Gusül ve kadın pantolonu

Gusül ve kadın pantolonu

Gusülde örgülü saç ve pantolon giyimindeki farklar üzerine - Ahmed Şahin'in yazısı

Soru: Gusülde baştaki saçın örgüleri içinde kuru kalması halinde gusle engel olmayacağı yolundaki sözü biraz açar mısınız? Örgü konusunda kadın-erkek farkı var mıdır? Ayrıca, 'pantolon erkek giyimidir, kadınların giymesi uygun olmaz.' sözünü nasıl buluyorsunuz? Çevremizde bu konuda da farklı yorumlar oluyor. Bildiklerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz..

Cevap: Gusülde esas olan, erkekte ve kadında saçların tümünün ıslanması, kuru yer kalmamasıdır. Baştan dökülen su, saçı da altındaki baş derisini de ıslatmalı, kuru yer kalmamalıdır. Bunda kadın-erkek farkı yoktur. Ancak, hanımların saçında örgü bulunursa, ıslatılması için örgünün çözülmesi şart değildir. Çünkü hanımlarda örgülü saç ihtiyaçtır. Bu yüzden saç örgülerinin içinde kuru kalırsa guslün sıhhatine engel sayılmıyor. Erkeklerde ise örgülü saç ihtiyaç sayılmadığından gusülde (varsa) örgüyü çözmesi, suyun örgü içine girerek kuru kısım bırakmaması gerekmektedir. Kadın için tanınan örgüyü çözmeme istisnası, erkek için tanınmamıştır. Örgülü saç hanımlara ait özel bir ihtiyaç olarak görülmüştür.

Saçları kına ile boyamak yasak değildir. Demek ki kına saçların ıslanmasına, yani guslün sahih olmasına engel olmuyor. Kına gibi, tabaka teşkil etmeyen boyaların da gusle engel olmadığını düşünmek gerekiyor.

Bir de Diyanet ilmihalindeki tespitlere bakalım isterseniz:

- "Gusülde saç, sakal, bıyık ve kaşların yıkanıp diplerine suyun ulaşması, kadınların örgülü olmayan saçlarını yıkamaları ve saç diplerine suyun ulaştırılması gerekir. Örgülü saçın çözülmesi ise şart olmayıp sadece saçın diplerine suyun ulaştırılması yeterli olur!" (207)

Nitekim bedendeki derinin üzerine nakşedilmiş dövmeler (iyi karşılanmamakla beraber) suyun deriye temasına mani olmadığından, gusle de engel sayılmamıştır. Tabaka teşkil edip de derinin ıslanmasını önlemiyor çünkü.

Ayrıca, kadın saçlarını erkeğe benzemeyecek derecede kısaltabileceği gibi, erkek de saçlarını kadına benzemeyecek şekilde uzatabilir. Burada ölçü, erkeğin kadına, kadının da erkeğe benzememesi, her cinsin kendi özelliğini korumasıdır. Kadınlardan erkeklere benzemeye çalışanlara, erkeklerden de kadınlara bezemeye uğraşanlara rahmetten uzak kalacakları yolunda hadislerde açık ve hatta ağır ikazlar vardır. Her cins kendi özelliğini, giyimde, kuşamda, davranışlarda korumalı, öteki cinse benzeyen tavırlardan da ciddi şekilde uzak kalmalıdır.

Özellikle çocuklarda bu titizlik daha fazla gösterilmelidir. Erkek çocuğuna erkek giyimi, kız çocuğuna da kız giyiminde dikkat gösterilmeli, çocuk yaşta kimliğinin kesinleşmesine katkıda bulunmalı, öteki cinse imrendirecek telkin ve davranışlardan kaçınmalıdır. Sonunda cinsel kimlik bunalımıyla karşılaşmamak için böyle bir dikkate ihtiyaç kesindir.

Pantolon giyen kadının erkeğe benzediği yolundaki görüşe gelince: Etek, tunik, pardesü manto.. gibi kadın giyimlerinin altından giyilen pantolon, erkek giyimi olmaktan çıkar, kadın giyimi olarak düşünülebilir. Yeter ki kabaları bu dış giyimle kapatılmış, teşhirden korunmuş olsun. Asr-ı Saadet'teki giyimler içinde kadınların etek altında (sirval) denilen pantolon gibi tenlerini örten bir giyimlerinin olduğu, Peygamberimiz'in böylesine emniyetli bir giyime önem veren kadınlara dua ettiği, yapılan tespitlerden anlaşılmaktadır. Bu sebeple etek, tunik, pardesü gibi kadına mahsus giyimlerle pantolonun kabalarını teşhir eden darlığı kapatılır, teşhir görüntüsü önlenirse mahzur söz konusu olmaz, denebilir. Zaten beden hatlarını patlatırcasına aksettiren darlıktaki pantolonun sıhhi açıdan da, hissi açıdan da mahzur getirdiği tıp otoritelerince de ifade edilmektedir.

Bence bu gibi zihinlerde tam netleşmeyen konularda sözün özü şu olmalıdır:

- Dinde zorlama yoktur, bilgilendirme vardır!. Tercih mükelleflerin istek ve iradesine aittir.

Kaynak:Haber Kaynağı