H. Yılmaz'dan Nurculuk özeleştirisi
“Risâle-i Nur ve Modern Sanat, Bediüzzaman ve Sinema... İyi niyetle tertiplendiği muhakkak olan toplantının ismi: “Risâle-i Nur ve Sanat Çalıştayı”...
Her kademeden hocanın resm-i geçidini tâkib ediyoruz. Profesörler, doçentler, asistanlar bir biri ardı sıra kürsüye geçip tebliğlerini takdim ediyorlar. Tebliğlerin müşterek tarafı, “Risale-i Nur”... İşte başlıklardan bir kaçı: “Risâle-i Nur ve Modern Sanat, Bediüzzaman ve Sinema, İnsan ve Estetik, Kılasik ve Modern Edebiyat Bağlamında Risale-i Nur’un İşlevi” ve diğerleri.
İyi niyetle tertiplendiği muhakkak olan toplantının ismi: “Risâle-i Nur ve Sanat Çalıştayı”... Hatiblerin dillerinden ruh ve aklıma hafakanlar yaşatan “tilcik”ler, hastahaneden fırlamış akıl hastalarının derbederliği içinde dökülüyor:
“Çalıştay, sezgisel, söylem, süreç, bilimsel, bilim, kutsallaştırmak, geleneksel, şiirsel, esinlenmek, kamusal, görsel, kurgusal, fiziksel, sanatsal, kurumsal, içsel, zihinsel, duygusal, toplumsal, bağlam, özümseme, sorun, etken, öyküleme, tanık, yaşam, özgün, yönseme, kavram, biriciklik...”
Kirli, yıkıcı bir akıntının sürüklediği bu süprüntülerin bir Risâle-i Nur toplantısında işi ne, diye haykırmamak için dişlerimi sıkıyorum. Altı bin sayfalık cuhânşümûl bir külliyatta yeri olmayan bu soysuz, köksüz, mûsikîsiz “tilcik”ler Nur Talebelerinin dillerinde ne arıyor? Tahribkârlığı hıyanete çok yakın bu şuursuzluğa, Nur Talebeleri nasıl râzı oldular?
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
timeturk