Gündoğdu'dan Dershane Açıklaması
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Metin Gündoğdu, "Dershanelerin kapatılması eğitim sisteminin köküne dinamit koymaktadır" dedi.
BBP kurmayı Gündoğdu'nun yaptığı açıklama şöyle:
"Yaklaşık iki yıldır kapandı kapatılıyor söylentileri ile gündemden düşmeyen dershaneler torba yasası ile kapatılacağı haberine karşı eğitim camiasının ve dershane sahiplerinin tepki göstermeleri yerinde ve doğru bir karardır.
Siz 12 yıldır iktidarda olacaksınız eğitim problemini çözmemişken daha da karmaşık bir hale getireceksiniz. Nasıl bir yönetim anlayışı ve nasıl bir milli eğitim sistemi? Vatandaşın kafası iyice karıştı. Dershaneleri bir taraftan kapatmaya kalkışacaksınız diğer taraftan okullarınızı düzeltmeyeceksiniz.
12 yıllık iktidar dönemlerinde Milli Eğitim Bakanlığı’na eğitim bilimleri mezunu biri hariç her meslekten kişiyi bakan yapma koşulu ile eğitim sistemini iflas noktasına getirdiler.
12 yıllık dönemlerinde sayısını hatırlayamayacağımız kadar sınav sistemi değiştiren iktidar kötü yönetiminin faturasını yıllardır eğitim açıklarını kapatan dershanelere keserek başarısızlıklarının üstünü örtmeye çalışıyor. Bugün dershaneler olmasaydı Anadolu insanı devletin üst kademelerine okuyup gelemezdi. Okuma oranında bir yükselme varsa bunda dershanelerimizin büyük payı vardır. Kimse başarısızlığının faturasını dershanelerden çıkarmaya kalkışmasın. Siz dershaneye gitme ihtiyacını ortadan kaldırdınız da dershaneciler engel mi oldu? Dershane yöneticileri okullarda öğrenci okumasın bize mi gelsin baskısı yaptı.
Devletin yapması gereken dershane ihtiyacını ortadan kaldırmak olmalı. Biz dershaneyi kapattık diyemezsiniz. İnsanların onca yatırımını yok sayamazsınız.
Dershane kapatma hırsı neyin nesi? Bu kapatmalar yarın özel okullara kızıp biz özel okulları kapatıyoruz’a dönmesin. Ruhsat verilen işletmeler nasıl kapatılır? Onca eğitimci nasıl boşluğa itilir? Bunu Büyük Birlik Partisi olarak anlayamıyoruz. Ve hükümete diyoruz ki bu yanlıştan biran önce dön.
MİLLİ EĞİTİMİN NERESİNDEYİZ?
Medeniyet yolunda yükselmemizi sağlaması gereken okul, tıpkı sinsi bir fay hattı gibi alttan alta yıkılışımızı tetikler hale gelmiştir. Bilgi, akıl ve ahlak alanındaki açığımız kapatılamaz boyutlara ulaşmış vaziyette. Adeta bir cinnet perdesi altında gibiyiz. Şehirlerimizin meydanları, kapkaççıların manevra alanı gibi. Sahtekarlık, hayatımızı alt üst etmiş; toplumsal ahlakımız tehlike alarmı vermektedir. Bir ülkede lise ve üniversite öğrencileri ebeveynlerini, arkadaş veya sevgililerini katlettikten sonra paketleyip çöp vagonlarına atabilir hale gelmişse bu, elbette korkulacak bir durumdur. Ait olduğu toplumun insanını şahsında dirilteceğine,bir cep telefonu kapmak için genç yaşlı demeden çantalarından asılarak beton zeminlerde sürükleyen, tren ve otomobillerin altına iten holigan ruhlu nesiller kuşku yoktur ki uyguladığımız bu ruhsuz pedagojinin eseridir.
Hal böyleyken, kıt ekonomik imkanlara rağmen bütçesinin en büyük payını, en fazla resmi binasını, yüz binlerce öğretmen, memur ve çalışanını, en fazla miktardaki bilgisayar, internet ve iletişim ağını eğitim hizmetlerine hasreden; buna karşın ağır bir dış borç yükü altında, küresel aktörlerin pençeleri arasında nefes almaya çalışan bir toplumun irfan ve ahlak başta olmak üzere kendi okulundan edebiyat, dil, sanat, metafizik, gelenek ve yeni ilimler bakımından neredeyse hiç beslenememesi ihanetin ötesinde büyük bir cinayettir.
Millet, bir seviye yakalayacaksa şüphesiz bu mesul bir okul, dinamik bir eğitim sistemi ve nitelikli bir insan kaynağına kavuşmakla gerçekleşebilir.
Şuan ki eğitim sistemimizin gözden geçirilmesi gerekirken, sistemdeki kara delikleri kapatan okuma salonları, etüt merkezleri ve dershanelerin ortadan kaldırılmasını anlayamıyoruz.
Devlet kendi yurdunda barınan öğrencilere sahip çıkamazken dershaneler ise Türkiye’de her yıl derece yapan ve ülkemizin geleceğine dair gençler yetiştirmektedir.
İKTİDARIN BAKANLARININ ÇOCUKLARI ARASINDA DERSHANELERE GİTMEDEN DERECE YAPAN VAR MI?
Bakanlar Kurulu’nda bulunan bakanların çocuklarının özel okula, dershaneye ve özel ders aldıklarına şahit oluyoruz. Bu nasıl bir anlayış ki kendi çocuklarını gönderdikleri dershaneleri ortadan kaldırıyorlar.
AÇIK LİSE İHTİYACI NEREDEN KAYNAKLANIYOR?
Bugün dershanelere açık lise olma yönünde bir yol haritası sunuluyor. Açık liseye gidenlerin %90’ı lise son sınıf öğrencisidir. Bunların açık liseye gitme sebebi dershane ve özel ders alarak sınava daha rahat hazırlanma isteğinden kaynaklanmaktadır. Yani açık lise okulu tamamlamak için dershane ise sınav maratonundan iyi derece yapmak içindir. Şimdi bu nasıl bir çelişkidir ki kapatmaya çalıştığınız dershaneler nerede ise lise son sınıfın öğrencilerini devletin okullarından alıyor.
Bu çalışmadan anlaşılan dershaneler bir talimatla kapatılıyor. İhtiyacın ortadan kalkması ile değil. Bu düşünce Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip olan ülkemizi gelecek açısından endişelendirmekte. Bizde bu endişeden dolayı dershanelerin kapatılmasına karşıyız."
Yerlihaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.