Gıdaların test metodları
Bal, baklava, lokum, şekerleme, tavuk ciddi risk taşıyabilir... Peki tüketmeden önce neler yapmalıyız? İşte altın kurallar:
Bal Parmak ya da kaşıkla çekildiğinde bal kopmaz ve uzar. Bunu bir kaşıkla üstten aşağı tekrar dökmekle anlayabiliriz. Bal hemen kopuyorsa ve düşüyorsa o bal kalitesiz ve katkılıdır. Bir balı kaşıkla alıp yere döktüğümüzde sahte bal uzar ve örümcek ağı gibi havada uçar. Kaliteli bal sıcak su içinde hemen dağılmaz. Doğal balın kendine has bir aroması, kokusu ve damak tadı var. Doğal balın yoğunluğu çok, akışkanlığı süreklidir. Kötü bal kesik kesik akar.
Baklava
Baklava insanda beş duyuya hitap etmeli: Birincisi, altın sarısı bir renkle göze hitap etmeli. Çünkü baklava taze tüketilen bir üründür. İkincisi, çatalı batırdığınızda çıkan hırşş sesiyle kulağınıza hitap etmeli. Bayat baklavada, kalitesiz baklavada o ses çıkmaz. Üçüncüsü çatalı batırıp ters olarak baklavayı ağzınıza götürürken, içindeki Antep fıstığı ve tereyağıyla da burnunuza hitap etmeli. Ağzınıza aldığınızda lezzetiyle damağınıza hitap etmeli. Beşincisi de midenize hitap etmeli. Midenizde bir yanma, bir rahatsızlık meydana getirmemelidir.
Lokum ve şekerlemeler
Bayat lokum, insan sağlığı açısından ciddi risk taşıyabilir. Kaliteli ve taze lokum, üzerine baskı uygulandığında yayılmaz ve bu baskı kalktığında tekrar eski halini alır. Lokum elle iki kenarından çekildiğinde lastik gibi uzar ve bu sırada ele yapışmaz. İyi pişmiş lokum, yeme sırasında dişe yapışmaz. Bu yüzden lokum alırken mutlaka bir tane denenmelidir. Çiğ nişasta tadının geldiği lokum damak tadı açısından iyi olmaz ve bu ürünün iyi üretilmediğini gösterir. Ayrıca nerede üretildiği belli olmayan lokumlara, ucuzluğu nedeniyle kesinlikle itibar edilmemeli.
Tavuk
Açıkta satılan tavuk etlerinin taze olup olmadığını anlamak pek zor değildir. Taze tavuğun derisi nemli ve açık renkte olur. Göğüs eti dolgun ve göğüs kemiği ucu esnektir. Bayat tavuğun eti gevşek, pelte gibi olur. Tavuk eti parçaları derisi soyulmuş olarak paketlenmiş ise, daha önce dondurulup çözdürülmüş olabilir. Dondurulduktan sonra çözülüp buzdolabında saklanan tavuk etinde kolayca toksinler ürer. Böyle paketlerde tavuk etinin su bırakmış olması uyarıcı bir işarettir. Asla ambalajı içinde su birikmiş tavuklar satın alınmamalı.
Sağlığımıza ilişkin 3 soru 3 cevap
1) Bulaşıkta kullanılan deterjanlar zararsız mı?
Bulaşıkların uygun bir şekilde yıkanması, sağlıklı beslenmede önem taşır. Yıkamada esas temizleyici su olmasına karşın deterjan yağlı maddelerin suya geçişini kolaylaştırır. Deterjan gereğinden çok kullanılır ve kaplar çok iyi durulanmazsa, bıraktıkları kalıntılar sağlığı olumsuz etkiler. Özellikle duyarlı kişilerde ve bebeklerde cilt tahrişlerine yol açar.
Deterjandaki kimyasal maddeler azar azar alındığında vücutta birikim yapıp sonraki yıllarda sindirim organlarında hastalık riskini artırır. Bu yüzden fazla deterjan kullanmamak için; artıklar önceden sıyrılıp çalkalanmalı, lekelerin kurumaması için yıkama öncesi ıslatılarak bekletilmelidir.
