Güney Afrika, İsrail'in Gazze'de soykırımı yoğunlaştırdığını düşünüyor
Güney Afrika, İsrail'in Gazze'de soykırımı yoğunlaştırdığını düşünüyor
LAHEY (AA) - Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Dairesi Genel Müdürü Zane Dangor, İsrail'in, Refah'taki saldırılarıyla birlikte Gazze'de insani durumu ağırlaştırdığını ve soykırım kastını yoğunlaştırdığını belirtti.
Dangor, İsrail'in Refah'ta başlattığı saldırıların Gazzelilerin haklarını geri dönülmez şekilde zarara uğrattığı gerekçesiyle Güney Afrika'nın, Uluslararası Adalet Divanından (UAD) talep ettiği ek tedbirlere ilişkin duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı.
Güney Afrika'nın Lahey Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela ve Filistin Dışişleri Bakanının Çok Taraflı İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ammar Hijazi ile birlikte basına hitap eden Dangor, Divan'ın son tedbir kararlarından bu yana İsrail'in özellikle Refah başta olmak üzere Gazze'deki ihlallerini, saldırılarını, öldürme ve soykırım eylemlerini arttırdığını dile getirdi.
Zangor, "Üçüncü kez divandan ek tedbir talebi istedik. Yeni tedbirler talep ediyoruz çünkü son karardan bu yana Gazze'deki insan durumun ciddi şekilde değişti. Ocak'tan bu yana 13 bin kişi daha öldü. Bizim talebimiz, Mahkemenin, gücünü tereddütsüz şekilde kullanarak, bunu durdurmasıdır." dedi.
Zangor, Divan'ın, ima yoluyla İsrail'e ne yapması gerektiğini söylemek yerine, açık, kesin ve doğrudan ifadelerle İsrail'in, Gazze'deki soykırım eylemlerine son vermesi ve Gazze'nin tamamında askeri operasyonlarını sonlandırmasını emretmesi gerektiğini vurguladı.
- Siyasi bir çözümü beklememeliyiz
Güney Afrika'nın divandaki sunumlarında siyasi bir çözümü beklemek yerine, Divan'ın doğrudan kendi yetkisini ve gücünü kullanması gerektiğini hatırlattıklarını aktaran Zangor, Divan'dan, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını sonlandırması ve tüm diğer tedbirlere uyması gerektiğine hükmetmesini istediklerini vurguladı.
Zangor, Gazze'de durumun ciddi şekilde değiştiğini, bu nedenle yeni tedbir taleplerinin makul görülmesi ve Divan tarafından kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
İsrail'in, daha önceki tedbir kararlarının gereği olarak Gazze'de aldığı önlemlerle ilgili raporlara ilişkin yazılı beyanlarını da Divan’a ilettiklerini aktaran Zangor, İsrail'in bu raporları kamuya açmasını istediklerini belirtti.
- Güney Afrika hukuka dayalı uluslararası düzeni savunuyor
Bakan Yardımcısı Hijazi ise devletlerin hukuka dayalı uluslararası düzene ciddi derecede ihtiyacı olduğunu belirterek, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı davada bu değerleri ve hukuka dayalı uluslararası düzeni savunduğunu kaydetti.
Bazı ülkelerin UAD’nin kararlarını ve İsrail'in ihlallerini görmezden geldiğini aktaran Hijazi, "Güney Afrika'nın talepleri, insanlığın gereğinin en asgari şartlarını oluşturuyor." dedi.
Hijazi, "Filistinli olmak ve Gazze’de yaşamaları dışında, hayatlarını tamamen yok eden bu saldırıları hak edecek hiçbir şey yapmayan savunmasız kadın, çocuk ve yaşlı Filistinlilere karşı soykırım devam ediyor. Bu durum Batı Şeria için de geçerli. Bu sebeple davayı açtığı ve süreci takip ettiğini için Güney Afrika'ya minnettarız." dedi.
- Güney Afrika, 10 Mayıs'ta yeni tedbir kararı talep etmişti
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı kararda, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ndeki yükümlülüklerine uygun davranması gerektiğini belirterek, 6 maddede ihtiyati tedbir kararına hükmetmişti.
İsrail'in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze'de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak "İsrail'in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri" nedeniyle 13 Şubat'ta UAD'den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.
Divan, 16 Şubat'taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle 26 Ocak'ta hükmedilen tedbirleri yeterli bulmuştu.
Güney Afrika, 6 Mart'ta Gazze'de baş gösteren kıtlık nedeniyle ikinci kez ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart'ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasını sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.
Güney Afrika, 10 Mayıs'ta Divan'a tedbir kararına hükmetmesi için başvurmuştu.
- Talep edilen yeni tedbirler
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı alınmasını talep ettiği yeni tedbirler şunlar:
"1- İsrail, Refah'taki askeri saldırılarını durduracak ve derhal geri çekilecek.
2- İsrail, Gazze'deki durumu incelemek ve delillerin korunmasını ve saklanmasını sağlamak amacıyla BM kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları, araştırmacılar ve gazetecilerin Gazze'ye engelsiz erişimini sağlamak ve kolaylaştırmak için derhal tüm etkili önlemleri alacak ve ordusunun, erişimi engelleyecek şekilde hareket etmemesini sağlayacak.
3- İsrail, yeni tedbir kararının açıklanmasından sonra bir hafta içinde hem önceki tedbirlerin hem de yeni talep edilen tedbirlerin uygulanması için aldığı önlemleri anlatan erişime açık bir raporu Divan'a sunacak."
- UAD'de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023'te İsrail aleyhine UAD'de dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak tarihlerinde Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin davaya müdahil olacağını açıklamıştı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.