rafet Osman şöyle dedi; ''bir insan sağlık koşulları öyle gerektiriyorsa geçici olarak hac ve umreyi terkedebilir. Doktorlar topluluklar oluşturulmasını kesinlikle yasaklıyor. Bu nedenle de, tıbbi kesimlerce koruyucu maskeler giyilmesi gibi önlemlerin alınması dışında topluluklar haline gelmenin engellenmesi gerekir''.

Dr. Osman, domuz gribi nedeniyle umre ve haccın ertelenmesinin şu iki kurala dayandığını söyledi; '' Zarar görmek yok, zarar vermek yok, zorlukla beraber bir kolaylık vardır''.

İlk kurala binaen Dr. Osman şöyle devam etti; ''bir insanın kendisine ya da başkasına zarar vermesi caiz değildir. Zarar vermek zarar görmekle karşılaştırılamaz. Domuz gribi meselesinde olduğu gibi eğer toplu olarak biraraya gelmek hastalığın yayılmasına neden oluyorsa hiç şüphesiz bu insanların hayatına büyük zarar verici bir durum olur."

Dr. Osman, hasta iyileşene kadar farzın üzerinden düştüğünü vurgulayarak; ''eğer insan şer'an bu farzı eda etmek zorunda ise de hasta olduğunda İslam ona farzı yerine getirmemesi hususunda ruhsat vermiştir. Hasta kimse belki hacca gitmeye güç yetirebilir ancak orada kendisini engelleyen yine de engeller."

Uluslararası Sağlık Örgütü'nün geçtiğimiz ay ortaya çıkışından bu yana yaptığı sayımlara göre, kesin ve kayıtlı domuz gribi vakası 5251'e ulaştı. Dünyanın 30 ülkesinde görülen bu virüs neticesinde ölenlerin sayısı ise, son olarak Meksika'da görülen 8 yeni vakanın da eklenmesiyle 61'e yükseldi.