Kalder ve Bornova Belediyesi'nin birlikte düzenlediği 'Gıdalardaki görünmeyen tehlikeler' konulu sempozyumda önemli bilgiler verildi. Gıdalarla ilgili doğru sanılan birçok bilginin yanlış olduğu ifade edildi.

Bornova Belediyesi ve Kalder (Kalite Derneği) işbirliğiyle her ay düzenlenen Güvenli Gıda Günleri'nin bu ayki konusu "Gıdalardaki görünmeyen tehlikeler." oldu. Bornova Belediyesi Nikah Salonu Tesisleri toplantı salonunda yapılan sempozyumun üçüncü oturumunun başkanlığını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır yaptı. Gıda konusunda insanları yanlış düşünmeye iten birçok bilgi kirliliği olduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Toksikoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Tunçok, "Gıda konusunda birçok doğru bilinen yanlış var. Bunlardan bazıları şunlar; tüm gıda katkı maddelerinin insan sağlığına zararlı olduğu sanılıyor. Bu doğru değil. Çünkü normal düzeyde alınırsa insan sağlığına zararlı olmaz. Katkı maddesi kullanılmazsa gıda maddelerinin daha sağlıklı olacağına inanılıyor. Bu da yanlış. Katkı maddesini ürünlerimizin çabuk bozulmaması için kullanmak zorundayız. Katkı maddelerinin güvenliği ve kullanım miktarları konusunda yeterli bilimsel çalışma olmadığı söyleniyor. Doğru değil. Bu konuda uzun süren bilimsel çalışmaların ardından bu maddeler kullanılıyor. Bir de 'e' kodlu gıda maddelerinin sağlık açısından zararlı olduğunu düşünülüyor. Oysa 'e' harfi olan ürünler Avrupa anlamına geliyor. Bu kod olan ürünler Avrupa onaylı demektir." dedi.

"70'Lİ YILARDA VAHŞİCE TARIM UYGULAMALARI YAPILDI"

1970'li ve 1980'li yıllarda tüm dünyada artan nüfusu beslemek için mevcut alanlardan daha fazla ürün elde etmek amacıyla vahşi uygulamalar yapıldığını anlatan Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Ziraat Mühendisi Alpaslan Yıldız, "O yıllarda bu uygulamalar verimin artmasına neden oldu. Ancak doğal dengeyi bozdu. Şimdi organik ve iyi tarım uygulamalarından bahsediyoruz. Bu uygulamalarla tarım topraklarını eski haline getirmeye çalışıyoruz. Biz Tarım İl Müdürlüğü olarak denetim ve analizler sürecinde geçtiğimiz yıl 34 şahıs ve kurum hakkında 125 bin 906 TL idari yaptırım kararı uyguladık." şeklinde konuştu.

Bu işe başladıklarında Almanya'ya ihracat yapan pek çok firmayla temas halinde olduklarını belirten Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakinetik araştırma merkezi (ARGEFAR) Müdürü Doç. Dr. Ercüment Karasulu ise şunları söyledi: "İnsan gücü ve kabiliyeti olarak Türkiye çok iyi durumda. Umutsuz olmaya gerek yok. Bu işe başladığımızdan bu yana çok kısa sürede insan gücü, kabiliyeti ve makine donanımı bakımından inanılmaz gelişme gösterdik. Şimdi Avusturya, Almanya, Amerika ve Fransa'da bulunan pek çok kuruluş analizlerini bizde yaptırıyor. Bu işte Türkiye olarak daha ileriye gidebilmemiz için Devlet, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları olarak hepimizin aynı yere yumruk vurmamız gerekiyor."