2) Yemek pişirirken hangi tencereler daha uygundur?
Önceki yıllarda pişirme kapları olarak genellikle bakır kullanılırdı, fakat bakır kapta pişirilen ve bekletilen yemeklere kaptan bakır karıştığında alınan bakır miktarı artmakta bu zehirlenmeye sebep olmaktaydı. Bu nedenle kaplar kalaylanarak kullanılmaya başlandı, zamanla kalayın dökülmesiyle de bakır kapların kullanımı azalmıştır.
Daha sonra bakır kapların yerini alüminyum kaplar almıştır. Alüminyum kolayca yıpranmaz, fakat besinin alkali ve asidinden etkilenir. Bu kapların kararması su ve besinin alkali ortamından ileri gelir. Asitli maddelerde kap içerinde durdukça alüminyumda yavaş yavaş çözülme olur. Çok yavaş ve az da olsa çözünen maden besine karışır. Sonralarda emaye pişirme kapları yaygınlaşmıştır. Kolayca çözülmez, fakat yemek kaplara yapışır. Yanmış besin artıklarını kaptan ayırmak güçtür ve kapların rengi zamanla kararır.
En son piyasa sürülen pişirme kapları çelik tencere adıyla satılmaktadır. Kolay yıpranmazlar, yemekler fazla yapışmaz yapışanlar kolayca temizlenebilir. Kapakları iyi kapandığından ısı kaybı fazla olmaz, tabanlarına eklenen kaplamayla sıcaklığı yutar ve geç soğur.
3) Besin saklamada hangi kaplar kullanılmalıdır?
En iyi saklama kabı, besinle alışverişi olmayan nötr kaplardır. Kaptan besine, besinden kaba olması besin kalitesini olumsuz etkiler. Besin saklama da kâğıt, madeni, plastik, toprak ve cam kaplar kullanılır. Evde bir defada satın aldığımız eti pişirilecek miktarlarda alüminyum folyolara sararak buzlukta saklayabiliriz. Alüminyum folyolar ışık, yağ, nem geçirmediği için birçok yiyeceğin saklanmasında kullanılır.
Plastik kaplara dikkat!
Plastik kaplar son yıllarda yayılma göstermiştir. Besinin saklanacağı plastik kap sağlık bakanlığının izniyle özel olarak yapılır. Sıvı yağ ve yoğurt gibi maddelerin saklanması için yapılan bu kaplar, içindekiler boşaldıktan sonra atılır, tekrar aynı ya da başka bir besin saklamak için kullanılmaz. Aksi takdirde kaplarda çözünme olur ve çözünen kimyasallar besine karışır. Özellikle deterjan, ilaç ve benzeri maddelerin konduğu kapların boşaldıktan sonra besin saklamak için kullanılması çok tehlikelidir. Bu kapları ne kadar temizlersek temizleyelim deterjan veya ilaç kalıntıları sakladığımız yiyecek ve içeceklere karışabilir. Kolay çözünmez, plastik kaynaklı melamin kaplar kuru yiyeceklerin saklanmasında kullanılabilir. Pişmiş yemeklerin saklanmasında plastik kaplar kullanılmaz, yoğurt yapılmaz, pekmez gibi ve özellikle asitli yiyecekler saklanmaz.
Konserve için teneke kutu...
Konserve yapımında özel astarlanmış teneke kutular kullanılır. Açıldıktan sonra içindekiler kullanılır ve atılır. Salça hemen bitmediği için bekletilir. Bu bekleme sırasında kutudan salçaya teneke karıştığı saptanmıştır. Bu nedenle açıldıktan sonra salça cam kavanoza alınarak bekletilmelidir. Özellikle yoğurt, pekmez, süt gibi asitli ya da sıvı yiyeceklerle, pişmiş yemeklerin saklanmasında en uygunu cam kaplardır. Artık günümüzde sıcağa dayanıklı cam kaplarda yapılmıştır. Camdan besine herhangi bir yabancı madde geçişi olmaz, yiyecek ve içeceğin tadı bozulmaz.